5 Kasım 2024 Salı

HDP Milletvekili Çepni, taş ocağı açma gerekçelerini sordu

Taş ocaklarının yarattığı telafisi imkansız zararları Çevre ve Şehircilik Bakanı Kurum'a soran HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni, ortaya çıkan tahribatlar korkunç boyutta olmasına rağmen neden ısrarla madencilik faaliyetlerinin yürütüldüğünün açıklanmasını istedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Milletvekili Murat Çepni, telafisi imkansız zararlar veren taş ocaklarına ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'un yanıtlaması istemiyle Meclis'e soru önergesi verdi.

Çepni, taş ocaklarının işletmeye açılmalarında ve işletilmeleri sırasında çevreye, ormanlara, bitkilere, ekosisteme, su kaynaklarına, yöre halkına ve çalışan işçilerin sağlığına telafisi imkansız zararlar verdiğini kaydetti. Taş ocaklarında yapılan patlatmaların doğal dengeyi, su yollarını ve çatlak-mağara sistemini de bozduğunu belirten Çepni, değişen su yolları nedeniyle tarım alanları zarar gören yöre çiftçilerinin hak kayıpları yaşadığını dile getirdi.

'ORTAYA ÇIKAN TAHRİBATLAR KORKUNÇ BOYUTTA'
"Taş ocaklarını bir büyük sorunu da tozdur" diyen Çepni, tozu engellemek için filtrelerin ya çok az kullanıldığını ya da hiç kullanılmadığını söyledi. Çepni, "Açığa çıkan toz nedeniyle bitkilerin verimleri de düşük olmaktadır. Taş ocağı işleten şirketlerin çıkarları ile yöre halkının Anayasa ve yasalarla korunması güvence altına alınmış olan sağlığı, güvenliği, ekosistem, çevrenin iyiliği karşı karşıya gelmektedir. Hükümetin, denetlemekte ve gerekli önlemleri almada yetersiz kalması nedeniyle ortaya çıkan tahribatlar korkunç boyuttadır" dedi.

'MADENCİLİK FAALİYETLERİ PANDEMİDE HIZLA DEVAM ETTİ'
2004 yılında maden yasasında yapılan değikliklerle Türkiye'nin ormanlarının, ovalarının, tarım alanlarının yerli ve yabancı maden şirketlerinin kullanımına sunulduğuna dikkat çeken Çepni, bilim insanlarının tüm uyarılarına, halkın tepkilerine rağmen taş ocakları açma ve madencilik faaliyetlerinin pandemi koşullarında hızlı bir şekilde devam ettiğini kaydetti. 

Halkın taş ocağına karşı verdiği son mücadele örneğinin Sakarya Karasu ilçesi Hürriyet mahallesinde yaşandığını söyleyen Çepni, "Özel bir şirket tarafından adeta bir kuş cenneti olan doğal alana yapılması planlanan taş ocağı projesine karşı mahalle sakinleri tepki göstermekte ve projenin iptali için davalar açmaktadır. Taş ocağı açılacak alan, su değirmenlerinin, su yataklarının, derelerin, mesire alanlarının, fındık bahçelerinin ve tapulu evlerin bulunduğu alanlardır. Diğer ise Konya'nın Ilgın ilçesinde Çavuşcugöl mahallesinde açılması planlanan kömür ocağı için tarlalarının kamulaştırılmasına karşı gelen mahallelilerin verdiği mücadeledir" ifadelerini kullandı.

HDP İzmir Milletvekili Çepni'nin, Bakan Kurum'a yönelttiği sorular şöyle:

Karasu Hürriyet Mahallesinde yapılması planlanan taş ocağının çevresel etki değerlendirme raporu var mıdır? Varsa kamuoyu ile paylaşılacak mıdır? Proje için yöre halkının görüşü dikkate alınmakta mıdır?
Yöre halkının itirazına rağmen Hürriyet Mahallesinde taş ocağı açılmasının gerekçesi nedir?
2003-2019 yılları arasında hangi illerde kaç adet taş ocağı ruhsatı verilmiştir? Kaç taş ocağı kapasite artış talebinde bulunmuştur? Ruhsat verilen ve kapasite artışı kabul edilen kaç tane yabancı şirket vardır? Türkiye genelinde aktif olarak çalışan kaç taş ocağı mevcuttur?
Taş ocaklarının ormanlara,  su kaynaklarına, tarım alanlarına verdikleri zararların belirlenmesi için bakanlığınızın bir çalışması var mıdır? Bu konuda Tarım ve Orman Bakanlığı ile işbirliği yapmakta mısınız? Yerleşim yerine yakın açık ocak işletmeleri nedeniyle ürün kaybı yaşayan çiftçilerin zararları tespit edilip, zararları karşılanmakta mıdır?
Taş ocaklarının tarım alanlarının, yerleşim yerlerinin uzağında ve ağaçlandırılamayacak kayalık arazilerde açılması için bakanlığınızın bir çalışması var mıdır? Bu konuda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile iş birliği yapmakta mıdır?
Taş ocaklarındaki şiddetli patlamalar orada çalışan işçilerin sağlığını da olumsuz etkilemektedir. İşçilerin, sağlık sorunları, güvencesiz iş ortamı ile ilgili Sağlık Bakanlığı ve Aile, Çalışma ve Sosyali Hizmetler Bakanlığı ile iş birliği yapılmakta mıdır?
Maden ocaklarının açılacağı alanlarda, halkın yaşam alanlarını savunmak için verdiği ekolojik mücadelelerde çoğu zaman kolluk güçleri müdahalelerde bulunmaktadır. Bakanlığınız halkın anayasal ve yasal hakkı olan protesto ve hak arama mücadelesinde taraf olacak mıdır?
 Basında çıkan habere göre Erzurum Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından 1. derece arkeolojik sit alanı ilan edilmiş Tunceli'nin İndere bölgesinde 7 yıl önce iptal edilen taş ocakları tekrar faaliyete geçirilmek istenmektedir. Bu iddia doğru mudur? Doğru ise 1. derece arkeolojik sit alanında taş ocağı açma gerekçesi nedir?