21 Eylül 2024 Cumartesi

HDP: AKP çiftçiyi de tohumların çeşitliliğini de yok edecek

AKP'nin sertifikalı tohum kullanılmasını zorunlu kılan yönetmelikle ilgili açıklama yapan HDP, çiftçinin tohum çeşitliliğini sağladığı takas sürecinin bitirilerek çiftçinin büyük şirketlere mahkum edileceğini söyledi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Emek, Ekonomi ve Sosyal Politikalardan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Günay Kubilay, sertifikalı tohum kullanmayan çiftçilere tarımsal destek verilmemesini gündeme getirmesine ilişkin açıklama yaptı.
 
"Yerel tohumlar kolektif varlıklarımız ve tarihsel hafızamızdır" diyen Kubilay, "Tarihi boyunca geliştirdiği tohumlar ile gıda için yaklaşık 6 bin tür bitki yetiştiren insanlık, bugün uluslararası tarım ve gıda tekellerinin dayatması ile yaklaşık 150 tür yetiştirebilmekte, bunlardan 30 tanesi ile beslenmeye mahkûm edilmektedir. AKP’nin çıkardığı son yönetmelik ile bu anlayış devam ettirilmekte ve yerel tohumların geleceği uluslararası tarım ve gıda tekellerine teslim edilmektedir" diye kaydetti.
 
ÇİFTÇİ HİBRİT TOHUMA MAHKUM EDİLİYOR
 
Sertifikalı tohum kullanmayan çiftçilere tarımsal destek verilmemesinin, çiftçilerin şirketler tarafından sertifikalandırılmış hibrit tohumlar dışında, başka bir tohum kullanma imkânının ellerinden alındığını belirten Kubilay, "Hibrit tohumlar saklanmaya ve takas edilmeye elverişli değildir. Böylelikle çiftçilerin her sene yeniden tohuma para vermesi zorunlu hale gelmiştir" ifadelerini kullandı.
 
Yönetmelikle sertifikalı tohum kullanmayan çiftçilerin cezalandırılmasının da önünün açıldığını vurgulayan Kubilay, yönetmeliğin tohumların sertifikalandırılmasını teşvik ediyor gibi görünse de, sertifikasyon süreçlerindeki bürokratik işlemleri yürütmek için gereken mali kaynağı olmayan çiftçinin sürecin dışına itildiğini kaydetti.
 
TOHUMLARIN ÇEŞİTLİLİĞİNİ YOK EDECEK
 
Kubilay, meslek örgütlerine, sivil toplum kuruluşlarına, üniversitelere ve kamu kurumlarına tohum sertifikasyonu için başvuru yapma yetkisi verilirken, tohum saklayan, tohuma emek veren, ekip diken, birbiri ile tohum takası yapan çiftçilerin, takas yöntemi ile tohum çeşitlerinin adaptasyon yeteneklerini geliştirmelerinin ellerinden alındığının altını çizdi.
 
YEREL BİTKİLER DE YOK EDİLECEK
 
Yönetmeliğe rıza oluşturmak için çiftçinin tohum sertifikasyon aracılığı ile örgütlenmesinin kolaylaştırıldığı söyleminin gerçeği yansıtmadığının ifade eden Kubilay, "Sadece sertifikalı tohumlara destek verilmesi durumunda; küçük ölçekli tarım işletmelerimizde kullanılan yerel çeşitlerimiz yok olacaktır. Urfa acı biberi, Karacadağ pirinci, Adana’nın yuvarlak patlıcanı, pembe domates, deli bezelye, Ayaş domatesi, Urla börülcesi gibi yerel tarım ürünleri bir süre sonra yok olacaktır. Çünkü sertifika firmaları, verimli veya yaygın tüketilmedikleri için bu ürünlerde sertifikalandırmaya gitmek yerine daha verimli ve yaygın olarak tüketilen ürünlere yöneleceklerdir. Sadece sertifikalı tohumlar üzerinden tarım yapılmasını dayatmak, yaşamın devamı için olmazsa olmaz olan biyolojik çeşitliliği yok etmek anlamına gelir" dedi.
 
TARİHSEL HAFIZANIN TAŞIYICISIDIR
 
"Tohum sadece bir ulusu, bir bölgeyi değil bütün dünyayı/insanlığı doğrudan ilgilendiren bir konudur. Bu durum Birleşmiş Milletler tarafından bir hak olarak tanımlanmış ve koruma altına alınmıştır" diyen Kubilay, açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi:
"Yerel tohumlar, tarihsel hafızanın bir taşıyıcısı olarak bulunduğu yerin yöresel isimleriyle kayıt altına alınmalıdır. Yerel tohumların kayıt altına alınma süreci, sermayenin tekelinden kurtarılmalı, insanlık için ortak değer olarak kabul edilerek, çiftçiyi/köylüyü sürece dahil ederek sürdürülmelidir. Ortak değerimiz olan tohumların kullanımının, üretiminin hiçbir koşulda özelleştirilmemesi için yasal güvence sağlanmalıdır. Böylece geçmişi bugüne taşıyan tohumlar sermayeye kurban edilmeyecek ve genleri ile oynanmadan geleceğe aktarılmış olacaktır."