9 Kasım 2024 Cumartesi

HDK Kadın Meclisi'nden 'Yerel Demokrasi ve Kadın' paneli

HDK Kadın Meclisi tarafından gerçekleştirilen "Yerel Demokrasi ve Kadın" konulu panelde konuşan Feminist Hülya Osmanağaoğlu, "Yerel demokrasi yerel siyaset, sadece kreş, sığınak, yaşlı bakım evi, çamaşırhaneden öte aslında toplumsal hareketin yeniden inşasında önemli bir rol" dedi.
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Kadın Meclisi, HDK Genel Merkezi'nde "Yerel Demokrasi ve Kadın" başlıklı panel düzenledi.
 
Panelde TJA aktivisti Ayşe Gökkan "Yerel demokrasi mücadelesinde kadınların rolü ve mücadele deneyimleri"ni anlattı. Kürdistan'da devletsiz bir örgütlenme olduğunu ve devletin bunu engelleyemediğini söyleyen Gökkan, 1999 yılından önce Kürdistan'da yerel yönetimlerde ciddi sorunlar yaşandığını dile getirdi. Gökkan, "En önemlisi 1999 yılında yapılan yerel seçimlerdi. Karabulutların Kürdistan'ın üstünde döndüğü bir zamandı. PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye teslim edildiği bir yıldı. Hem genel, hem yerel seçimler yapıldı. İnanılmaz tehditler vardı. Kürdistan'da 1999 yılında 37 belediye alındı. O dönem aday olanlar kefen giymiş gibiydi" diye konuştu.
 
1999 yılı sonrasının kendileri açısında bir milat olduğunu ifade eden Gökkan, kadın kotası, belediyelerde eşbaşkanlık örgütlenmelerinin bu süre zarfında hayat bulduğunu kaydetti. Gökkan, tüm bunlar içerisinde de en önemli noktanın bağımsız kadın örgütlenmesi olduğunun altını çizdi. Yerelde kendileri açısından avantaj sayılabilecek noktaları sıralayan Gökkan konuşmasını şöyle sürdürdü: "Çok ciddi baskı altındaydık. Bağımsız kadın örgütlenmesinde bunu fark etmemiz için bir sinerji vardı. Biz bağımsız kadın örgütlenmesiyle birlikte erkek egemen zihniyet ile çok güçlü mücadele etmeye başladık. Örgütlenerek kendini saldırılara karşı korumak çok önemli bir demokrasi aracıdır. Bizim için demokrasi tüm temsiliyetlerin olmasıdır. Aksi halde siyasi partilerin herkesin tanık olduğu bir şeydir erkekler çoğunluktadır. Her alanda mücadele ederken devletsiz ne yapabiliriz diyorduk. Devletle demokrasinin gelmeyeceğini biliyorduk. Belediyelerde olanaklar devlet yasalarına göre olur" dedi.
 
Ardından Feminist Hülya Osmanağaoğlu, "Yeni rejim karısında yerel mücadele"yi anlattı. 2009 yerel seçimlerinde feminist hareketinin artık ivme kazandığı bir dönem olduğunu vurgulayan Osmanağaoğlu, Beyoğlu'nda feminist bir aday gösterdiklerini dile getirdi. Oy almak için değil feminist hareket olarak örgütlenmek için aday gösterdiklerinin altını çizen Osmanağaoğlu şöyle konuştu:
"Siyasetin bütününde söylenen sözün feminizm açısından yerel siyasette bir karşılığı olduğunu düşünüyorum. Yerel demokrasi yerel siyaset, sadece kreş sığınak, yaşlı bakım evi, çamaşırhaneden öte aslında toplumsal hareketin yeniden inşasında önemli bir rol. Kürt kadın hareketi bu deneyimi edindi. Yeniden bir toplumsal inşanın içinde bir dönüşüm mücadelesinde bir yerel örgütlenme önemli. Toplumsal dönüşümün içinde yerel yönetimi tam anlatamadık. HDP'nin buna dair çok şahane koşulları var. Türkiye ve Kürdistan'da aynı programı anlatmanın arasında fark var. Örgütlenmenin ihtiyaçları ile mahalle evleri, meclisi kurma ihtiyacı çıkıyor. Toplumsal dönüşüm dediğimiz şey bir gecede gerçekleşmiyor. Bütün erkekler erkek sisteminin normlarından yararlanıyor. Toplumun örgütlenmesi üzerinden, toplumun yeniden inşası çok önemli. Kadın örgütlenmesi açısından önemli. Önümüzdeki yerel seçimlerin gündemi sadece çamaşırhane, sığınak kreş, sadece bir belediyecilik sözü ile değil. AKP'nin aile politikaları karşısında kadının mücadelesi ve örgütlenmesi çok önemli."
 
Panel soru-cevap şeklinde basına kapalı olarak devam etti.