'Hayvan Hakları Özgürlük Manifestosu'nu sokakta, birlikte yazacağız'
'Katliam yasası'nın komisyondan geçmesinin ardından Kuğulu Park'taki nöbete katılan hayvan hakları savunucusu DEM Partili milletvekilleri, yasayı sokakta yasacaklarını vurguladı. DEM Partili vekiller, birlikte mücadele çağrısı yaptı.
"Katliam yasası" olarak bilinen Hayvanları Koruma Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin, Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu'nda kabul edilmesinden sonra komisyondan ayrılan milletvekilleri Kuğulu Park'ta Yaşam Nöbeti tutan hayvan hakkı savunucularıyla bir araya geldi.
Halkların Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri Çiçek Otlu, İbrahim Akın, Burcugül Çubuk, Özgül Saki, Kezban Konukçu ve Perihan Koca, komisyon sürecine ilişkin bilgileri paylaştı.
OTLU: SÖYLEDİKLERİMİZİ SOKAKTA GÖSTERECEĞİZ
Söz alan DEM Parti İstanbul Milletvekili Çiçek Otlu, kendileri Meclis'te yasayı geçirtmemek için mücadele ederken tüm sokaklarda hayvan hakları savunucularının "bu daha başlangıç" diyerek Gezi direnişindeki gibi direndiğini hatırlattı. Otlu, şöyle devam etti: "AKP-MHP faşizmine bunun daha başlangıç olduğunu göstermeliyiz. DEM Parti olarak hayvan hakları savunucuları olarak; biz bu yasayı sokakta geçirmeyeceğiz, yeniden yasacağız. 'Hayvan hakları özgürlük manifestosu'nu yazacağız dedik ve sokakta yazmaya hazırlanıyoruz. Can dostlarımızıHa toplayamayacaklarını göstermeliyiz. Orada da önce bizi öldürürsünüz dedik. Toplayamazsınız diyorsak, sokaklarda nasıl toplayamayacaklarını göstermeliyiz. Birleşe birleşe kazandığımızı, mücadele edeceğimizi ve asla bu katliam yasasına izin vermeyeceğimizi, geçit vermeyeceğimizi ne kadar öfkeli olduğumuz göstermeliyiz. Burada yasayı yazacağız. Barınaklar diyorlar, hayır diyoruz. Özgürlük diyorsak özgürce doğal yaşamlarında yaşamalılar. Kısırlaştırılmalılar, aşılatılmalılar. Hapsedilmelerine ve öldürülmelerine geçit vermeyeceğiz. Burada yemin ettik bir kere daha söylüyoruz bu faşist, katliamcı yasaya izin vermeyeceğiz. Sokakların güvenli olmadığını iddia edenlere sesleniyorum, arkamı dönerken bir tacizci geliyor mu diye bakıyorum, can dostum geliyor mu diye bakmıyorum. Can dostum gelip beni seviyor, bana dokunuyor, gözleriyle bana diyor ki insanları seviyorum. Kediler, köpekler, kirpiler, kuşlar doğadaki tüm canlılar sevgi istiyor. O yüzden savunmalı, geçit vermemeliyiz. Onların Ensar vakıflarında, Hiranur vakıflarında, MESEM'lerdeki işçi çocukları korumalıyız. Kadınları korumalıyız, doğayı korumalıyız. İliç'te olduğu gibi katledilmesinler diye işçileri korumalıyız. Bugün vergi yasası geçiyor. Biz orada can dostlarımızı korurken yoksul halka zulmetme yasası geçiyor. Demek ki bu zulüm yasalarına, katliam yasalarına karşı birleşerek kazanacağız. Yaşasın özgürlük."
AKIN: YASAYI HAYATIN İÇİNDE YAPACAĞIZ
DEM Parti milletvekili İbrahim Akın da, "Bu yasanın, bu haliyle hayatta sürekli problem üretecek, bizi birbirimize düşürecek, hayvan hakları savunucularıyla belediyeleri birbirine düşürecek, sokaktaki dostlarımızla komşularımızla bizi birbirimize düşürecek bir yasa olduğu çok açık. Bazı maddelerde hayvan meselesini sadeleştirip sadece köpekler diye bahsettiler, kedileri saf dışı bıraktılar. Bu şu anlama geliyor, maddeler arası çelişki çok. Bazı yerlerde hayvanlar diye geçiyor, her bakımdan tutarsız bir yasa. Bu süreç yıllardan beri devam eden sorunun 2 ay içinde tartışarak bitirilecek bir mesele değil. Veteriner hekimleri başkanını bile bugün almayan bir zihniyetle karşı karşıya kaldık. Televizyonları ortadan kaldıran, kaçırarak yasa çıkarmak isteyen bir zihniyetle karşı karşıya kaldık. Burada kötü bir niyet var ve bunu çok iyi görüyoruz. Ancak bu kötü niyete teslim olmayacağız, mücadele etmeye devam edeceğiz. İşimiz bitmedi, her ne kadar komisyondan geçmiş olsa bile Meclis'teki ayağı var. Bu yasayı hayatın içinden yapacağız ve onlara bu yasayı değiştirteceğiz. Mutlaka başaracağız."
KOCA: KATLİAM YASASI DARBE GİBİ DAYATILDI
DEM Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca ise kanun teklinin anayasayı, yasamayı, iç tüzüğü, halkı, yaşam hakkını yok sayarak komisyondan geçirildiğini vurgulayarak şunları dile getirdi: "İkili bir tarih yazılıyor. Ne yazık ki haftalardır bütün itirazlarımıza, tepkilerimize rağmen yangından mal kaçırır gibi bir katliam yasasını getirdiler. Katliam yasasını getirirken yasama organından, milletvekillerinden saklayarak bunu yaptılar. Biz yasa teklifine ulaşmak için haftalarca yasa tasarısının peşinden koştuk, mücadele verdik. Bir anda önümüze katliam yasası darbe gibi dayatıldı. 17 Temmuz'dan itibaren saatlerce yasama organını katleden, tümüyle antidemokratik bir şekilde gerçekten, 'yaptım oldu', faşizm hukukuyla bu komisyonu yönettiler. Günlerdir ifade ettik AKP neden bu katliam yasasına ihtiyaç duyuyor? AKP bu katliam yasasına ihtiyaç duyuyor çünkü, faşizmi inşa etmekten başka seçenekleri yok. O yüzden sokak hayvanlarını katletmekten başlayacaklar ve bunun sonu yok biliyoruz. Bir katliam ülkesi yarattılar 22 yıldır bunu ilmek ilmek ördüler. Bu güzelim ülkeyi emekçiler için cehenneme, kadınlar ve çocuklar için mezarlığa, tüm toplumsal kesimler için bir cehenneme çevirdiler. O cehenneme bir rejim statüsü kazandırmak istiyorlar. Faşizm anayasasını şu anki mevcut anayasayı, yasamayı, iç tüzüğü, halkı, yaşam hakkını yok sayarak meclisten geçirdiler. Bunun adı darbedir. Olağanüstü koşullarda bir komisyon görüşmesinden söz ediyoruz. Bilim insanlarını meclis koridorlarında dövdüler. Veteriner hekimleri, avukatları, yaşam hakları savunucularını, STK üyelerini, yaşamdan yana tavır alan yurttaşları meclis koridorlarında tartakladılar, vekillerle beraber."