25 Kasım 2024 Pazartesi

Hatimoğulları partisinin grup toplantısında konuştu

Partisinin Meclis'teki grup toplantısında konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Hatimoğulları, 160. yılında Çerkeslere dönük soykırım ve sürgüne dikkat çekti. 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin Meclis grup toplantısında gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi.

Çerkeslere dönük soykırım ve sürgünün 160. yılına dikkat çeken Hatimoğulları, "Bizler Çerkeslere yaşatılan soykırımı, sürgünü asla unutmadık, unutmayacağız. Sürgünde ve bu soykırımda yaşamını yitiren bütün Çerkesleri, canlarımızı burada sizlerin huzurunda bir kez daha saygıyla anıyorum” dedi.

Kobanê davasında siyasetçilere verilen cezanın "toplumsal itiraz hakkına verildiğini" söyleyen Hatimoğulları, şunları söyledi: "Kobanê kumpas davasında 24 arkadaşımıza siyaset yaptıkları için, IŞİD katliamlarına karşı çıktıkları için, bu rejime biat etmedikleri için, AKP ve Erdoğan'a 'kral çıplak' dedikleri için 407 yıl 7 ay hapis cezası verildi. 16 Mayıs'ta yargılanan ve hakkında karar çıkan siyasetçiler değildi. Toplumsal itiraz hakkıdır yargıdır. Bu karar toplumsal itiraz hakkına verilmiş bir karar verilmiştir. Arkadaşlarımız 'IŞİD'e hayır katliamlara hayır' dedikleri için yargılandı. Burada yargılanan sadece Kobanê direnişi değildir, yargılanan karanlığa karşı aydınlığı savunanlar, ölüme tecavüze, soykırıma karşı topraklarını ve yaşamlarını savunanlardır. Yargılananlar; Gezi'de olduğu gibi demokrasiydi, toplumsal itirazdı. Türkiye halklarının birlikte yaşam umuduydu. Kürt halkının onurlu mücadelesiydi. Bu kumpas davasıdır ve tamamen siyasi bir davadır. ‘Kobanê düştü düşecek' diyenlerin hayalleri sukuta erdiği için bu bir intikam davası olarak açılmıştır. Bu intikamı almak için yıllardır Yasin Börü'yü arkadaşlarımızın öldürdüğünü iddia ettiler. Bir çocuğun ölümünden bir siyasi intikam senaryosu çıkaracak kadar yürekleri kurumuş, vicdanları köhnemiş olan bir anlayış var karşımızda. Erdoğan daha dünkü konuşmasında karara rağmen bu kararda Yasin Börü'nün öldürülmesine ilişkin bir ceza olmamasına rağmen Yasin Börü'nün öldürüldüğü üzerinden halkı aldatmaya, halkta algı yaratmaya devam ediyor. Şimdi bu kararda ne var? Yargılanan hiçbir arkadaşımız bir tek kişinin ölümünden sorumlu değildir. Bu kararı bütün Türkiye kamuoyu lütfen öyle bilsin ve Erdoğan'ın şürekasının Saray şürekasının yaratmak istediği cinayet üzerinden yaratmak istediği dezenformasyona karşı lütfen bütün Türkiye halkları kulaklarını açsın."