22 Eylül 2024 Pazar

Hatimoğulları: Kuzey Suriye'ye saldırılar emperyalistlerden bağımsız değil

HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, Kuzey ve Doğu Suriye'ye dönük sınırları emperyalistler tarafından belirlenmiş olan bir müdahalenin kısmen önünün açılabileceğini belirterek bu operasyonların AKP'nin iç siyasette tekrar 'egemen' olmasını sağlama amacı güdeceğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik operasyon tehdidinin ardından dün gece Şengal ve Maxmur kamplarına hava saldırıları gerçekleştirildi. AKP'nin savaş eksenli iç ve dış politikasını Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Tülay Hatimoğulları ve Musa Farisoğulları ETHA'ya değerlendirdi.
 
HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, Erdoğan'ın uzun zamandır böyle bir operasyon hazırlığında olduğunu vurgulayarak "Hem askeri hem de siyasal alanda ve kamuoyunda meşru bir zemin kazanmaya dönük bir çaba içindeydi" dedi. Kuzey Suriye'ye dönük operasyonun uluslarası güç dengeleri bakımından önemli olduğunun altını çizerek Efrîn operasyonuna benzer bir yöntem izlendiğini belirtti.
 
Efrîn'e Rusya ve ABD kısmi de olsa anlaşma yapılarak girildiğini ve emperyalistlerin kara ve hava sahalarına belli başlı serbestlik hakkı tanımadıkları oranda Efrîn operasyonunun yapılamayacağını hatırlatan Hatimoğulları, Kuzey Suriye'ye dönük operasyonda da Rusya ve ABD ile bir pazarlığın söz konusu olabileceğini ifade etti.
 
SALDIRILAR EMPERYALİSTLERDEN BAĞIMSIZ DEĞİL
 
Emperyalistlerin kendi arasındaki dengenin Türkiye ile ilişkilerini belirlediğini ve Türkiye'nin de buna uygun olarak Rojava üzerinden pazarlık siyaseti güttüğünü kaydeden Hatimoğulları, "Kürt halkının siyasal, askeri varlığının önüne geçmeye çalışmak için o bölgede ABD bir anlaşma yapmanın şartlarını zorluyordu. Demekki gelinen noktada pazarlık bir yere varmış durumda. ABD Türkiye'nin önünü açacaktır" dedi.
 
Hatimoğulları, "Rusya ise Suriye anayasası belirlenirken Rojava'nın halklarının elini zayıflatıp masaya oturmak isteyebilir. O nedenle Rusya'da bu müdahalenin önünü açabilir. Fakat bu müdahale belli sınırlar çerçevesinde olacaktır" diye konuştu.
 
SALDIRILAR YEREL SEÇİM HAZIRLIĞI
 
AKP'nin yerel seçimleri genel siyasetin bir yansıması olarak ele aldığını ve bu nedenle kaygılı olduğunu vurgulayan Hatimoğulları, 24 Haziran seçimleri öncesinde Efrîn'e dönük oprerasyonalrı hatırlattı.
 
"Şimdi yine sınırları emperyalistler tarafından belirlenmiş olan bir müdahalenin kısmen önü açılabilir ve bu Türkiye'deki mevcut olan iktidarın iç siyasette tekrar 'egemen' olmasını sağlamaya dönük bir operasyon olacaktır" diyen Hatimoğulları, AKP'nin milliyetçi, muhafakazar tabanı konsolize etmeye çalıştığını söyledi.
 
"AKP kendi çıkarı için faşizmi daha fazla derinleştiren ve bu ülkede yaşayan bütün halkları yok sayan bir yaklaşım içinde, Türkiye'de yaşayan ve komşumuz olan Kürt halkı başta olmak üzere Türkiye'yi bir yangına atıyor" diyen Hatimoğulları, Suriye'de savaşa gönderilenlerin yoksul çocukları olduğunu ve başka bir ülkenin sınırlarına müdahalenin kabul edilemez olduğunu ifade etti.
 
HALKLARIN DEĞİL SARAYIN SAVAŞI
 
Hatimoğulları, "Savaş siyasetine Türkiye'de yaşayan bütün halklar, işçiler, emekçiler, yoksullar ve bu ülkede demokratik siyaseti savunan her kesim yek vücut olarak karşı çıkmalı. Çünkü savaş, ekonomik anlamda yıkımdır, savaş karşıdakini yok saymaktır" dedi.
 
"Ülkenin demokratikleşmesi, adaletin ve hukukun tesis edilebilmesi için mücadele edenler olarak asla ve asla savaş siyasetine, komşularımıza ve Kürt halkına karşı yürütülen düşmanlık politikasına asla onay vermiyoruz" diyen Hatimoğulları, bu savaşın ülkeyi ekonomik yıkıma, siyasal ve sosyal anlamda kopuşa ve kutuplaşmaya sürükleyeceğini kaydetti.
 
KÜRTLERE DÖNÜK KIRIM POLİTİKASI
 
HDP Diyarbakır Milletvekili Mus Farisoğulları ise Erdoğan'ın Kürt halkının kazanımlarına yönelik kapsamlı saldırılar geliştirdiğini dile getirdi. "Rojova'da, Başur'da ve Bakur'da yapılan saldırıların amacı devrimi boğmaya dönüktür" diyen Farisoğulları, "Dün gece sivil insanların yaşadığı Maxmur kampına ve Şengal'in güneyine dönük düzenlenen Kürt halkına ve kazanımlarına karşı top yekün bir saldırı ve kırım politikası ve imha politikasıdır" dedi.
 
Operasyonların amacına değinen Farisoğulları, "Yerel seçimlere giderken hem şoven dalgayı yeniden oluşturma, Kürtlerin kazanımları tavsiye etmeye ve Ortadoğu'da barışın, huzurun gelişmesine engel olma" amacı taşıdığını söyledi.
 
AKP KÜRTLERİN DİRENİŞİNİ ENGELLEMEK İSTİYOR
 
37 gündür açlık grevinde olan HDP Hakkari Milletvekili ve DTK Eşbaşkanı Leyla Güven'e destek açlık grevlerine dönük polis saldırılarının bu operasyonlarla bağlantılı olduğunu belirten Farisoğlulları, "Kürt halkının kapsamlı saldırılar karşısındaki topyekün direnişini engellemeye dönük olduğunu söyledi.
 
Savaş politikalarına karşı geliştirilecek mücadelenin HDP'nin gündemi olduğunu ve yetkili kurullarında konuşulduğunu vurgulayan Farisoğulları, topyekün direnişi örgütleme görevi ile karşı karşıya olduklarını ifade etti. Türkiye halklarına, sol-sosyalist tüm örgütlere sorumluluk düştüğünü kaydeden Farisoğlulları, aynı zamanda uluslararası kamuoyunun da AKP'nin saldırı politikalarına dur demesi gerektiğini söyledi.