7 Ekim 2024 Pazartesi

Hapishanelerde açlık grevi direnişi 200. gününde

Hapishanelerde süren açlık grevi direnişinin 200. gününde birçok kentte açıklama yapan TUHAY-DER, tutsakların taleplerinin derhal karşılanmasını istedi. 

PKK lideri Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin ve hapishanelerde artan hak ihlallerinin sona ermesi için tutsakların başlattığı süresiz-dönüşümlü açlık grevi direnişi 200. gününde. Tutuklu Hükümlü Aileleri Yardımlaşma Derneği (TUHAY-DER), İstanbul, Diyarbakır, Van, Mersin başta olmak üzere birçok kentte basın açıklaması düzenledi. 

İSTANBUL
Marmara Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Dayanışma Derneği'nin (MATUHAY-DER), dernek binasında yaptığı basın toplantısında söz alan Zübeyde Gülsür, pandemi sürecinde açlık grevine giren tutsakların durumlarının daha da riskli olduğunu ve bağışıklık sistemlerinin zayıfladığını söyledi.

İktidarın ve yetkili kurumaların 200 gündür devam eden açlık grevi eylemlerine sesiz kaldığının altını çizen Gülsür, şunları dile getirdi: "Tecridin bir işkence niteliğinde olduğunu, başta Sayın Abdullah Öcalan olmak üzere cezaevindeki tutsakların ulusal mevzuat ve uluslararası sözleşmelerdeki temel haklarının korunması gerektiğini, toplumsal belleğimizde ağır tahribatlar ve derin yaralar oluşturabilecek olan bu sürecin bir an önce çözüme kavuşturulmasını, süresiz - dönüşümlü açlık grevi eyleminin daha ağır noktalara gelmeden ve can kayıpları yaşanmadan çözüm üretilmesi için Adalet Bakanlığı ve ilgili kurumları bu konuda sorumluluklarını yerine getirmeye ve kalıcı çözümler için bir an önce adım atmaya çağırıyoruz."

VAN
Van TUHAY-DER'in, Sanat sokağında yaptığı açıklamaya HDP Milletvekili Murat Sarısaç, HDP, DBP eşbaşkanları ile çok sayıda kişi katıldı. Basın metnini okuyan TUHAY-DER Eşbaşkanı Ümit Çapan, hapishanelerde yaşanan hak ihlallerinin bir rutin halini aldığını ve hak ihlallerine ilişkin yapılan suç duyurularının cezasızlık zırhı neticesinde sonuçsuz kaldığını belirtti.

"Tecride karşı ses çıkaralım" diyen Çapan, şu talepleri sıraladı:
"İmralı Adası'nda Sayın Abdullah Öcalan şahsında geliştirilen tecrit politikasına son verilerek açlık grevi eylemcilerinin yasal ve hukuki olan talepleri yerine getirilmelidir.
Uygulamadaki başta iyi hal kurulu olmak üzere, adil-hukuki olmayan ve toplum vicdanını zedeleyen tüm uygulamalardan vazgeçilmelidir. 
Cezaevlerinden yaşanan her türlü hak ihlaline son verilmeli ve hak ihlalleri kapsamında suç işleyenler hakkında yasal işlem başlatılmalıdır.
Adil ve eşit bir infaz yasası ile toplumun ihtiyaçlarına cevap olunmalıdır."

ADANA
Akdeniz TUHAY-DER, HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, HDP Adana İl Eşbaşkanı Mehmet Karakış, Barış Annelerinin de katılımıyla basın açıklaması düzenledi. Direnişi büyütelim, tecridi kıralım. Açlık grevleri 200. gününde" pankartı asılan salonda konuşan Derneğin Eşbaşkanı Mehmet Tutuş, açlık grevindeki tutukluların sağlığından kaygı duyduklarını, hapishanelerden tabutların çıkmaması için taleplerinin yerine getirilmesi için AKP'ye çağrıda bulundu.

Tecridin sadece İmralı'ya değil, tüm topluma uygulandığını söyleyen HDP milletvekili Tülay Hatimoğulları da tecridin son bulması için açlık grevinde olan tutukluların taleplerinin yerine getirilmesini istedi. İmralı'da uygulanan tecridin bir "insanlık suçu" olduğunu ifade eden Hatimoğulları, bu tecridin ne hukukla ne de insan haklarıyla bağdaşmadığını vurguladı. CPT'nin İmralı raporuna da değinen Hatimoğulları, "Bu ülkede Kürt sorununun barış yöntemlerle çözülmesi dışında bir seçenek kalmamıştır. Savaş, insanı, doğayı ve bütün canlıları öldürüyor. Bu ülkede elbette barış şiir birlikte yazabiliriz" dedi.

MERSİN
Çukurova TUHAY-DER, Mersin Şube binasında basın toplantısı düzenledi. Barış Anneleri Meclisi, HDP Mersin İl Eşbaşkanı Mehmet Alış, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Mersin Şubesi'nin de katıldığı açıklamada Ergin Altuntaş konuştu. 

Altuntaş, "Açlık grevine giren mahpuslar tarafından talep edilen avukat-müvekkil görüşmesi, aile görüşmesi ve yine hapishanelerdeki çıplak arama, kalabalık koğuşlar, keyfi aramalar, hasta mahpusların ihlal edilen sağlık hakları, koşullu salıverilme hakları gibi diğer olumsuz koşulların düzeltilmesi gibi talepler karşılanması gereken en temel insan haklarıdır" ifadelerini kullandı.