Hambi gezisi: Yeni bir dünyaya okul gezisi

Sosyalist gençlik örgütü Young Struggle'in çağrısı ile kurulan "Hambach'a Okul Gezisi İnisiyatifi" 12 Ekim'de 200 öğrenci ile Alman enerji tekeli RWE tarafından kesilen Hambach Ormanı'na okul gezisi düzenledi.

 

Okulları boykot eden öğrenciler, her alanda kapitalizme karşı direneceklerinin mesajını verdi.

 

İnisiyatif Sözcüsü, Young Struggle aktivisti Carlos Manoukian, Hambach direnişi ve ziyarete ilişkin sorularımıza yanıt verdi. 

 

Hambi gezisinin arkasında yatan konsept ne?

 

#Hambifahrt’ı (Hambi gezisi) dersler devam ederken öğrenciler tarafından düzenlenen bir okul gezisi gibi düşünün. Arkasındaki fikir, öğrenci, stajyer ve özellikle de liselilerin Hambach Ormanı'ndaki direnişi toplumsallaşmasını sağlaması ve dolayısıyla ormanın ve direnişçilerin politik savunması güçlendirmesiydi. #Hambifahrt’ın iki haftalık hazırlık sürecinde birçok defa bir araya geldik, onlarca pankart boyadık, okullarda bildiri dağıttık, okul arkadaşlarımızı ve öğretmenlerimizi boykota katılmaları yönünde ikna etmeye çalıştık ve okul yönetimleriyle tartışmalar yürüttük. Bizim için #Hambifahrt’ın öğrenciler tarafından örgütlenmesi önemliydi. Boykot ile aynı zamanda okullarda da doğa korumacı ve çevresel bir eğitim bilinci talebini yükselttik.

 

#Hambifahrt fikri nasıl oluştu?

 

Yaz tatiller henüz başlamadan Köln’de Young Struggle’lı liseliler öğrencilere yönelik kampanya yapmayı kararlaştırmışlardı. Bir çok defa bir araya gelerek konuları tartıştık. Chemnitz’deki faşist gösteriler bağlamında antifaşist bilinç ve özsavunmanın meşruluğu ile tramyav ve tren istasyonlarında engelsiz kullanım ilk akla gelen iki konu oldu. Hatta iki kampanyayı farklı okullarda aynı anda yürütmeyi de düşünmüştük.

 

Hambach Ormanı'ndaki polis müdahalesi kentimiz ve okullarımızdaki siyasal atmosferi aniden değiştirdi. Direnişçilerin inşa ettikleri ağaç evlerin yıkımına karşı kararlı mücadele ve Steffen Meyn adlı aktivist ve gazetecinin ölümü, birçok gencin konu ile ilgili ilgisizliğini yıktı. Boykot fikri de buradan çıktı. Hambach Ormanı'ndaki direnişi okul sınıflarımıza taşımak gerekiyordu.

 

Kampanyanın iki hafta sürmesine rağmen iki yüz öğrenci boykota çıktı. Bunu nasıl yorumluyorsunuz?

 

Öncelikle belirtmek gerekir ki, Hambach Ormanı direnişinin başta gençler olmak üzere ezilenler nezdinde meşruluğu yüksek. Bunun en baştaki nedeni; Hamach Ormanı’nı 6 yıldır işgal edip kesime karşı savunan direnişçilerin kararlılığı.

 

İkincisi, örgütleme tarzı açısından toplantı ve WhatsApp grupları arasında doğru bir ilişki kurduk. Dijital örgütlülüğü sürekli gerçek örgütlülüğe ve sürekli yeni güçler ve inisiyatifler kazanmaya dönüştürmeye çalıştık. Yüzlerce öğrencinin olduğu WhatsApp-grupları kurduk ve toplantı yapmaya zorladık. Politik çizgimiz ve görev bölüşümlerini toplantılarda tartıştık ve kararlaştırdık, Kararların örgütsel uygulanışını ise WhatsApp üzerinden koordine ettik. Ajitasyon her yerde yapıldı: Okulların önünde bildiri dağıttık, okul sınıfları gruplarına zincirleme mesajlar gönderdik, sınıflarımızda sunumlar yaptık ve öğrenci temsilcilikleri ve okul yönetimiyle okul yasalarını da kullanarak ikna etmeye çalıştık.

 

Üçüncüsü, politik gelişmelere doğru müdahale ettik ve krizlerden daha güçlü çıktık. Münster Yüksek Mahkemesi'nin orman kesimini durdurma kararını açığa çıkardık ve karara uyulması için baskı yaptık. 6 Ekim’de düzenlenecek büyük gösteri polis tarafından yasaklanmıştı. Bu en başta dayanışma hareketi içinde bir çalkalanma ve eylemsizliği yaratmak içindi. Ama merkezi koordinasyonun okullarda tartışmalar yürütülmesi çağrısı ve 6 Ekim dayanışma eyleminin yapılması ile bu politik krizden daha güçlü çıktık ve kitleler içindeki meşruluk bilinci arttı.

 

Devrimci siyaset açısından Hambach Ormanı'nın savunulması neden önemli?

 

Devrimciler olarak Hambach Ormanı mücadelesinde hem doğa/emek ile sermaye arasındaki çelişkiyi, hem de devrimci çevre politikasının enternasyonal niteliğini açığa çıkarmak için yerimizi almalıyız. Bizlerin, uluslararası bir tekelin çıkarları uğruna yok edilmekle karşı karşıya kalan Hambach Ormanı'ndan Dersim’de sömürgeci devlet tarafından yakılan ormanlara kadar devrimci, sınıf mücadelesi stratejinin içsel bir unsuru olan bir doğa savunmacı politikaya ihtiyacımız var.

 

Bizler insan ve doğanın yeni bir nitelikte uyumu ve birliği için, insanın doğa ile çelişkili olarak karşısında durduğu değil de, doğal dolaşımımızın var olduğu bir dünya için mücadele ediyoruz. Böylesi bir uyumun ve birliğin kar hırsıyla çalışan ve emekle doğanın sömürüsü üzerine kurulmuş kapitalizme mümkün olmadığını da biliyoruz.  Hambahc Ormanı'na yaptığımız gezi ve boykot "Yeni bir dünyaya okul gezisi" oldu.