2 Ekim 2024 Çarşamba

Günebakan Kültür Evi açıldı: Cebolaşacağız

Ankara'da Günebakan Kültür Evi'nin açılışı gerçekleşti. İsmini 33 düş yolcusu Cebrail Günebakan'dan alan kültür evinin açılışında söz alan baba Günebakan, "Benim oğlum ikinci bir Che'ydi. Arkadaşları için zoru seçti" dedi. Suruç şehitlerini düşlerini yarım bırakmadıklarını ve izlerinden yürüdüklerini söyleyen SGDF Eşbaşkanı Danacı da Cebrail'in bir gençlik önderi olduğunu hatırlatarak mücadelesini yaşatacaklarının sözünü verdi. 

Tecavüzcü barbar IŞİD çetelerinin yakıp yıktığı Kobanê'yi yeniden inşası, Gezi'nin çocuklarını devrimin çocuklarıyla buluşturmak, Rojava kadın devrimine dokunmak için çıktıkları yolda katledilen 33 düş yolcusunun ölümsüzlüğünün 79. ayında Ankara'da Günebakan Gençlik Kültür Evi açıldı. 

Açılışa Suruç Aileleri İnisiyatifi, 10 Ekim Aileleri, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) Eşbaşkanı Okan Danacı, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Milletvekili Murat Çepni, HDP MYK üyesi Veli Saçılık, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Özlem Gümüştaş, İnsan Hakları Derneği (İHD), KESK MYK üyesi Varol Öztorun, Devrimci Parti, Alınteri okurları, Partizan okurları, Devrimci Gençlik Birliği, Devrimci Gençlik Dernekleri ve çok sayıda kişi katıldı. 

Devrim ve komünizm mücadelesinde ölümsüzleşenler anısına yapılan  saygı duruşuyla başlayan etkinlik; 33 düşleri Suruç'a götüren mücadele hayatlarını anlatan kısa bir sinevizyon gösterisiyle devam etti. 

Sinevizyon gösterimi sırasında duygusal anlar yaşandı.

ÇELİKER: BASKILAR MUHALİF KURUMLARIN KAPATILMASIYLA SÜRDÜ
Günebakan Kolektifi adına söz alan Şirvan Çeliker, OHAL süreci ile gelen KHK'lar döneminin muhalif birçok kültür ve sanat derneğine yönelik baskıları ve kapatmaların artmasıyla devam ettiğini belirtti. Fabrika Kolektif Üretim Merkezi'nin de kapatılan derneklerden biri olduğunu hatırlatan Çeliker, "Fabrika Ankara'da gençlik mücadelesi bakımından soluktu, kapatıldı" dedi. 

'CEBO BİR GENÇLİK ÖNDERİYDİ'
Fabrika'nın gençliğin söyleşilerle, panellerle bir araya geldiği, ürettiği, paylaştığı, dayanışmayı ören ve mücadeleyi büyüten bir üretim merkezi olduğu için kapatıldığını belirten Çeliker, "Gençlik başka bir dünya başka bir yaşam mümkün diyordu. Bunu örgütlemek ve gençliği bu düşle buluşturmak istiyordu. Bu nedenle faşist baskıların hedefi oldu. Bizler de bu düşün takipçisi olarak buradayız dedik ve yaklaşık iki ay önce hikayemize başladık. Günebakan Gençlik Kültür Evi olarak yola çıktık. Günebakan ismini Suruç'ta yitirdiğimiz düş yolcularımızdan biri olan Cebrail'den aldı. Cebo lise yıllarından itibaren örgütlü mücadeleye katılmış, tutuklamalara, saldırılara rağmen mücadelede ısrar eden cesur bir devrimcidir. Gezi barikatlarında da vardı, Roboskî'de de. Ezilenler halklar arasında köprü kurmak için Kobanê yoluna da düşmüştü. Adanmış bir devrimciydi, yaşamıyla, eylemiyle de bizlere bir yol gösterdi. Bir gençlik önderiydi. Gençlik önderinin adını gençlik kültür evinde yaşatmak ve Cebo'nun düşünün devamcısı olmak bizler bakımından çok ayrı bir anlam ifade ediyor. Bunun rüzgarını arkamıza alarak yürüyoruz" sözleriyle kültür evinin isim hikayesini aktardı. 

'BU KURUM KOLEKTİF BİR EMEĞİN ÜRÜNÜ'
Kültür evinin tüm devrimcilerin kurumu olduğunun altını çizen Çeliker, "İnsanları Günebakan'ı birlikte inşa etmeye, dayanışmaya çağırdık ve bunun karşılığını aldık. Bugün bu kurumu hep birlikte var ettik. Kolektif bir emeğin ürünü, kitaplığımızı birlikte kurduk, duvarları birlikte boyadık. Bunun sevincini ve çoşkusunu yaşıyoruz. Bir yolun yolcusuyuz hepimiz. Burası da bizler için bir durak, nefes. Burada yeni bir kültür yaratmaya çabalıyoruz. Gençlik için Günebakan sosyalist bir aydınlanma merkezidir. Kadınlar ve lubunyalar için güvenli bir alandır. Bu iddiayla yola çıktık. Daha başındayız, sahiplenmeye ve dayanışmaya çağırıyoruz" diye konuştu. 

GÜNEBAKAN: OĞLUM BENİM GÖZÜMDE İKİNCİ CHE'DİR
Suruç şehidi Cebrail Günebakan'ın babası Hacı Günebakan, oğlu Cebrail'in beynelmilel olduğunu dile getirdi. Baba Günebakan, "O kendi arkadaşları için zoru seçti. O benim gözümde ikinci bir Che'dir. Benim 5 tane çocuğum var ama Cebrail'in yeri bambaşkadır. Ben ancak bu sene kendime geldim. O olay beni çok etkiledi. Allah'a şükür ediyorum böyle bir gençlik yetiştirmiş. Ona Avrupa'ya git dedim ama gitmedi, zoru seçti. Gerçekten çalışkan birisiydi. Benim gözümde Cebrail böyle birisiydi. Bu kurumu da inşallah elimizden geldiğince destekleriz" ifadelerini kullandı. 

DANACI: SURUÇ ŞEHİTLERİNİN DÜŞLERİNİ YARIM BIRAKMADIK
SGDF Eşbaşkanı Okan Danacı da kültür evinin adının çok ayrı çok özel olduğunu belirtti. Danacı, "Cebrail hiçbir zaman gözünü düzen içinde bir zenginliğe çevirmedi. Her zaman sosyalist mücadelesini büyütmeyi seçti. Bizim gözümüzde de Cebrail bir Che'dir, Deniz'dir, Mahir'dir. Buranın isminin Günebakan olması bir çağrıdır. Cebrail ve yoldaşları birleşik devrimi beraber inşa etmek için Suruç'a gitmişlerdi. Orada bir düş yarım bırakılmak istendi. Ancak bunu başaramadılar. Biz onların düşlerini yarım bırakmadık onların izinden gidiyoruz. Sokakta bunun mücadelesini de beraber verdik, veriyoruz. Ankara bunun için de özel bir yer. Bizi bitirmek için kaçırma, susturma gibi şeyleri denediler. Ama olmadı. Onların izinden gitmeye devam ediyoruz. Günebakan da bunun için açılıyor. Burası emekçiye, halka düşman olan ne varsa onun karşısında duran bir bayraktır. Fabrikayı kapatmak isteyenlere de bir cevap burası. Bundan sonrasını çok daha güçlü bir şekilde örgütleyeceğiz. Burası hepimizin. Şimdi de açılışı gerçekleştiriyoruz" dedi. 

GÜMÜŞTAŞ: SURUÇ'U TAŞIYORUZ, BAYRAKLAŞTIRIYORUZ
Gençliğin Rojava'ya savaşın yıktığı bir kenti onarmaya gittiklerinde Gezi'ye dokunduklarını anımsatan ESP Eş Genel Başkanı Özlem Gümüştaş, bu bilinçle sınırın ötesinde bambaşka bir yaşamı gördüklerini dile getirdi. Gümüştaş, "Bunun dünyanın bütün ezilen halkları için yeni bir umuda dönüşebileceğini gördüler. Sadece durup beklemediler. Bu düş için durup beklemediler bu düş için yola koyulmayı tercih ettiler. Bugün burada birleşik mücadelemizde Suruç'u taşıyoruz, bayraklaştırıyoruz. Gençlerin birleşik mücadelesinde Suruç'u anmayı, katliamı unutturmamayı düşünüyoruz. Burada onların adına, anıtlarına ortak bir mekanın oluşturulması bizim için çok anlamlı. Bunun için yoldaşlara teşekkür ediyorum ve selamlıyorum" diye konuştu. 

'TÜM EZİLENLER İÇİN BİZ BURADAYIZ İDDİASI TAŞIYOR'
Kültür evinin Ankara'da açılmasının çok özel bir anlamı olduğunun altını çizen Gümüştaş, şöyle açıkladı: "Faşist şeflik rejimi 2015'ten beri sürdürdüğü çöktürme operasyonunu en çok bu şehirde uyguladı. Yükselişi kırmaya çalıştı, sosyalistleri kaçırdı. Bu kent için çok fazla zulüm oldu. Burada bir kültür merkezi inşa etmek tüm ezilenler için gençlik için biz buradayız demek ve bir iddia koymak anlamına geliyor. Hepimize böyle bir görev yüklüyor. İsmini Günebakan olarak koymak ise bir iddia anlamına geliyor. Gidilebilecek en ileri yol ne ise onu yürümek anlamını taşıyor. Giderek bu kültür evinin Cebolaşarak yeni bir gençlik yaratacağı inancındayım."

Cebrail'in hep sımsıkı sarılmasıyla bilindiğini hatırlatırken Cebrail'i onun şu sözleriyle andı: "Neden devrimciler sıkı sarılır biliyor musunuz çünkü hayatlarının bir anda bitebileceğini bilirler."

ÇEPNİ: CEBO BİR GENÇLİK ÖNDERİYDİ
HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni de kurumun kurulmasında emek harcayanlara teşekkür ederek sözlerine başladı. Kürt ve Türk halklarının birleşik devrimci mücadelesine SGDF'nin bir yanıt üretmeye çalıştığını belirtti. Çepni, "Cebo yoldaşı yetiştiren anne ve babasına teşekkür etmek istiyorum. Cebo bizim açımızdan bir gençlik önderiydi. Onu anarken en belirgin özelliği olan örgüt ve örgütlenme çağrısına vurgu yapmak lazım. O'nun varlığı ve ölümsüzleşmesi de bu çağrının bir sonucudur. 33'lerin düşlerine sahip çıkmak da bu çağrıya sahip çıkmakla mümkün olabilir. Tüm genç yoldaşlara başarılar diliyorum teşekkür ediyorum" dedi. 

Konuşmaların ardından Mehmet Özer şiir dinletisi yaptı.

33 düş yolcularından Cebrail  Günebakan anısına açılan Günebakan Kültür Evi açılışı, Grup Devinim'in müzik dinletisi ile sona erdi.