25 Kasım 2024 Pazartesi

'Getirilmek istenen yasa hayvanları daha çok şiddete itecek'

Hayvan Hakları Yasama İzleme Delegasyonu, Hayvanları Koruma Kanunu'nun da yapılacak değişikliğe ilişkin basın açıklaması düzenlendi. Açıklamada, getirilmek istenen yasanın hayvanları daha fazla şiddete iteceği vurgulanırken, hükümetin hayvan hakları savunucularıyla yasa çıkarılması istendi.
Hayvan Hakları Yasama İzleme Delegasyonu, Hayvanları Koruma Kanunu'nunda yapılacak değişikliğe ilişkin Taksim'de bulunan Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği'nde basın toplantısı düzenledi.
 
Açıklamadan önce sokak hayvanlarının yaşadığı hak ihlalleri ve barınaklarda yaşanan işkencelerin gözler önüne serildiği bir video izletildi.
 
Basın metnini Delegasyon üyeleri Burak Özgüner, Elif Ertürk, Avukat Melike Özdemir Ballı basın metnini toplu bir biçimde okudu.
 
Delegasyonun 27. yasama yılında, hayvanları ilgilendiren kanunlarda yapılacak değişiklikleri takip ve bu değişikliklere müdahale etmek üzere 7 milyonu aşkın hayvanseveri temsilen, 300'den fazla sivil toplum kuruluşu, platform ve oluşum adına, kurulduğu kaydedilen açıklamada, "23 Ekim 2018 tarihinde Tarım ve Orman Bakanlığı'nda, Sayın Bekir Pakdemirli ve bakanlık bürokratları ile gerçekleştirdiğimiz toplantıda, hayatında bir kere bile belediye barınağını ziyaret etmemiş ve köpek fobisi olduğunu açıkça ifade eden, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü Sayın Yusuf Kandazoğlu, tüm sokak hayvanların ölüm fermanı olacak, 6. madde değişikliğini taslağa koyduklarını açıkça ifade etmiştir" denildi.
 
GETİRİLECEK YASA KANDIRMACA
 
Mevcut Hayvanları Koruma Kanunu'nun 6. maddesindeki "sahipsiz hayvanlar kısırlaştırılır, aşılanır, alındığı yere bırakılır" hükmünün "alındığı yere bırakılır" kısmını, "belediye barınaklarına götürülür" olarak değiştirileceğini bilgisi aktarılan açıklamada, "Sokak hayvanlarının katline neden olacak bu değişikliği, hazırladıkları yeni yasa taslağına koyduklarını ifade etmiştir. Bu nedenle, sokaklardan yok edilen, işkenceye maruz bırakılan hayvanlara şiddete getirilecek ceza ise tam bir kandırmacadır" ifadeleri yer aldı.
 
Açıklamada, bu yasa tasarısının Meclis'e sunulmaması için "Katliam yasasına hayır! Can veririz, canlarımızı vermeyiz!" şiarıyla 11 Kasım'da Türkiye'nin dört bir köşesinde eş zamanlı olarak eylemler yapılacağı ve geniş katılımlı Hayvan Hakları Büyük Buluşması'nı ise 25 Kasım'da İstanbul'da gerçekleştirileceği aktarıldı.
 
TALEPLER 
 
Delegesyon olarak taleplerinin şu şekilde olduğu belirtildi:
 
-5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'ndaki tüm yasal değişiklikler, düzenlenecek çalıştaylar sonrası, sivil toplum kuruluşlarının görüşleri dikkate alınarak hazırlanmalıdır.
 
-Türkiye genelinde sayısı yüzbinleri bulan sokak hayvanları, toplanarak belediye barınaklarına götürüleceği bahanesi ile kırsala atılacaktır. Bu atılmaların devam etmesi durumunda, hayvanlar döngü halinde açlıkla, hastalıkla, kötü hava koşulları altında üreyecek ve yaşamını yitirecektir. Bu durum, iddia edildiği gibi halktan gelen şikayetleri sonlandırmayacak, toplama kamplarının aslında bir çözüm olmadığı, katliam yasa tasarısını hazırlayan bürokratlar tarafından da görülecektir. Bunun yerine belediyelerin kanunu uygulayarak sokak hayvanlarını, hayvan sağlığı ve cerrahi prosedürlere uygun olarak kısırlaştırılmaları sağlanmalı ve alındığı yere bırakılmalarını esas alan 6. Madde kesinlikle değiştirilmemelidir.
 
-Hayvana şiddet içeren tüm fiillere hapis cezası getirilmelidir.
 
-Kanunu uygulamayarak hayvana şiddet, vahşet uygulayan belediye görevlileri de Adli Yaptırım kapsamına alınmalıdır.
 
-Hayvana "işkence, tecavüz ve öldürme" suçlarının cezaları 2 yıl 1 aydan başlamalıdır.
 
-İlgili bakanlığın belediyeler üzerinde yaptırımı olması için gerekli düzenlemeler yapılmalı; kanun ve yönetmelikle belirlenen yükümlülüklerini yerine getirmeyen belediyelere idari para cezası ve benzeri idari yaptırımlar getirilmeli, bu cezalar belediye bütçesinden yani vergi veren halktan alınmamalı, ihlali yapan görevliye rücû ettirilmelidir.
 
-"Sahipli hayvanlar"ın sokağa terkedilmelerine karşı caydırıcı (en az 10 bin TL) idarî para cezası verilmeli ve terk eden şahısların bir daha hayvan edinmesi men edilmelidir.
 
-Hayvanat bahçeleri, sirk, yunus parkları, deney, avcılık, insan gıdası, yük ve insan taşıma amacıyla sömürülen, öldürülen ve dövüştürülen hayvanlar üzerindeki zulme son verilmeli; bu zulüm sektörleri yasaklanmalıdır. İnternet-petshop-üretim çiftliklerinden hayvan satışları tamamen yasaklanarak barınak ve sokaklardaki hayvanların yuvalandırılmaları teşvik edilmeli, her türlü hayvan ithalat ve ihracatı yasaklanmalı, illegal yollardan yurda kaçak girişler engellenmelidir.
 
-"Tehlikeli ırk" tanımı kaldırılmalı, özellikle hâlihazırda ailelerin evlerinde baktıkları ve belediye barınaklarına alınan bu tür köpekler kısırlaştırılıp kayıt altına alınarak koruyucularına geri verilmelidir. Üretim çiftliklerinde olanlar ise kısırlaştırılarak yuvalandırılmalı, dövüşlerde kullanılan köpeklere el konulup kısırlaştırılmalı, belediye barınaklarında özel bakım alanlarında rehabilite edilerek kayıt altına alınarak yuvalandırılmalıdır.
 
Avukat Melike Özdemir Ballı ise açıklamanın ardından şunları söyledi: "Sahipli ve sahipsiz hayvan ayrımı var. Sahipli hayvan da 'mala ceza verme' olarak değerlendirilip fail cezalandırıldı. Sahipli ve sahipsiz hayvan ayrımı olamaz. Hayvan hakları ihlali için 2 yıl 1aydan başlatmazsanız failleri tutuklatamazsanız. Bu cezanın caydırıcı olması için alt sınırı buradan başlamalı, çünkü diğer türlü verilen cezalar hapis cezasına dönüşmüyor. Aynı zamanda belediyeler, belediye çalışanları da ceza kapsamında olmalı. Onlara görevi kötüye kullanmadan bile soruşturma açılmıyor."