GÜNCEL
Gençlik örgütleri Suruç eylemlerine yapılan saldırıları kınadı
İstanbul Kadıköy ve Ankara Sakarya Caddesi'nde dün yapılmak istenen Suruç anmasına saldırılar Gençlik Örgütleri tarafından İHD İstanbul Şubesi'nden düzenlenen basın toplantısıyla kınandı.
Suruç katliamının 3. yılı dolayısıyla İstanbul Kadıköy ve Ankara Sakarya Caddesi'nde yapılmak istenen anmalara polisin saldırısı ve işkenceli gözaltılarına ilişkin Gençlik Örgütleri, İHD İstanbul Şube binasında basın toplantısı düzenledi.
Basın toplantısında ortak açıklamayı Roza Kahya okudu. Faşist politik İslamcı IŞİD çetesi ve devlet işbirliği ile gerçekleştirilen Suruç katliamının faillerinin hala sokakta dolaştığını ifade eden Kahya, adalet talebini yinelemek isteyenlere, anma yapmak isteyenlere her türlü baskı ve şiddet gösterildiğini belirtti. Kahya "Biz Gençlik Örgütleri olarak bütün bu baskılara ve yasaklara rağmen 'Suruç yasaklanamaz!' diye haykırmak için, 33 Düş Yolcusu'nu anmak için 20 Temmuz 2018 Cuma günü bir anma programı gerçekleştirmek için bir araya geldik. Fakat OHAL kaldırıldığı halde anma gerçekleştirmemize izin verilmedi. OHAL'in kaldırılmasını faili kendisi değilmişcesine müjdeleyen AKP ve tetikçisi polis, meşruiyetini kaybettikçe daha da saldırganlaşarak kurulan bu yeni diktatörlüğü korumaya devam edeceğini beyan etmiş oldu" dedi.
Anma için insanların özgürce Suruç'a girmesinin engellendiğini kaydeden Kahya, "Suruç ailelerinin bir araya gelmesine müdahale edildi. İstanbul ve Ankara'da 3 yıl önce sonsuzluğa uğurladıkları arkadaşlarını anmak isteyen insanlara işkence yapıldı. Tarih boyunca hakim sermaye sınıfı ve onun siyasal erkine hizmet eden polis yine şaşırtmadı ve yoğun işkence ve saldırılarından sonra sırtını dayadığı mafya düzeninden güç alarak İstanbul ve Ankara'da toplam 31 kişi gözaltına alındı" diye konuştu.
Kahya konuşmasının devamında şu soruları sordu:
"-Devletin, devletin istihbaratının ve kolluk güçlerinin sorumlusu olduğu bu olayda kaybedilen insanları anmak neden suçtur?
-OHAL'in kaldırıldığı söylenmesine rağmen hangi korkuyla arkadaşlarımızın anısına karanfil bırakmak daha yasaklanmaktadır?
-Suruç davasında neden 3 yıldır tek adım dahi atılmamıştır?
-33 insanın ölümüne 100'den fazla insanın yaralanmasına sebep olan katliamın faillerinden yakup şahin'in neden halen ifadesi dahi alınmamıştır?"
Kahya, "Ve söz veriyoruz. Dünyanın tüm çocukları çiçeklerin koynunda uyuyana dek Cebo'nun adımları, Büşra ve Polen'in gülüşleri, Ezgi ve Alican'nın sesi, Uğur'un Vatan'ın ve tüm düş yolcularının kavgası olacağız, pes etmeyeceğiz. Suruç katliamına sebep olan onun üstünü örten ve anılmasına dahi tahammül edemeyen faşizan zihniyetle sonuna kadar savaşacağız. Zulme karşı yüreğini siper edenleri unutmadık, unutturmayacağız" dedi.
Kahya'nın ardından dünkü eylemde gözaltına alınan öğrenciler söz aldı. Şilan Delipalta, "Bugüne kadar gözaltı tutuklamalara aşikar olduk. OHAL rejiminin iki yüzlülüğüne şahit olduk. Gençlik katliamlarına karşı barışı savunmaya devam edeceğiz. Bugün de buradayız. İstanbul'da 33 noktada anmalar olacak. 33'lerin düşleri yarım kalmayacak düşlerini tamamlayacağız" dedi.
İlyas Seyrek ise gözaltına alınma sebeplerinin Suruç'u anmak olduğunu söyledi. Seyrek, "Kadıköy ablukaya alındı. Her köşe başında polis vardı. Gençlik mücadelesinden korkuyorlar. OHAL gitti, başkanlık hallerindeyiz. Bu halde de mücadeleye devam edeceğiz. Suruç'taki şehitler şehidimiz kavgası kavgamızdır. Mücadeleye devam edeceğiz" diye konuştu.
Koral Hasan da "Gecenin karanlığında umut vardır. Gençlik olarak buradayız. Polis, coplarla, TOMA'lar ile gazı ile gelse de 33'ler için buradayız. Yılgınlık yok direniş var" şeklinde konuştu.
Ezgi Önalan ise "Başkanlık sisteminin nasıl olduğunu dün görmüş olduk. Dün yaşadıklarımız yaşayacaklarımızın teminatıdır" diye kaydetti.
Ulaş Aslan, "Oluşan kamuoyundan korkuyorlar. Suruç'un etkisinden korkuyorlar. Susturmak istiyorlar. Geri adım atmayacağız" dedi.