GÜNCEL
'Geçmişle yüzleşmek toplumsal barışın teminatıdır'
Kayıp yakınları ve insan hakları savunucuları, Diyarbakır'da "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" eylemine devam etti. İHD Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Zeytun, geçmişle yüzleşmenin, toplumsal barışın inşası ve teminatı olduğunu hatırlattı.
İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları tarafından "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" sloganıyla her hafta düzenlenen eyleminin 507. düzenlendi. İHD Şubesi Konferans Salonu'nda düzenlenen eylemde, "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" yazılı pankart ile kayıpların fotoğrafları açıldı. Eyleme, HDP Diyarbakır Milletvekili Selçuk Mızraklı, CHP Parti Meclis Üyesi Gamze Pamuk Ateşli, CHP İl Başkanı Mehmet Sayın, Diyarbakır Tabip Odası, KESK Şubeler Platformu, insan hakları aktivistlerinin yani sıra çok sayıda kişi katıldı.
GEÇMİLE YÜZLEŞMEK
Eylemde konuşan İHD Şube Başkanı Abdullah Zeytun, geçmişle yüzleşmek adına kayıp yakınlarının başlattıkları eylem ve mücadelenin devam ettiğini ifade etti. İnsan hakları savunucuları olarak kayıpların bulunması ve faillerin yargılanması toplumsal barışın ve uzlaşının gereği olduğunu hatırlatan Zeytun, "Coğrafyamızda yaşanan özel güvenlik bölgelerinin ilan edilmesi, savaş sürecinin çok ağır bir şekilde devam ediyor olması, yaşamın her alanında, cezaevlerinde, sokakta ihlallerin devam ediyor olması talep ettiğimiz toplumsal uzlaşın ve barışı zedeleyen bir durdur. Geçmişle yüzleşmeyi, aynı zamanda toplumsal barışın birlikteliğinin inşası ve teminatı olarak görüyoruz. Kuşkusuz bunun yolu da öncelikli olarak çatışmasızlığın derhal sonlandırılması ve birlikte yaşamın tesisi noktasında tarafların demokratik bir süreçle çözüme dahil olmasıdır. Aynı zamanda Türkiye'nin uymakla yükümlü olduğu uluslararası sözleşmeleri ve Birleşmiş Milletlerin Kayıplar Sözleşmesini derhal imzalaması gerekir" diye konuştu.
'OHAL UYGULAMADA BİTMEDİ'
CHP PM Üyesi Gamze Pamuk Ateşli de Cumartesi Anneleri'nin sessiz barış çığlığını ısrarla görmezden gelen bir iktidarın olduğunu ifade ederek, "İHD kapalı bir ortamda barış talebini getiriyor. OHAL bitmiş olsa da uygulamada bitmediğin görüyoruz. Biz parti olarak da insan hakları savunucuları olarak da bu sesiz barış çığlığı yanında olacağız" dedi.
TEHDİT VE AJANLIK DAYATMASI
İHD Kayıp Komisyonu Üyesi Adnan Örhan, 26 Eylül 1996 yılında Diyarbakır'da gözaltına alınan ve kendisinden bir daha haber alınamayan Fahri Balyeci'nin hikayesini anlattı. 1965 doğumlu Diyarbakır Hazro ilçesinde yaşayan, evli ve beş çocuk babası 1965 doğumlu Fahri Balyeci'nin PKK'ye katılan kardeşinden dolayı sürekli Hazro Jandarma Komutanlığı'na çağrıldığını, kardeşini bulup getirmesi ve ajanlık yapması için tehdit edildiğini belirten Örhan, "Aynı sebeple 1994 yılında 45 gün boyunca gözaltında tutulmuş, daha sonra TCK'nin 169. maddesine muhalefetten tutuklanarak 19 ay cezaevinde kalmıştı. Tahliyesinden yaklaşık 4-5 ay sonra, 26 Eylül 1996 tarihinde bir alacağını tahsil etmek için Diyarbakır'a geldi. Parasını tahsil ettikten sonra bir daha kendisinden haber alınamadı" dedi.
JİTEM'DE GÖRÜLDÜ
Ertesi gün ailesinin yaptığı araştırmada, Balyeci'nin eski sebze hali civarında gözaltına alındığının belirlendiğini ifade eden Örhan, Balyeci'nin bulunmasına ilişkin yürütülen girişimleri şöyle anlattı: "O dönem kaybedilmekten korktuğu için ismini vermek istemeyen bir kişi, Fahri'yi Diyarbakır'da JİTEM'de gördüğünü, bazen gözleri bağlı bazen de açık bir şekilde ayakta bekletildiğini ve işkence gördüğünü anlattı. Bunun üzerine Balyeci'nin gözaltına alındığından emin olan ailesi Hazro Kaymakamlığına, Savcılığa, Jandarma Komutanlığına ve Diyarbakır DGM Savcılığına başvurdu ancak yanıt alamadı. Bunun üzerine büyük kardeşi Abdurrahman Balyeci 1 Kasım 1999'da İHD'ye başvurdu. Ocak 2012'de Diyarbakır'ın Sur İlçesinde bir dönem cezaevi olarak kullanılan ve JİTEM'in merkezi olarak bilinen İçkale mevkiinde başlattıkları kazılarda insan kemikleri bulunması üzerine, Balyeci ailesi yeniden İHD'ye başvurarak DNA testi yapılmasını talebinde bulundu. Fahri Balyeci'den hala bir haber alınamadı."
Yapılan konuşmaların ardından kaybedilenler anısına 5 dakikalık oturma eylemi yapıldı.