3 Ekim 2024 Perşembe

Gazi'de 'Faşizme karşı birleşik mücadele' tartışıldı

ESP, SMF, Mücadele Birliği Platformu, Devrimci Parti, Alınteri ve Özgür Gelecek, Gazi Mahallesi'nde faşizme karşı birleşik mücadelenin örülmesine ilişkin panel düzenledi. Bugün bakımından bunun önemli ve tarihsel bir ihtiyaç olduğunu söyleyen örgüt temsilcileri, bunun koşullarının olduğunu belirtti.

ESP, SMF, Mücadele Birliği Platformu, Devrimci Parti, Alınteri ve Özgür Gelecek, Gazi Mahallesi'nde faşizme karşı birleşik mücadelenin örülmesine ilişkin panel düzenledi. Bugün bakımından bunun önemli ve tarihsel bir ihtiyaç olduğunu söyleyen örgüt temsilcileri, bunun koşullarının olduğunu belirtti.

Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF), Mücadele Birliği Platformu, Devrimci Parti, Alınteri ve Özgür Gelecek, "Faşizme karşı birleşik mücadeleyi tartışıyor" başlığıyla panel düzenledi.

HDP Sultangazi İlçe Örgütü'nde düzenlenen panel nedeniyle polis, bina çevresini ablukaya aldı. Panel için gelenlerin kimliklerini toplayan polis, GBT kontrolü yaptı. Uzun süre sonra kimlikleri tek tek dağıtan polis, araması olduğu gerekçesiyle 4 kişiyi gözaltına aldı. Kitlenin gözaltıları engellemeye çalıştığı sırada arbede yaşandı. Panel boyunca, bina çevresinde polis ablukası sürdü.

Tüm engellemelere rağmen panel gerçekleştirildi. Panel, devrim ve sosyalizm mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına yapılan saygı duruşu ile başladı.

DEVRİMCİ PARTİ: TÜRKİYE'NİN DEVRİM MESELESİ
Devrimci Parti MYK Üyesi Burcugül Çubuk, "Birleşik devrim meselesi, Türkiye'nin devrim meselesi" diyerek, OHAL'in ardından özellikle halka yönelik artan saldırılara karşı, örgütlü kuvvetlerin yeterince yanıt veremediğini söyledi.

Türkiye halklarının mücadele dinamizmini yan yana getirmek ve yükseltmenin ihtiyaç olduğunu söyleyen Çubuk, "Devrimci örgütler olarak sıkıştığımız için değil, bunun bir ihtiyaç olduğunu bildiğimiz için tartışıyoruz" dedi.

ALINTERİ: BİR ARAYA GELMEMİZ ZORUNLULUK
Alınteri adına konuşan Mürüvvet Küçük, gücü bir odakta toplayıp faşist saldırılara karşı daha güçlü yanıt verme fikrini tarihsel olarak gördüklerini belirterek, "Toplumun yarısından fazlasını karşısına almış bir rejimden bahsediyoruz. Bu büyük bir mücadele dinamiği. Ama biz tek başımıza bu dinamiği sisteme karşı örgütleyemiyoruz. Somut bir devrimci güce dönüştürülemiyor. O nedenle bir araya gelmemiz bir zorunluluk" dedi. Küçük, bu birliğin oluşmasını önemsediklerini vurguladı.

ESP: FAŞİZMİN EN ÇIPLAK YÜZÜYLE KARŞI KARŞIYAYIZ, BİRLEŞİK MÜCADELE ZORUNLULUK
ESP İstanbul İl Yöneticisi Çınar Altan, güncel ve tarihsel bir sorunu tartıştıklarını belirterek, faşizmin tanımını yaptı. Faşizmin doğduğu ülkenin koşullarında şekillendiğini söyleyen Altan, "Sorun güncel ve acildir. İktidarın faşist yapısına karşı birleşik bir mücadele zemini yaratmalıyız" diye konuştu.

Son beş yıllık süreçte faşizmin en azgın yüzü ile karşı karşıya olduklarını söyleyen Altan, şunları söyledi: "Özellikle AKP'nin 2015'ten sonra savaş siyasetini tırmandırmasıyla faşizmin azgın yüzünü yaşıyoruz. 7 Haziran, diktatörlüğe karşı kazanılmış bir zaferdi. Bunu gören AKP, saldırılarını arttırdı ve fiili olarak faşizmi tırmandırdı" şeklinde konuştu. Suruç katliamının ardından yaşananları hatırlatan Altan, "Karşımızda tüm çıplaklığıyla bir faşizm gerçeği duruyor. En temel haklarımızı kazanmak için bile iktidarın en faşist yüzüyle karşı karşıya geliyoruz. Haklarını isteyen işçiler, katillerin cezalandırılması için mücadele eden kadınlar, doğasını koruyan köylüler, halk sağlığı için mücadele eden TTB, faşizmin en çıplak yüzüyle karşı karşıya kalıyor.

"İktidar yönetemiyor, yönetememe krizi daha da derinleşiyor. Bizler bakımından bu kriz çok büyük olanaklar taşıyor. Kitlelerde büyük bir huzursuzluk var ancak bunu örgütleyecek güçlü bir özneye ihtiyaç var.

"Tekil direnişlerin tek bir kanalda birleşmesindeki sorumluluk bizde. Bu farklı itirazları ortak bir hatta yönlendirmek bizim görevimiz. Tartışmalarımızı bu zeminde yapmaya devam edeceğiz. Israrlı, kararlı ve sistematik bir önderlik çıkarmak bugün bizim omuzlarımızda."

"Bir araya gelişimiz bir eylem birliği ama faşizmi yıkana kadar uzun süreçli bir eylem hattını önümüze koymalıyız."

MÜCADELE BİRLİĞİ: İÇ SAVAŞ VAR
Mücadele Birliği Platformu adına konuşan Vefa Serdar ise, "Türkiye ve Kürdistan'da, dünyanın birçok yerinde devrimci durum var. Ekonomik ve siyasi kriz tüm dünya üzerinde yaşanıyor bu da devrimci durumu mayalar" dedi.

"Türkiye'de faşizm var. 12 Eylül'le kurumsallaşmıştır ve bir devlet şeklidir artık. Dolayısıyla bir partinin gidip, diğerinin gelmesiyle değişmez. Seçimle de gitmez. Değiştirecek olan bir iç savaştır. Türkiye ve Kürdistan'da da uzun süredir bir iç savaş var" diyen Serdar, devrimcilerin öncelikle kendi gücüne güvenmesi gerektiğini ve önüne bir mücadele programı koyması gerektiğini söyledi.

Serdar, "Çok güç kaybettik ama hala gücümüz var. Önemli olan buna inanmaktır. Bu inanç bilimseldir ve bilimsel tahliller sonuçlarda ortaya konulan bir inançtır. Devrimin koşulları var ve biz bir devrime öncülük edebiliriz. Buna gücümüz var" diye belirtti.

SMF: ZEMİN GÜÇLÜ
SMF Temsilcisi Mahir Görüz, "Faşizm AKP iktidarı ile başlamadı. Devletin temel niteliğini, siyasal karakterini oluşturuyor. Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana açık bir faşizm vardı" dedi. Devrim meselesinin ise nesnel olduğunu söyleyen Görüz, "Ancak devrimci durumun olması, tek başına devrimin oluşmasını sağlamaz. Nesnel durumun yanında, subjektif olarak da devrimci bir önderliğin olması gerekir" diye konuştu.

Devrim yapmak isteyen dinamiklerin, mutlaka devrimin müttefikleriyle birleşmek zorunda olduğunu söyleyen Görüz, "Bu dinamikleri birleştiremeyen bir hareketin güçlenme, burjuvaziyi alt etme gerçekliği olamaz. Süreç, her boyutuyla çelişkilerin keskinleştiği bir süreç. Bunun karşısında sürecin zorunluluklarına göre doğru hareket edene bir sosyalist birikim, süreci tersine çevirme potansiyeli güçlüdür. Birleşik mücadele perspektifidir bu da. Bu anlamda bir birikim var. Yeter ki, tarihsel birikim ve köklerimize devrimci bir şekilde yaklaşalım, hareket edelim" diyerek sözlerini tamamladı.

ÖZGÜR GELECEK: SALDIRILARA KARŞI EZİLENLERİN BİRLİKTELİĞİ ÖNEMLİ
Özgür Gelecek adına konuşan Sinem Özkan, devletin kadınlardan, işçileri, ekoloji alanından gençliğe kadar her alanda saldırılarını arttırarak sürdürdüğünü kaydetti. Devrimci örgüt ve partilerin de buna karşı gücünü birleştirerek, alternatif olmaya çalıştığını söyleyen Özkan, özellikle kadın ve gençliğin verdiği mücadelenin öğretici olduğunu kaydetti. Özkan, Kadınların pandemide de, tüm saldırılara rağmen sokakları terk etmediğini ifade ederek, şunları söyledi: "Devlet salgını fırsata çevirmeye çalışan, krizi yönetemiyor. Kendi krizinden çıkamıyor, bu nedenle de devleti hedef alıyor. Devletin Kürt düşmanlığı da, kadın düşmanlığı da bakidir. Devletin bu saldırılarına karşı, ezilenler olarak mücadelemizi sürdürüyoruz. Bu birlikteliğimiz bu anlamda önemli."

Konuşmaların ardından konuşmacılar, panele katılanların sorularını yanıtladı.