6 Ekim 2024 Pazar

Gamze Toprak yazdı | Rüzgarın yönü değişiyor!

DİSK faşizmin temsilcileriyle aynı masada poz verirken, temsil ettiği sınıf, Esenyurt'ta polis şiddetine karşı devrimcileri teslim etmeyip, "katil polis mahalleden defol" sloganlarını haykırdı. DİSK 1 Mayıs'ı sembolik kutlamalara hapsederken, halk, yürüyüş esnasında 1 Mayıs marşları açarak, Sarıgazi'de polis terörüne karşı ajitasyonlara alkış tuttu. 1 Mayıs geleneğine sahip çıkan devrimciler ile emekçileri devrimcilerden soyutlamaya çalışan DİSK'e karşı; 1 Mayıs 2021 bir yarılmaya dönüşmüştür! Ve saflar artık oldukça keskindir.

1 Mayıs 2021, faşist saray rejiminin pandemi yasaklarına sarılarak kendisine tehdit oluşturan devrimci sosyalist hareketi eylemsizleştirmeye, geriletmeye, motivasyonunu kırmaya çalıştığı ama başarısızlığa mahkum olduğu bir 1 Mayıs olarak tarihe geçti.

Devletin tüm tasfiye saldırılarına karşı anarşistlerin polisin üzerine üzerine koşuşu, Gençlik Komitelerinin barikatları yıkışı, SODAP'lı kadınların "Korkmuyoruz" haykırışı, devrimci sendikaların diz çökmeyişi, Birleşik Mücadele Güçleri ve Birleşik Gençlik Meclisleri kuvvetlerinin gaz bulutları içerisindeki muazzam direnişi. Tüm engellemelere karşı Kaldıraç, Devrimci Hareket, Gençlik örgütleri, BDSP, EHP, Halkevi ve Partizan'ın Taksim sokaklarını militanca kuşatması. İşte Taksim iradesi buydu.

Elbette biliyoruz ki devrimci mücadele sürecinde hiçbir şey kendi görünür içeriğinden ibaret değildir. 1 Mayıs direnişi 30'u aşkın siyasetin "Taksim Bizimdir" sloganını haykırmasının ötesinde bir anlamı ifade ediyor, bugün 1 Mayıs gündemi ile bir araya gelen bu siyasi güçler çeşitli alanlarda ciddi kopukluklara rağmen devrim mücadelesinin hangi manivela ile sıçrayacağını da deneyimlemiştir. Bu seneki 1 Mayıs iradesinin ortaya çıkardığı gücü, gelecek sene birleşik mücadele hattını örerek büyütebiliriz. 1 Mayıs'taki parçalı görüntü yerini 1 Mayıs Platformu’nun toplu çıkışına bırakmalıdır.

Her türlü baskı yöntemini geliştirenlere karşı devrimci hareket bu 1 Mayıs'ta tüm yasallık kılıfını yararak, fiili meşru mücadele hattına yaslanarak "Faşizme karşı nasıl bir mücadele" sorusuna cevap olmuştur. Şunu açıkça söylemeliyiz ki; faşizmin yasakları devrimci iradeyi teslim alamamıştır. Sokaklardan çekilmeyen, gözaltı tehditlerine rağmen çalışmasına ara vermeyen bir devrimci hareket tüm 1 Mayıs'a hakimdi. Yamanlar'dan Esenyurt'a, Taksim'den Sarıgazi'ye, Nurtepe'den Okmeydanı'na bu 1 Mayıs'ı devrimciler kazandı!

1 Mayıs 2021 aynı zamanda bize şunu gösterdi: Ezilenlerin tek başına, kendini bu kuşatmadan kurtaracak özel bir iksire sahip olmadığını düşünürsek, devrimci hareket ezilenlerin kendiliğindenci bilincini sosyalist karaktere kavuşturma göreviyle karşı karşıyadır. Devrimci hareket çok yönlü politik mücadeleye bütünsel bir müdahalede bulunarak, kitleler için kitleyle beraber hareket etmek zorundadır. Bugünün eksiği ve en yakıcı görevi de budur.

DİSK faşizmin temsilcileriyle aynı masada poz verirken, temsil ettiği sınıf Esenyurt'ta polis şiddetine karşı devrimcileri teslim etmeyip, "katil polis mahalleden defol" sloganlarını haykırdı. DİSK 1 Mayıs'ı sembolik kutlamalara hapsederken, halk, yürüyüş esnasında 1 Mayıs marşları açarak, Sarıgazi'de polis terörüne karşı ajitasyonlara alkış tuttu. 1 Mayıs geleneğine sahip çıkan devrimciler ile emekçileri devrimcilerden soyutlamaya çalışan DİSK'e karşı; 1 Mayıs 2021 bir yarılmaya dönüşmüştür! Ve saflar artık oldukça keskindir.

1 Mayıs'ta yürüdüğümüz yolda bir mesafe aldık, geleceği örme yolunda kararlı adımlar atarak yürüyoruz. Bunlar, belki henüz büyük adımlar değildir; henüz yeterince hızlı yürüdüğümüzü ve önümüze koyduğumuz devasa hedeflerle güncel durumumuzun birbirine denk düştüğünü de söyleyemeyiz. Ama kimi önemli başlangıç adımlarının atıldığını ve bizim bu yolda yürümekte ısrarlı ve kararlı olduğumuzu söyleyebiliriz. Evet, öğreniyoruz, abartmıyoruz, küçümsemiyoruz. Şimdi, adımları hızlandırmanın, mücadele ve örgütlenme ilişkisini bir kez daha bilince çıkarıp, tarihi bu anda kavramanın zamanı...

Çubuk; bugüne, pratiğe, örgütlenmeye, mücadeleye bükülerek, şimdi “buzu kırarak” yolu açmak gerekiyor.

Ufkumuz sınırsızdır, hedefimiz büyüktür. 1 Mayıs'ın ateşini büyüteceğiz. Açık olan bir gerçek var ki rüzgarın yönü değişiyor!