25 Kasım 2024 Pazartesi

'Galatasaray Meydanı'nı mezar yeri belledik'

Cumartesi Anneleri Galatasaray Meydanı'nda 994'üncü hafta eyleminde, İHD Amed Şubesi ise Yaşam Hakkı Anıtı önündeki 792. eyleminde gözaltına alındığı reddedilen ve 29 yıldır dosyası sürüncemede bırakılan Ali İhsan Dağlı için adalet istedi. İstanbul'daki eylemde bayramlarda herkesin yakınlarının mezarlarını ziyaret ettiğini ancak kendilerinin ziyaret edecek bir mezarı olmadığının altını çizen kayıp yakınları, bariyerlerle çevrili Galasaray Meydanı için "biz burayı mezar yeri belledik" dedi. 

Cumartesi Anneleri 994. hafta açıklamalarında bir kez daha kayıplarla buluşma ve hafıza mekanı Galatasaray Meydanı önünde bir araya geldi. Meydanı çevreleyen bariyerler önünde kaybedilenlerin fotoğrafları ve karanfil taşıyan kayıp yakınları, mücadeleyi sürdüreceklerinin altını çizdi. 

BİLGİN: BAYRAMDA ZİYARET EDECEĞİMİZ BİR MEZAR YOK
Gözaltında kaybedilen Kenan Bilgin'in kardeşi İrfan Bilgin, bayramlarda insanların yakınların mezarlarını ziyaret ettiğini hatırlattı. Bariyerlerle çevrilen Galatasaray Meydanı'nı işaret eden Bilgin, "Cumartesi Anneleri'nin bayramda ziyaret edeceği bir mezarı yok. Burayı bir mezar olarak belirledik" dedi. 

29 yıldır yürüttükleri mücadele sonucunda gözaltında kaybetmelerin sonlandığının altını çizen Bilgin, "Ne yaparlarsa yapsınlar bu resmini tuttuğumuz insanlarımız bizim onurumuz, gururumuz. Kimin nerede kaybettiğini de çok iyi biliyoruz. Bu hesap bir gün sorulacaktır. Bunu da kaybedenler böyle bilsin. Biz kaybedenleri ortaya çıkarıp yargılanıncaya kadar eylemlerimize devam edeceğiz" vurgusu yaptı. 

TURGUT: ALİ İHSAN DAĞLI DOSYASINDA SONUÇ ALINAMADI
Kayıp yakınları adına basın metnini Sevil Turgut okudu. 29 yıldır tüm delillere ve tanıklara rağmen sonuç alınamayan Ali İhsan Dağlı dosyasını kamuoyuyla paylaşan Turgut, Diyarbakır'ın Silvan ilçesine bağlı Eşme köyünde yaşayan Ali İhsan Dağlı'nın 14 Nisan 1995'te köye düzenlenen askeri bir operasyonda 7 kişiyle beraber gözaltına alındığını söyledi. Köy muhtarının ertesi gün serbest bırakıldığını, diğer 7 kişinin ise tutuklamaya sevk edildiğini belirten Turgut, Ali İhsan Dağlı'nın gözaltına alındığının reddedildiğini vurguladı. Baba Mehmet Dağlı'nın 20 Nisan 1995'te yetkili kurumlara başvurarak akıbetini sorduğunu ancak cevap alamadığını ifade eden Turgut, şöyle devam etti: "Aile girişimlerini sürdürürken 11 Ekim 1995 tarihinde Evrensel Gazetesi ilk sayfasında Ali İhsan Dağlı'nın gözleri bağlı, eli sargılı ve giysileri kanlı bir fotoğrafını 'İşte Kayıp!' manşeti ile yayınlandı. Aile fotoğrafın Dağlı'ya ait olduğunu teşhis etti. 30 Ekim 1995 tarihinde Evrensel Gazetesi 'Kayıp Ali İhsan Dağlı'nın askerin elinde olduğunu belgeledik, inkar edemezsiniz' başlıklı bir haber daha yayınladı."

'ASKERİ ARACA BİNDİRİLİP GÖZLERİ BAĞLANDI'
Ortaya çıkan delillere göre yaralı gözaltına alınan Dağlı'nın askeri araca bindirildikten sonra gözlerinin bağlandığını, ardından ilçe jandarma komutanlığına götürüldüğü ve operasyonda yer alan asker B.G. tarafından gizlice görüntülerinin çekildiğini belirten Turgut, bu askerin ardından tanıklığı ve fotoğraflarla İnsan Hakları İzleme Merkezi'ne başvurduğunu dile getirdi. Bu haberlerin ardından Dağlı ailesinin yeniden savcılıklara başvurduğunu kaydeden Turgut, şöyle devam etti: "Kendisi de aynı operasyonda gözaltına alınan yedi kişiden biri olan ve ertesi gün serbest bırakılan köy muhtarı M.Ş.K. sol elinden yaralı olarak gözaltına alınan Ali İhsan Dağlı'nın önce Kuruçayır köyüne götürüldüğünü, yarım saat kadar burada bekletildikten sonra Silvan Jandarma Komutanlığına götürüldüğüne dair savcıya ifade verdi. Dağlı ile gözaltına alınan 7 köylü arasında bulunan R.Ö. de savcılıkta verdiği ifadede 'Dağlı'yı gözaltında gördüm, 'Beni öldürmeyin, çocuklarım var' diye bağırıyordu' dedi."

'DOSYA SÜRÜNCEMEDE BIRAKILDI'
Bütün bunlara rağmen dosyanın sürüncemede bırakıldığını ve operasyona katılan subaylar hakkında soruşturma açılmadığını belirten Turgut, ailenin son olarak AİHM'e başvurduğunu ve mahkemenin yaşam hakkı ve etkili başvuru hakkının ihlal edildiğine karar verdiğini ifade etti. Turgut, "994. haftamızda yargı makamlarına ve iktidara sesleniyoruz: Gözaltında kaybedilenlerin başına neler geldiğinin ortaya çıkarılması hukuksal bir zorunluktur. Aradan ne kadar zaman geçmiş olursa olsun Dağlı Ailesi, faillerin kimliğini, suçun nasıl gerçekleştiğini, neden gerçekleştiğini ve Ali İhsan Dağlı'nın nerede olduğunu bilme hakkına sahiptir. Kaç yıl geçerse geçsin Ali İhsan Dağlı için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz" dedi.

DİYARBAKIR'DA DA ALİ İHSAN DAĞLI İÇİN EYLEM
Diyarbakır'ın Bağlar ilçesindeki Koşuyolu'nda bulunan Yaşam Hakkı Anıtı önünde 792. kez gözaltında kaybedilenlerin akıbeti soruldu. İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesinin düzenlediği "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" eyleminde bu hafta Ali İhsan Dağlı'nın hikayesini Fırat Akdeniz aktardı.

Akdeniz, kayıpların akıbetinin açıklanarak, faillerin yargılanmasını istedi. Açıklama oturma eylemiyle son buldu.