Figen Yüksekdağ ile Dayanışma İnisiyatifi kuruldu
Kobanê davasının yağdırılan cezalarla sonlandırılmasının ardından Figen Yüksekdağ ile Dayanışma İnisiyatifi kuruldu. İnisiyatif, "Demokratik dünya kamuoyunu bu adaletsizliğe karşı tutum almaya çağırıyoruz. Bu dava kararın açıklanmasıyla sona ermemiştir. Halklar tarihin çarkını döndürmeye devam edecek. Davada onlarca yıl hapis cezasına çarptırılan HDP eski Eş Genel Başkan Figen Yüksekdağ'ın dediği gibi: 'Son sözü direnenler söyler, dün de bugün de'" dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş ile HDP yöneticilerine yıllardır süren Kobanê davasında ceza yağdırılarak davanın sonuçlanmasıyla birlikte Figen Yüksekdağ ile Dayanışma İnisiyatifi kuruldu.
'ONLAR İNSAN VE SİYASETÇİ OLARAK TARİHİ SORUMLULUKLARINI YERİNE GETİRDİ'
Kobanê dava tutsaklarına özgürlük isteyen Figen Yüksekdağ ile Dayanışma İnisiyatifi'nin kuruluş açıklamasında şu ifadeler yer aldı: "4 Kasım 2016'da tutsak edilen Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) eski Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile HDP yöneticilerinin yıllar süren ve kamuoyunda Kobani davası olarak bilinen kumpas davasında karar açıklandı ve tutsaklara ağır cezalar verildi. Kobani dava tutsaklarına, Ekim 2014'te Kobanê'de IŞİD'in soykırım saldırılarına karşı süren direniş günlerinde sorumluluklarını yerine getirdikleri, IŞİD barbarlığına karşı demokrasi ve halkların özgürlüğü için ayağa kalktıkları ve Kobanê halklarıyla dayanışma çağrısında bulundukları için cezalandırılıyorlar. Onlar, insan ve siyasetçi olarak tarihi sorumluluklarını yerine getirdiler.
'SAYISIZ USUL HATASI TÜRK DEVLETİNDE HUKUKUN İŞLEMEDİĞİNİ ORTAYA KOYDU'
"IŞİD barbarlığına karşı direnen Kobanê halklarının o zor günlerinde, tüm ilerici ve demokratik insanlığın kalbi Kobanê'nin direniş ritmiyle çarpıyordu. Bu ritim dünya çapında yüz binlerce insanı halkların özgürlüğü için IŞİD'e karşı harekete geçirdi. Kobanê'de, tüm insanlığın endişeyle takip ettiği, eşi benzeri görülmemiş insanlık suçlarını işleyen IŞİD, ezici bir yenilgiye uğradı. Siyasi saiklerle dolu ve her türlü hukuk ilkesine aykırı olan Kobani davası, Erdoğan rejiminin tüm keyfiliğini yansıtıyor. Kobani davası baştan sona siyasi bir dava ve yargının ne ölçüde siyasi iktidarın bir güç aracına indirgendiğini göstermektedir. Sayısız usul hatası, hukuk normlarının hiçe sayıldığı örnekler ve siyasi baskı, sanıkların savunma haklarına tahammül gösterilmemesi, Türk devletinde hukukun işlemediğini ortaya koydu.
'HALKLAR TARİHİN ÇARKINI DÖNDÜRMEYE DEVAM EDECEK'
"Bu dava, Türkiye'deki hukukun siyasi iktidarın aleti olduğunu bir kez daha göstermiştir. Kobani davası, halkların özgürlüğüne, demokrasi ve adalete, kadınların eşitliğine, kısacası HDP'nin savunduğu bütün değerlere bir saldırıdır. Kobani davası'nda tutuklananlara verilen cezaları kabul etmiyoruz ve derhal serbest bırakılmalarını istiyoruz. Demokratik dünya kamuoyunu bu adaletsizliğe karşı tutum almaya çağırıyoruz. Bu dava kararın açıklanmasıyla sona ermemiştir. Halklar tarihin çarkını döndürmeye devam edecek. Davada onlarca yıl hapis cezasına çarptırılan HDP eski Eş Genel Başkan Figen Yüksekdağ'ın dediği gibi: 'Son sözü direnenler söyler, dün de bugün de.'"