Fadıl Şenyaşar yine tahliye edilmedi
Şenyaşar ailesine dönük saldırıya dair açılan davada yaklaşık 6 yıldır tek kişilik hücrede tutsak edilen Fadıl Şenyaşar tahliye edilmezken, duruşma 7 Haziran'a ertelendi.
Urfa'nın Suruç ilçesinde, 208'de AKP eski milletvekili İbrahim Halil Yıldız'ın koruma ve yakınları tarafından Şenyaşar ailesine gerçekleştirilen katliamda iş yeri ve hastane dosyalarının birleştirildiği davanın 5'inci duruşması Malatya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Duruşmaya, Fadıl Şenyaşar 6 yıldır tutsak edildiği Elazığ Hapishanesi'nden, diğer tutuklu saldırganlar Enver Yıldız, Mikail Şimşek ve Celal Yıldız da bulundukları hapishaneden SEGBİS aracılığıyla katıldı.
Katliamda eşi ve iki oğlunu yitiren Emine Şenyaşar ve katliamda ağır yaralanan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekili Ferit Şenyaşar, duruşmayı protesto ederek katılmadı, mahkeme önünde adalet nöbetini sürdürdü.
Kimlik tespiti ile başlayan duruşmada SEGBİS aracılığıyla bağlanan tanık Mustafa Durmaz, hastane kamera kayıtlarının çalınması iddiası ile ilgili "Bilgim yok. Kamera kayıtlarını çalan kişilerin evinin önünde karşılaştığım iddiasını kabul etmiyorum" dedi.
Savcılık, Fadıl Şenyaşar ve tutuklu saldırganların tutukluluğunun devamı yönünde mütalaa verdi.
Mütaalaya karşı söz alan Enver Yıldız ve Mikail Şimşek, tahliyelerini talep etti. Celal Yıldız ise, mahkemeye dilekçe vererek Fadıl Şenyaşar'ın daha önce yaptığı savunmalarda "Burası Kürt bölgesi" beyanlarının suç olduğunu iddia etti ve "Kürt bölgesi diye bir yer yok, burası Türkiye" dedi. Mahkeme Başkanı, Yıldız'ın olayları saptırdığını, mahkemeye göre suç unsurunun olmadığını belirterek, "Dilekçeyi geri çekin" dedi.
'HAKSIZ YERE 6 YILDIR TEK KİŞİLİK HÜCREDE TUTULUYORUM'
Mütalaaya karşı söz alan Fadıl Şenyaşar ise iş yerinde kullanılan silahların kime ait olduğunun tespit edilmediğini belirterek "Ben olayı bertaraf etmek için olay başladıktan sonra işyerine gelerek 2-3 el ateş ettim. Haksız yere 6 yıldır tek kişilik hücrede tutuluyorum. Yakalanmayan sanıklar var, yeterli araştırma inceleme yapılmıyor. Gerekli araştırmalar yapıldığında gerçekler ortaya çıkacaktır. Biz 30 yıllık esnafız kimsenin hakkını yemedik. Tahliyemi istiyorum" dedi.
'SALDIRGANLAR KORUNUYOR'
Şenyaşar ailesi avukatlarından Hidayet Enmek, delilleri koruma altına alması gereken yetkililerin sorumluluğunu yerine getirmediğini, üstüne saldırganları övdüğünü belirtti. "Delilleri toplamayan kişilerin sanıkları öven beyanları bize adaletin sağlanmayacağını gösteriyor. Fadıl belki bu hukuksuzluklar nedeniyle 6 yıl daha cezaevinde kalacak. Biz bunu kabul etmedik ve etmeyeceğiz" diyen Enmek, saldırganların devlet tarafından korunduğunu vurguladı.
UZUN TUTUKLULUK SÜRESİ AŞILDI
Şenyaşar ailesi avukatları Sevda Çelik Özbingöl, Bülent Duran, İbrahim Halil Öyke, Serhat Kurt, Ayşe Şehriban Demirel, Mehdi Özdemir ve Serdar Özer savunma yaparak dosyadaki eksikliklere dikkat çekti. Şenyaşar ailesi avukatları müvekkilleri Fadıl Şenyaşar'ın yaklaşık 6 yıldır tutuklu olduğunu belirterek, uzun tutukluluk süresini aşıldığını, tahliye edilmesi gerektiğini kaydettiler.
Mahkeme heyeti beyanlarına ardından duruşmaya ara verdi. Verilen aranın ardından sanık Celal Yıldız, Mekail Şimşek ve Enver Yıldız'ın avukatları savunma yaptı. Ardından ara kararı açıklayan mahkeme heyeti, Fadıl Şenyaşar ve diğer sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, bir sonraki duruşma tarihini 7 Haziran 2024 olarak belirledi.
ŞENYAŞAR: BU ADALETSİZLİK SADECE BİZE YAPILMIYOR
Duruşma sonrası aile ve avukatlar adliye binası önünde basın açıklaması yaparak karara tepki gösterdi.
DEM Parti milletvekili Ferit Şenyaşar, yaklaşık 6 yıldır yaşadıkları hak ihlallerine dikkat çekerek, "Katliamı azmettiren kişinin (İbrahim Halil Yıldız) dokunulmazlığı bitmesine rağmen hala yapılan yargılamada adı geçmiyor. Korumalar eşliğinde Erdoğan'a oy istiyor. Vekilin akrabaları haklarında ağırlaştırılmış müebbet istenmesine rağmen tutuksuz yargılanıyor. Kardeşimin yaptığı eylemler 'meşru müdafaa' kapsamındadır. Buna rağmen 6 yıldır tek kişilik hücrede tutuklu. Bugün adliye binası önünde nöbet tuttuk ve mahkeme salonuna girmedik. Çünkü mahkeme heyetinin adil bir karar verecek iradesi yok. Annem ile birlikte Ankara'da Adalet Bakanlığı önünde Adalet Nöbeti'mizi sürdüreceğiz. Bu adaletsizlik sadece bize karşı yapılmıyor. Yüzlerce insan aynı adaletsizliklere maruz kalıyor. Adaletsizliğe maruz kalan herkesi Ankara'da dayanışmaya davet ediyoruz" ifadelerini kullandı.