5 Kasım 2024 Salı

ESP: Varoluş mücadelesi bu yıl da direniş ile sürüyor

Onur Yürüyüşü ve Onur Haftası'nın tüm yasaklara ve saldırılara rağmen direnişle sürdüğünü kaydeden ESP MYK, "Yasaklama kararlarına, politik islamcı faşist çetelerce yapılan tehdit ve saldırılara, her türlü nefret söylemine karşı; LGBTİ+'ların öfke, inat ve cesaretle kazandıkları, 26 Haziran tarihinde gerçekleşecek Onur Yürüyüşü'ne tüm işçileri, emekçileri, kadınları, gençleri çağırıyoruz" dedi. 

Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Merkez Yürütme Kurulu, Onur Yürüyüşü ve Onur Haftası'na ilişkin açıklama yaptı. LGBTİ+ mücadelesinin; Onur Haftası etkinliklerinin yasaklanmasına rağmen, her alanda direnişini sürdürdüğünü belirten ESP MYK, faşist AKP-MHP iktidarı tarafından 2015 yılından bu yana yasaklanan Onur Yürüyüşü ve Onur Haftası etkinliklerinin; bu yıl da Boğaziçi Üniversitesi'nin ve ODTÜ'nün kayyum rektörleri İnci ve Kök'ün yasaklarına karşı direnişle başladığı hatırlatıldı. 

ESP MYK, açıklamasına şöyle devam etti: "LGBTİ+'lara ve kadınlara savaş ilan edercesine İstanbul Sözleşmesi'ni gayrı meşru bir şekilde fesheden, ataerki ve heteroseksizmle karakterize politik islamcı faşist rejim; bugün LGBTİ+'ları politik islamcı faşist çeteler tarafından ölümle tehdit ediyor.

Rejimin ekonomi politikası nedeniyle emek sömürüsü ve istihdam koşullarından en çok etkilenen, hapishanelerde ikili cinsiyet rejimi nedeniyle en ağır tecrit koşulları altında var oluş mücadelesi yürütmek zorunda olan, istenilen-hissedilen bedene kavuşmak için yapılan cinsiyet uyum sürecinin artan maliyetleri nedeniyle bu haklarına erişemeyen, 'makbul bir yaşam' sürmedikleri gerekçesiyle evlerinden atılan, onur yürüyüşüne katıldıkları gerekçesiyle şiddet gören, yargılanan LGBTİ+'lar yaşamın her alanında mücadele yürütüyor.

90'lı yıllarda Hortum Süleyman'a direnen translar, bugün Süleyman Soylu yasaklarına meydan okuyor. Stonewal'den Orlando'ya, Pürtelaş Sokak'tan, Meis Sitesine, Gezi'den Rojava'ya; LGBTİ+ hareketinin sokak sokak ördüğü varoluş, özgürlük, adalet ve onur mücadelesi tüm ezilenlere ve toplumsal kesimlere yol açıyor. Bu tarihsel mücadeleyi; LGBTİ+'ların varoluş mücadelesinin yanı sıra cins ayrımsız ve özgürlükçü bir dünya için erkek egemen heteroseksist düzenin maddi temellerini ortadan kaldıracak yıkıcı bir birikim olarak da görüyor ve tereddütsüz sahiplenmeye çağırıyoruz.

Erkek egemen rejimin homofobik, transfobik ve bifobik saldırılarına, heteroseksizmi dayatan toplumsal yaşam ve ikiyüzlü burjuva ahlak anlayışına karşı, 'Yaşamın her alanında LGBTİ+'lar vardır' diyoruz. Yasaklama kararlarına, politik islamcı faşist çetelerce yapılan tehdit ve saldırılara, her türlü nefret söylemine karşı; LGBTİ+'ların öfke, inat ve cesaretle kazandıkları, 26 Haziran tarihinde gerçekleşecek Onur Yürüyüşü'ne tüm işçileri, emekçileri, kadınları, gençleri çağırıyoruz."