4 Ekim 2024 Cuma

ESP: Tecrit politikalarına dur diyelim

19 Aralık katliamının yıldönümüne ilişkin ESP Genel Merkezi, uygulanan cezasızlık politikası nedeniyle hapishanelere ve tutsaklara yönelik saldırıların bugün de devam ettiğini kaydetti. Son birkaç günde başta Garibe Gezer olmak üzere katledilen tutsakların anıldığı açıklamada, "Zindan duvarlarını yıkalım, tecrit, işkence ve katliam politikalarına dur diyelim" denildi.

Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Genel Merkezi, 19 Aralık 2000 hapishaneler katliamının yıldönümüne ilişkin açıklama yaptı. ESP, "Faşist diktatörlüğün tarihidir" dediği katliamın 20 hapishaneye eş zamanlı olarak düzenlendiğini, devrimci ve tutsakların binlerce askerin  silahlı, gaz bombalı saldırılarına karşı teslim olmayı reddederek can feda direniş sergilediğini hatırlattı. 

"Hayata dönüş" adı verilen bu katliam operasyonu sonucu 28 devrimci tutsağın katledildiğini belirten ESP Genel Merkezi, "Yüzlercesi yaralandı. F tiplerine götürülen onlarca tutsak fiziksel işkencenin yanı sıra cinsel işkenceye maruz kaldı. Bu uygulamalara karşı sürdürülen ölüm orucunda ise 122 tutsak yaşamını yitirdi" dedi. 

'ASIL AMAÇ IMF PROGRAMINI UYGULAMAKTI'
Katliam saldırısının perde arkasındaki asıl amacın dönemin ekonomik-mali krizinin faturasını işçi sınıfına kesmek, milyonlarca emekçiyi sömürerek krizden çıkmak ve patronlar sınıfı için çözüm olarak sunulan IMF programını uygulamak olduğuna dikkat çekilen açıklamada, "Dönemin başbakanı Bülent Ecevit bunu katliamdan birkaç hafta önce 'IMF programını uygulamak için sokağa hakim olmamız gerekiyor. Sokağa hakim olmak için de hapishanelere hakim olmalıyız' diyerek katliamın asıl amacını özetledi. Diktatörlük için sorun devrimci-komünist hareketi ezerek işçi sınıfını teslim almaktı. Öte yandan aynı dönem içinde Kürt halk önderi Sayın Abdullah Öcalan'ı emperyalist bir komployla esir almak yoluyla da Kürt özgürlük hareketine teslimiyet koşulları dayatıldı" ifadeleri kullanıldı.

'CEZASIZLIK POLİTİKASI UYGULANDI'
"Bu katliam cezasızlık politikasıyla uygulandığı içindir ki, bugün de faşist rejim hapishanelerde teslim alma, diz çöktürme, örgütsüzleştirme politikasını sürdürüyor. Pandemi dönemi bahane edilerek tutsakların kazandıkları birçok hak geri alınıyor. Süreli yayınlar engelleniyor, hastanelere gidiş-gelişlerde kelepçe uygulaması yapılıyor, ağır hasta tutsakların hastanelere gidiş gelişleri sistematik şekilde engelleniyor, Adli Tıp Kurumu (ATK) hasta tutsakların tahliyesine onay vermiyor" denilen açıklamada, diktatörlüğün katliamla, fiziksel ve psikolojik işkencelerle teslim alamadığı devrimcileri zindanlarda ölüme ve koyu bir tecride mahkum ettiği vurgulandı. 

'CEZAEVLERİ ÖLÜM EVLERİNE DÖNÜŞTÜ'
Kandıra Hapishanesi'nde katledilen Garibe Gezer'i ölüme gardiyanların fiziksel, psikolojik ve cinsel işkencelerinin sürüklediği hatırlatıldı. ESP Genel Merkezi'nin açıklaması şöyle devam etti: "Son birkaç gün içinde ağır hasta tutsaklar Halil Güneş, Sinan Tuğrul, İlyas Demir ve Abdulrezzak Şuyur da tahliye edilmeyerek tecrit altında katledildi Cezaevleri ölüm evlerine dönüştü. Devlet hapishanelerde tecrit ve katliam politikasına devam ediyor. İmralı'da rehin tutulan Kürt halk önderi Sayın Abdullah Öcalan ve arkadaşları hukuksuz bir şekilde uzun yıllardır aileleri ve avukatlarıyla görüştürülmüyor. İmralı tutsaklarına çok ağır bir tecrit uygulanıyor.

'İMRALI BAŞTA OLMAK ÜZERE TÜM HAPİSHANELERDE TECRİT KALDIRILMALI'
Faşist devletin hapishanelerde artan yasak, şiddet ve tecrit saldırıları, işçi sınıfı ve ezilenleri teslim alma politikasının doğrudan sonucudur. AKP-MHP faşist iktidarının siyasi tutsaklara yönelik tecrit, gerçekte toplumu teslim alma politikasıdır. Bu politika ancak mücadele ederek kırılabilir. Hapishanelerdeki faşist baskı ve yasaklara karşı, hasta tutsakların yaşama hakkı ve başta İmralı Hapishanesi olmak üzere tüm hapishanelerdeki tecridin son bulması için daha fazla mücadele etmek, işçi sınıfı ve ezilenleri zindanlardaki faşist baskıya dur demeye ve kendi onurlu evlatları olan politik tutsaklara sahip çıkmaya çağırmak boynumuzun borcudur.

'ZİNDANLAR BOŞALSIN TUTSAKLARA ÖZGÜRLÜK'
İşçi sınıfı ve ezilenleri, kadınları, faşist diktatörlüğe karşı, tutsaklara sahip çıkmaya, onlarla dayanışmaya ve onların taleplerini yükseltmeye çağırıyoruz. Zindan duvarlarını yıkalım, tecrit, işkence ve katliam politikalarına dur diyelim. 19 Aralık 2000 tarihinde hapishanelerde yaşanan devlet katliamında ölümsüzleşen tüm devrimci tutsakların anısı önünde bir kez daha saygıyla eğiliyor, hesabını soracağımız güne kadar soluksuz şekilde mücadeleyi yürüteceğimize bir kez daha söz veriyoruz. Kahrolsun faşizm, yaşasın mücadelemiz! Zindanlar boşalsın tutsaklara özgürlük!"