20 Eylül 2024 Cuma

ESP: Suruçtan bugüne daima mücadele!

Suruç katliamının 9. yıldönümüne ilişkin yazılı bir açıklama yapan ESP MYK, "'Suruç için adalet, herkes için adalet' derken çağrımız devlete, yargıya değil, emekçi halkımıza: Maraş'tan Sivas'a, Gazi'den Gezi'ye, Amed'den Suruç'a, Ankara Gar katliamından Kobanê kumpas davasına adalet için antifaşist birleşik mücadeleyi büyütmekten vazgeçmeyelim!" ifadelerini kullandı.

Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK), Suruç katliamının 9. yıldönümüne ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.

Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Rojava devriminin yarattığı yeni yaşam umudu ve Gezi'nin isyancılığıyla, 'Beraber savunduk, beraber inşa edeceğiz' diyerek yönlerini Kobanê'ye dönen Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) ve onun çağrısına kulak veren devrimci, yurtsever, anarşist, antifaşist gençler, Türkiye ve Kürdistan işçi sınıfı ve ezilenlerinin köprüsünü kurdu, ortak mücadele yolunu açtı.

"Faşist rejim tek bir amaca kilitlenmişti; Gezi ile Kobanê'yi buluşturmamak. Bu nedenle 20 Temmuz 2015 sabahı Suruç Amara Kültür Merkezi'nde MİT-IŞİD eliyle gerçekleştirdiği katliamla 33 yoldaşımızı aramızdan aldı.

'FAİLİ FAŞİST REJİMDİR'
"Canlı bomba elini kolunu sallayarak geldi ve katliam yaptı. Bu bomba ile aynı kafileden olan başkaları da katliamlara devam etti. Halklarımızın boy veren birleşik mücadele köprüsünü yıkmaya kilitlenen devlet, tüm imkanlarını bu katliamcı, cihatçı çetelere sunmuştu. Katliamın planlayıcıları ve failleri, burjuva Türk devletinin sömürgeci işgal ile yerleşmeye çalıştığı Suriye'de beslediği cihatçı çetelerdir. Faili faşist rejimdir.

"Suruç Aileleri İnisiyatifi, gençlik örgütleri, dava avukatları, bizler, yıllardır mahkeme salonlarında; her ay yaptığımız 20 oturumlarında ve yıldönümü eylemlerinde bu gerçekleri haykırıyoruz! Yüzleşme-hesaplaşma çağrısı yapıyoruz! Bu sesi yükselttikçe gözaltı, tutuklama, yargılama ile üzerimize saldıran yine aynı devlet gerçeği oluyor.

'BU 20 TEMMUZ'DA DA MEZAR BAŞLARINDA, SOKAKLARDA OLALIM'
"O yüzden 'Suruç için adalet, herkes için adalet' derken çağrımız devlete, yargıya değil, emekçi halkımıza: Faşist katillerden hesap sormaktan, bizi yoksulluk kriziyle her türlü adaletsizliğe, güvencesizlik ve özgürlük yoksunluğuna mahkum eden faşist rejime karşı adalet ve özgürlük demekten, rejimin mülteci, göçmen düşmanlığından emek, cins düşmanlığına uzanan faşist baskı ve ırkçı saldırılara karşı sesimizi yükseltmekten, Maraş'tan Sivas'a, Gazi'den Gezi'ye, Amed'den Suruç'a, Ankara Gar katliamından Kobanê kumpas davasına adalet için antifaşist birleşik mücadeleyi büyütmekten vazgeçmeyelim! Bu 20 Temmuz'da da 33 düş yolcusunun mezar başlarında anmalarda, sokaklarda eylemde olalım."