3 Ekim 2024 Perşembe

Eskişehir'de demokratik kitle örgütleri: Yaşamak istiyoruz, önlem alın

Eskişehir'de bir araya gelen demokratik kitle örgütleri, "Yaşamak istiyoruz, önlem alın!" diyerek artan Covid-19 vakalarına karşı gerekli önlemlerin alınması çağrısında bulundu.

Eskişehir-Bilecik Tabip Odası, SES, Diş Hekimleri Odası, Eczacılar Odası, DİSK Bölge Temsilciliği, TMMOB, Türk Harb-İş Sendikası, Kristal-İş, Eğitim-Sen, Tüm Bel-Sen, TÜMTİS, Çağdaş Gazeteciler Cemiyeti, EYT Derneği, Öğrenci Veli Derneği, artan koronavirüs vakalarına karşı yaşamın sürdürülebilmesine yönelik gerekli önlemlerin alınması çağrısında bulundu.

Ortak basın açıklamasını okuyan Eskişehir-Bilecik Tabip Odası Başkanı Dr. Nesrin Ekici, salgının bir yandan sağlık çalışanlarının, işçilerin, yoksulların yaşam ve sağlık hakkını tehdit ettiğini, diğer yandan kuralsız çalışma, özlük haklarının kaybı, yoksulluk, işsizlik, işten çıkarma, düşük ücretle çalıştırmanın gerekçesi yapıldığını vurguladı.

Ekici, "Pandeminin sonuçları artık sağlık çalışanları, işçiler, emekçiler tüm halkımız için dayanılmaz bir hal almıştır. Bu olumsuz tabloyla sadece sağlık, meslek ve emek örgütlerinin mücadele etmesi yeterli ve gerçekçi değildir. Salgının olumsuz etkilerini azaltmak, çalışma,  sağlık ve diğer yaşam alanlarımızı iyileştirmek için birlikte olmaya gereksinimimiz vardır. Bu nedenle bugün burada hep beraberiz" dedi.

Demokratik kitle örgütlerinin 13 maddelik talepleri şöyle:

Ulaşım servisleri, yemekhaneler, giyinme soyunma odaları, çalışma ortamları yani işlikler, sınıflar, ofisler, poliklinikler etkin havalandırılabilen ve uygun sayıda çalışanın olacağı şekilde düzenlenmelidir.
Günlük yaşamın tüm alanlarında ulaşım, alışveriş ortamları bu bilgiye göre düzenlenmeli, hayatı felce uğratmadan yaşanabilecek bir ortam yaratılmalıdır. Göstermelik olarak çıkartılan sigara içme yasağı, 22.00'den sonra mekanların kapatılması ya da 65 yaş üzerinin 18 saat eve hapsedilmesiyle bu hastalıkla savaşılamaz.
Ülkemizde ve ilimizde acilen kısa-orta-uzun vadede yapılacak işler planlanmalı ve halka duyurulmalıdır.
Salgınla mücadeleyi etkin olarak yapmak için sağlık organizasyonu hemen bölge tabanlı birinci basamak hizmetine dönmelidir. Bölge tabanlı birinci basamak sağlık hizmeti yaşam ve çalışma alanlarını düzenlemeli ve denetlemelidir. Hastanelerde kronik, acil ve akut durumlar için planlama eş zamanlı yapılmalıdır. Covid-19 için ayrı hastaneler düzenlenmeli, Covid dışı hastaların tedavileri aksamamalıdır.
İçinde bulunduğumuz dönem mevsimsel grip dönemidir.Şu ana dek aşı konusunda önemli sorunlar yaşanmış, binlerce yurttaşımız ve sağlık çalışanı hâlâ aşılanmamıştır. Bir an önce yeterince grip aşısı temin edilip ücretsiz olarak halka ulaştırılmalıdır.
Bilim bize hastalanarak ya da aşılanarak halkın % 60-70'i bağışık hale gelmeden salgının bitmeyeceğini söylüyor. Covid aşısı için zamana ihtiyaç var. Bu süreçte bilimsel aşamaları tamamlanan Covid aşılarının yeterince temini ve dağıtımı için şimdiden planlamalar yapılmalıdır.
Salgının şehrimizde geldiği bu aşamada kısa sürede sağlık sistemimizin biraz nefes alabilmesi için zorunlu olmayan üretim durdurulmalı.
Elektrik, su, doğalgaz ve temel gıda gibi tüketim maddeleri ve asgari ücret üzerindeki vergiler kaldırılmalıdır.
Kısa çalışma, uzaktan çalışma, esnek çalışma, ücretsiz izin gibi uygulamalar sonlandırılmalıdır.
Çalışması zorunlu olmayan fabrika ve işyerlerinde ücretli izin uygulanmalıdır.
Kronik hastalığı olan çalışanlar tam ücretiyle idari izinli sayılmalıdır.
Zorunlu işlerde çalışanların çalışma saatleri azaltılmalı, çalışma ortamları düzenlenmeli, sağlıklı beslenme ve sağlıklı ücretsiz ulaşım talepleri yerine getirilmelidir.
Covid-19 tüm sağlık çalışanları için meslek hastalığı olarak kabul edilmelidir.