22 Eylül 2024 Pazar

Elçi katledildiği yerde anıldı: Soruşturmada 3 yıldır tek bir ilerleme yok

Tahir Elçi katledildiği yerde anıldı. Meslektaşları, ailesi ve dostları, "Devletin aydınlatamadığı cinayet yoktur, aydınlatmadığı cinayet vardır" diyerek, faillerin cezasız kalmasına tepki gösterdi. Polis, yürüyüşe halkın katılmasına izin vermedi.
Diyarbakır'ın Sur ilçesinde 3 yıl önce katledilen Diyarbakır Barosu'nun eski başkanı Tahir Elçi, katledildiği yerde anıldı.
 
Anmaya çok sayıda avukatın yanı sıra HDP milletvekilleri Selçuk Mızraklı ve Musa Farisoğulları ile CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da katıldı. 
 
Diyarbakır Adliyesi'nin önünde toplanan avukatlar "Tahir Elçi burada, katiller nerede" sloganıyla  Dört Ayaklı Minare’nin bulunduğu Suriçi’ne kadar sürdü. Kitlenin önünde yürüyen çevik kuvvet, halkın yürüyüşe katılmasına izin vermedi. Dört Ayaklı Minare’nin bulunduğu sokağa gazeteciler de üst aramasından geçirilerek alındı.
 
Yürüyüş sırasında "Seni unutmayacağız. Devletin aydınlatamadığı cinayet yoktur, aydınlatmadığı cinayet vardır" yazılı pankart açıldı. 
 
Elçi’nin öldürüldüğü Sur ilçesindeki tarihi Dört Ayaklı Minare önünde basın açıklaması yapıldı, Elçi’nin öldürülmeden dakikalar önce yaptığı açıklama dinletildi.
 
Basın açıklamasını Baro Başkanı Cihan Aydın yaptı. Aydın, Tahir Elçi soruşturmasında 3 yıldır hiç bir gelişme yaşanmadığını aksine, Teftiş Kurulu raporunun gizlendiğini, görüntüleri ise kaybolduğunu belirtti. Elçi cinayetinin de faili meçhul cinayetler arasına konmak istendiğini belirten Aydın, “Buna izin vermeyeceğiz” dedi.
 
Her şeyin üç yıl önce bir televizyon programında başladığını söyleyen Aydın, sözlerine şöyle devam etti:
 
“Söylediği bir cümle, şer odaklarını rahatsız etti. Önce ifadeye çağırdılar Tahir başkanı. Sonra birileri bunu yeterli görmemiş olacak ki daha çağrı kâğıdı yeni Diyarbakır’a gelmişken, yakalama kararı çıkardılar.  O, Botan halkına mahsus mağrurluk ile karşıladı yakalama kararını. ‘Buyurun gelin’ dedi ve yüzlerce yoldaşının yanından alıp götürdüler Tahir’i.  ‘Ben görüşlerimi ifade ettim’ dedi ama tek bir adım geri atmadı. Hemen arkasından sekiz sütuna manşet ettiler onu, linç kültüründen beslenenler birbiriyle yarıştılar. Beğenmedikleri fikirlerin sahiplerine yapıştırılan ‘terörist’ yaftası, Tahir Başkana da yapıştırıldı. O, bu yaftaya inat, bir dünya kültür mirası olan Dört Ayaklı Minare’ye sıkılan kurşunlara siper olmak için buraya geldi. Bir dünya kültür mirası olan ve her gün yavaş yavaş yok edilen tarihi ve kültürel mirasın korunması pahasına canın verdi."
 
KAMERA GÖRÜNTÜLERİ ORTADAN KAYBOLDU
 
Hükümetin "Cinayeti aydınlatacağız" dediğini ancak üç yıl boyunca bir arpa boyu yol alınmadığını belirten Aydın, "Bazı kamera görüntüleri ortadan kayboldu, bazı kameralar bozuldu, bazı görüntüler de her nedense silindi. Teftiş Kurulu tarafından hazırlanan rapor, bugüne kadar bizlerden ısrarla gizlendi ve gizlenmeye de devam ediliyor. Sözler bir kez daha tutulmadı ve failler aramızda dolaşmaya devam ediyor.  Tahir Elçi dosyası da, binlerce faili meçhul dosyasının tozlu rafları arasında unutulmak ve unutturulmak istenmektedir. Ama buna izin vermeyeceğiz. Tahir Elçi’nin inadı ile takip edeceğiz, soruşturacağız ve failleri yargı önüne çıkaracağız" diye konuştu.
 
SORUŞTURMADA HİÇBİR GELİŞME YOK
 
Soruşturmada hiçbir gelişme olmadığının altını çizen Aydın, şunları söyledi: "Devlet, Tahir Elçi gibi binlerce faili meçhul cinayet ve zorla kaybetme olayının faillerini bulmak ve yargı önüne çıkarmak yerine, yıllardır yakınlarının akıbetini öğrenmek isteyen Cumartesi Anneleri’nin haklı, meşru ve yasal eylemlerini engelleyerek bu konudaki niyetini ve tarafını belli etmiştir. Bu vesile ile Tahir Elçi’nin dostları ve arkadaşları olarak, Cumartesi Anneleri’nin yanında olduğumuzu, acılarını ve taleplerini paylaştığımızı bir kez daha haykırıyoruz.
 
Sevgili Tahir Elçi, seni hep iyilikle, uğruna hayatını verdiğin barış, demokrasi ve kardeşlik çağrılarınla anımsayacağız, anacağız. Aradan kaç yıl geçerse geçsin faillerini bulma mücadelesinden asla vazgeçmeyeceğiz ve seni asla unutmayacağız."
 
Açıklamanın ardından Elçi'nin öldürüldüğü yere karanfiller bırakıldı.