2 Ekim 2024 Çarşamba

Eğitim Sen: Okullarda cinsel istismara izin vermeyeceğiz

Öğrencilere cinsel istismarda bulunan Mustafa Bolat tutuklanmasına rağmen, iktidarın cinsel istismarı meşrulaştıran politikaları nedeniyle vakaların yüzde 700 oranında arttığını kaydeden Eğitim Sen sürecin takipçisi olacaklarının altını çizdi. 

İstanbul Fatih'de Atikali İlköğretim Okulu'nda öğretmen Mustafa Bolat öğrencilere cinsel istismar uyguladı. Birden fazla çocuğu istismar eden Bolat'ın kendilerini daha zor ifade ettikleri gerekçesiyle özellikle mülteci öğrencileri hedef aldığı öğrenildi. Fatih Kaymakamlığı konuyla ilgili soruşturma başlatarak Bolat'ı tutukladı.

Eğitim Sen İstanbul 8 No'lu Şubesi, yaşanılan istismarı protesto etmek için okulun önünde açıklama yaptı. Velilerin de katılımıyla düzenlenen açıklamada, kadınlara ve çocuklara yönelik cinsel, fiziksel ve psikolojik şiddetin, istismarın politik olduğuna ve iktidarın bu konudaki cezasızlık politikalarına dikkat çekildi.

'ÇOCUĞA İSTİSMAR DAVALARINDA YÜZDE 700 ARTIŞ YAŞANDI'
"Okullarda cinsel istismara izin vermeyeceğiz" yazılı pankartın açıldığı eylemin basın metnini 8 No'lu Şube Eğitim Sekreteri Gamze Çakır Pamukcı okudu.
Pamukcı, çocuklara yönelik cinsel istismar vakalarındaki artışın korkunç bir hal aldığını belirterek, "Türkiye'deki veriler çocuklara yönelik cinsel istismar vakalarının son on yılda 3 kat arttığını, yılda ortalama 8 bin çocuğun istismara uğradığını, son 10 yılda çocuk istismar davalarında ise yüzde 700 artış yaşandığını göstermektedir. Yaşananların çok azının medyaya yansıdığı ve devlet kurumlarının bu konuda net rakamlar vermediği göz önüne alındığında tablonun ne kadar vahim olduğu ortaya çıkmaktadır" ifadelerini kullandı.

'İKTİDAR CİNSEL İSTİSMARI MEŞRULAŞTIRIYOR'
"Tacizin, tecavüzün, çocuk istismarının gerçekleşmeden önlenmesi için daha kaç çocuğun bunu yaşaması gerekiyor" diye soran Pamukcı, devletin iç hukuku ve imzacısı olduğu uluslararası sözleşmeler gereği de çocukların cinsel istismara maruz kaldığı koşulları kaldırmak, koruyucu ve önleyici hizmetleri yaygınlaştırmak yönünde hareket etmesi gerektiğini hatırlattı. Pamukcı, iktidarın bu sorumluluklarını yerine getirmek bir yana, istismarı meşrulaştıran ve normalleştiren sayısız uygulamaya imza attığını söyledi. İktidarın kadın ve çocuk düşmanı politikalarla failleri cesaretlendirdiğine dikkat çeken Pamukcı, Atikali İlköğretim Okulu'nda yaşanan olayın tesadüfi olmadığını kaydetti.

'BURAK ERCAN GÖREVİNE DEVAM EDİYOR'
"Çocuğa yönelik cinsel istismar, bireysel bir sapkınlık ya da hastalık değildir; toplumdaki ata-erkil kavrayış ve uygulamaların sebep olduğu ve meşrulaştırdığı bir şiddet suçudur. Kadın ve çocuk haklarına saldırılar sona ermelidir. Şiddeti, tacizi, tecavüzü, istismarı meşrulaştıran yasal düzenlemeler derhal geri çekilmeli, Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerin, İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı kanun hükümleri derhal uygulanmalıdır" diyen Pamukcı, fail Mustafa Bolat tutuklanmış olsa da bunun yeterli olmadığını dile getirdi. Pek çok farklı vakada devletin cezasızlık politikalarını uyguladığına işaret eden Pamukcı, Şırnak'ta 30 öğrenciye cinsel istismarda bulunan Burak Ercan'ın dava süreci devam ederken görevine devam ettiğini hatırlattı.

Pamukcı, Eğitim Sen olarak taleplerini şöyle sıraladı:
🔹 "Okul yönetiminin tüm raporlamalar ile ilgili denetim yapmakla sorumlu kişilerin yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği konusunda gereken inceleme ve soruşturma mutlaka yapılmalıdır. Faile dava sonuçlanıncaya kadar herhangi bir okulda görev verilmemelidir. Cinsel istismarın hiçbir gerekçe ile cezasız kalmaması sağlanmalı, etkili yargılama yapılmalıdır. Mevcut yasalar ve uluslararası sözleşmeler işletilmeli ve bu süreçlerin şeffaflık kazanması sağlanmalıdır.
🔹 Çocuk merkezli vaka yönetimi gerçekleştirilmeli, cinsel istismar mağduru çocuklara ve velilerine sağaltıcı sağlık ve psiko-sosyal destek ve bakım hizmetleri ivedilikle sağlanmalıdır.
🔹 Özellikle bu vakada gözlendiği üzere göçmen çocukların dil yetersizliği gibi çeşitli etmenler sebebiyle istismar açısından risk grubu oluşturduğu ortadadır. Cinsel istismarın önlenmesi ve müdahale mekanizmanın iyi bir biçimde işlemesi için çocuk koruma politikasının göçmen çocukların da özel gereksinimlerini kapsayacak şekilde geliştirilmesi sağlanmalıdır.
🔹 En kısa zamanda ve planlı olarak çocukların cinsel istismarını yaratan eril ve cinsiyetçi söylemin ortadan kaldırılması için her yaşta ve her alanda toplumsal cinsiyet eğitimi yaygınlaştırılmalı, eğitim müfredatında zorunlu ders olarak yer almalıdır.
🔹 Çocuğu korumak devletin birinci görevidir. Tüm öğrencilere cinsel istismar durumunda nasıl bir yol izleyebilecekleri, cinsel istismar ve ihmale karşı tanıyıcı, önleyici ve koruyucu önlemleri kapsayan, çocuk- ebeveyn ve öğretmen hedef grubunu içeren okul temelli çocuk istismarını önleme eğitim programları acilen yaygın şekilde uygulanmalıdır.
🔹 İstismarı gerekli kurumlara bildirme yükümlülüğünün tüm toplumca benimsenmesi sağlanmalıdır. Çocuklar için etkili, kolay ulaşılabilir, güvenilir ve hak temelli başvuru mekanizmaları oluşturulmalı, çocuklar güçlendirilmelidir.
🔹 Cinsel istismarı besleyen eril söylemlerin ve cinsiyetçi dilin yaşamın her alanında mahkûm edilmesi gerekmektedir. Toplumun alıştırılmaya çalışıldığı kadın ve çocuk düşmanı söylemler ve kadınların kazanılmış haklarına yönelik saldırılar sona ermelidir."

Pamukcı, olayın takipçisi olacaklarını, süreç içerisinde öğrencilere, velilere her türlü desteği sağlayacaklarını ifade etti ve okullarda cinsel istismara müsaade etmeyeceklerinin altını çizdi.