25 Kasım 2024 Pazartesi

Eğitim Sen: Kaybeden faşizm, kazanan barış ve demokrasi olacak

Kobanê davasına ilişkin sendika binası önünde açıklama yapan Eğitim Sen yönetimi, yaşananlara seyirci kalmayacaklarını vurguladı. Emekçilere yoksulluğu dayatanlarla demokrasiye tahammülü olmayanların aynı yerden beslendiğine işaret eden eğitim emekçileri, "Halkların eşitlik ve özgürlük temelinde bir arada yaşaması için demokrasi mücadelesini yükseltmek aynı zamanda emek mücadelesini de yükseltmekle olacaktır. Buna olan inancımızı, umudumuzu kırmak isteyenlere karşı bir arada ve ortak mücadeleye hiç olmadığı kadar ihtiyacımız vardır" dedi.

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), Kobanê davasına ilişkin sendikanın Ankara'daki genel merkez binası önünde açıklama yaptı.

MYK üyelerinin de katıldığı açıklamayı Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak okudu.

Mahkemenin siyasi iktidarın etkisi ve amaçları doğrultusunda hareket ettiğini söyleyen Irmak, 2015 yılından itibaren başlayan çatışmalı süreç sonrasında siyasi iktidarın, başta Kürtler olmak üzere tüm muhalif kesimleri baskı altına aldığını, belediyelere kayyum atadığını, siyasi operasyonlarla gözaltı ve tutuklama saldırıları gerçekleştirdiğini hatırlattı.

Kobanê davasının benzer bir mantıkla açıldığını ve sonuçlandığını belirten Irmak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Kobanê davasındaki yargılamalara ilişkin ihlal kararlarını hatırlatarak, "Ancak mevcut Anayasa hükümleri ihlal edilerek AİHM kararına uyulmamış, hukuken bir gün bile hapis yatmaması gereken insanlara sadece siyasi kimliklerinden ve siyasi düşüncelerini ifade etmelerinden doğayı ağır hapis cezaları verilmiştir" dedi.

31 Mart yerel seçimlerinde iktidarın baskıcı, otoriter ve ayrımcı uygulamalarına güçlü bir yanıt verildiğini söyleyen Irmak, yenilgiyi hazmedemeyenlerin Kobanê benzeri siyasi davalar üzerinden ağır cezalar vererek tüm toplumu susturmayı ve sindirmeyi amaçladığını vurguladı.

Kobanê davası kararının mahkeme salonunda değil Saray'da verildiğine işaret eden Irmak, "Bizler emek ve demokrasi mücadelesi verenler olarak her türlü hukuksuzlukta olduğu gibi, bu konuda da yaşananlara seyirci kalmayacağız. Emek ve demokrasi mücadelesi, barış ve özgürlük mücadelesinden bağımsız değerlendirilemez. Kamuda tasarruf paketleriyle emekçilerin boynuna geçirilmek istenen ilmek, bu davalar ve kararlarıyla demokratik siyasetin de boynuna geçirilmek istenmektedir. Emekçilere yoksulluğu dayatan zihniyet ile demokrasiye tahammülü olmayan zihniyet aynı yerden beslenmektedir. Halkların eşitlik ve özgürlük temelinde bir arada yaşaması için demokrasi mücadelesini yükseltmek aynı zamanda emek mücadelesini de yükseltmekle olacaktır. Buna olan inancımızı, umudumuzu kırmak isteyenlere karşı bir arada ve ortak mücadeleye hiç olmadığı kadar ihtiyacımız vardır" diye konuştu.

Irmak son olarak şunları söyledi: "Dün olduğu gibi bugün de demokrasi ve barış mücadelesine yapılan bu tür saldırılara karşı emek cephesinden sesimizi yükselteceğimizi ve iktidarın baskıcı otoriter ve hukuk dışı uygulamalarına karşı dayanışmamızı büyüteceğimizin bilinmesini istiyoruz."