GÜNCEL
Eğitim Sen 2018-2019 eğitim öğretim yılı yıl sonu raporunu açıkladı
2018-2019 eğitim öğretim yılı yıl sonu raporunu açıklayan Eğitim Sen, eğitimin ticarileştirilmesinin, dini referanslara göre belirlenmesinin, anadilde eğitim hakkının yok sayılmasının ve çocuk istismarının yaygınlaştığını ifade etti.
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), 2018-2019 eğitim öğretim yılı yıl sonu raporunu açıkladı.
Öğrencilerin eğitim hakkından eşit koşullarda yararlanamadığının, çocuk işçilerin sayısının, çocuklara yönelik cinsel istismar ve şiddetin arttığının ve anadilinde eğitimin talebinin yok sayıldığının belirtildiği raporda, öğrencilerin MEB tarafından dini vakıf ve derneklerin kucağına itildiği ifade edildi.
Yaratılan sınav kaosunun öğrencilerde travmaya neden olduğu, öğrencilerin ve velilerin ne ile karşılaşacaklarını bilmedikleri liseye geçiş sistemi ortaya çıktığını vurguladı.
EĞİTİM TİCARİLEŞTİ
Eğitim Sen'in raporuna göre;
MEB'in 2017 Yılı Performans Programı'na göre; okul öncesi eğitimde özel öğretimin payı yüzde 16,5; ilkokulda özel öğretimin payı yüzde 4,7; ortaokulda özel öğretimin payı yüzde 5,8; ortaöğretimde ise özel öğretimin payı yüzde 12,2'ye ulaşmıştır. Anadolu İmam Hatip Lisesi bünyesindeki imam hatip ortaokullarında okul başına 181 öğrenci düşerken, normal ortaokullarda okul başına 309 öğrenci düşmektedir.
BÜTÇENİN HEPSİ DİNİ EĞİTİME
MEB'in 92 milyar TL'lik bütçesinden eğitim yatırımları için ayrılan kısmının üçte biri (yüzde 35) 'din öğretimi'ne ayrılmış, böylece Din Öğretimi Genel Müdürlüğü'nün MEB bütçesi içindeki payı, 2017'ye göre yüzde 68 artırılmıştır. Dini eğitimde payı 7,7 milyar TL'ye çıkaran bakanlık, bütçesinin yüzde 7'sine denk gelen bu kaynağın neredeyse tamamının (yüzde 96) imam hatip liseleri için kullanılmasına karar vermiştir.
HER MAHALLEYE CAMİ VAR OKUL YOK
2017-2018 eğitim öğretim yılında 91 bin 262 özel eğitim öğrencisi, 757 bin 714 ilkokul ve ortaokul öğrencisi, 472 bin 262 orta öğretim öğrencisi olmak üzere toplamda 1 milyon 321 bin 238 öğrenci taşımalı eğitim kapsamında taşınarak 'taşımalı eğitim'de tüm zamanların rekoru kırılmıştır. Taşımalı eğitim ile yaklaşık 17 bin köy okulu kapatılmıştır.
ÖĞRETMENLER MUTSUZ VE GÜVENCESİZ
Raporda, eğitimde başarının arttırılması için uygulandığı iddia edilen performans değerlendirme sisteminin on binlerce ücretli öğretmenin güvencesiz olarak çalıştırıldığını, sözleşmeli öğretmenlik uygulamasının hızla yaygınlaştığını ve siyasi-ideolojik müdahalelerle sürekli değiştirilen eğitim sistemine en küçük bir katkı sunmasının mümkün olmadığı belirtildi.
2017 verilerine göre ücretli çalıştırılan öğretmen sayısı, 63 bin 829'dur. Ücretli öğretmenlerin 27 bin 409'u eğitim fakültesi mezunu, 27 bin 936'sı lisans mezunu (eğitim fakültesi hariç), 8 bin 484'ü ön lisans mezunudur.
Ataması yapılmayan yarım milyona ulaşan eğitim fakültesi mezunu varken, 2017 yılında da hayvan yetiştiriciliği, bağcılık, ziraat vb. bölüm mezunu kişilerin öğretmen olarak atanması eleştirildi.
OHAL döneminde mülakat ile 38 bin öğretmenin sözleşmeli öğretmen atandığının belirtildiği raporda, "farklı kimlik, inanç ve siyasi düşünceye sahip olan, 'yerli' ve 'milli' olmadıkları düşünülen, iktidara eleştirel ve muhalif yaklaşan, öğretmenlerin 'mülakat sınavı' ve 'güvenlik soruşturması" nedeniyle sözleşmelerinin de iptal edildiği ifade edildi.
EĞİTİMDEKİ YIKIM ACİLEN TELAFİ EDİLMELİ
Eğitim Sen taleplerini ise şöyle sıraladı:
-Kamusal, laik, bilimsel, anadilinde, eşit, ücretsiz eğitim hakkının sağlanması
-Toplumsal cinsiyet eğitiminin her kademede zorunlu olması
-Eğitimin dışına itilen çocukların yeniden eğitim sistemi içine çekilmesinin sağlanması
-Öğretmen ve öğrencilerin kullandığı ders araçlarının içeriğinin bilim dışı hurafelerden ve dogmalardan arındırılması
-Tüm okullara bütçe ve ihtiyacı kadar ödenek ayrılmalıdır.
-Diyanet İşleri Başkanlığı başta olmak üzere, her türlü dini vakıf ve derneklerle yapılan protokollere son verilmesi
-KHK ile ihraç edilen eğitim ve bilim emekçileri görevlerine iade edilmesi.
-OHAL uygulaması derhal kaldırılması