Durakoğlu ve avukatlar: Çoklu Baro'ya karşı süreç bitmedi
'Çoklu baro' teklifinin tüm tepkilere rağmen yasalaşmasına karşı baro başkanları ve avukatlar sürecin henüz bitmediğini, Anayasa Mahkemesi'ne başvurarak; demokratik tepkilerini dile getirmeye devam edeceklerini kaydetti.
Erdoğan'ın önerisiyle meclise sunulan 'çoklu baro' teklifi, geçtiğimiz hafta AKP ve MHP oylarıyla kabul edilerek yasalaştı. Bu yasalaşma sürecinde önce baro başkanları daha sonra da yüzlerce avukat Ankara'da tepkisini dile getirdi. Görüşmelerin yapıldığı TBMM önünde 'biz de buradayız, konunun öznesiyiz ve görüşmelere katılmak istiyoruz' diyerek oturma eylemi yaptılar.
Öte yandan bir çok kentte de avukatlar 'savunma susturulamaz' diyerek, 'çoklu baro' sisteminin savunmayı parçalayacağını ve buna karşı olduklarını dile getirdi. Ankara'da görüşmelerin yapıldığı sırada 80 ilin baro başkanı ve avukat dernekleri ile yüzlerce avukat 'savunma mitingi' gerçekleştirdi. Ankara Valiliği'nin eylem yasağı koymasına ve tüm engellemelere rağmen, yüzlerce avukat Ankara sokaklarında yürüyerek 'çoklu baro' düzenlemesine karşı olduklarını dile getirdi. Fakat görüşmelere dahil edilmeyen baro başkanları ve karşı olduklarını belirten yüzlerce avukata rağmen 'çoklu baro' teklifi mecliste kabul edilerek yasalaştı.
Peki bundan sonraki süreçte avukatlar ve baro başkanları ne yapacaklar? İstanbul Baro Başkanı Avukat Mehmet Durakoğlu, Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) Eş Başkanı Avukat Ayşe Acinikli ve Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şube Başkanı Avukat Gökmen Yeşil ETHA'ya konuştu.
AV. DURAKOĞLU: YÜRÜRLÜĞÜN DURDURULMASI KARARINI HEDEFLİYORUZ
CHP'nin 'çoklu baro' kararının resmi gazetede yayınlanmasının ardından, Anayasa Mahkemesi'ne başvuracağını belirten İstanbul Baro Başkanı Mehmet Durakoğlu, "Bundan sonraki süreçte Cumhurbaşkanı'nı bekleyeceğiz, karar Resmi Gazete'de onaylanınca CHP'nin Anayasa Mahkemesi'ne başvurmasını bekleyeceğiz. Ondan sonraki süreçte de biz devreye gireceğiz, bazı etkinliklerle mümkünse 'yürürlüğün durdurulması' kararını hedefliyoruz. Bunu gerçekleştirirsek başarılı olacağımızı düşünüyorum. Çünkü çok açık bir şekilde Anayasa'ya aykırılık söz konusu. Yeniden Ankara'ya gitmek söz konusu da olabilir. Öncelikli hedefimiz dilekçeyi vermek, sonraki süreçte ona göre hareket edeceğiz" şeklinde konuştu.
AV. ACİNİKLİ: YASANIN İPTALİ İÇİN DEMOKRATİK TEPKİMİZİ GÖSTERMEYE DEVAM EDECEĞİZ
ÖHD Eş Başkanı Avukat Ayşe Acinikli, 'çoklu baro' düzenlemesine başından beri karşı olduklarını ve kesinlikle kabul etmeyeceklerini belirtti. Av. Acinikli, "Bu düzenleme kesinlikle kabul edeceğimiz bir düzenleme değil, bu nedenle bu zamana kadar yapılan tüm eylem ve etkinliklere de hep destek olduk. Bundan sonraki süreçte de bu yasanın iptali için gerek toplumsal alanda demokratik tepkilerimizi göstermek olsun, gerek yapılacak olan farklı etkinlikler olsun hepsine kesinlikle katılım sağlamaya devam edeceğiz" dedi.
'Çoklu baro' düzenlemesinin kesinlikle fayda getirmeyeceğini ve ÖHD'nin de buna karşı olduğunu dile getiren Av. Acinikli, "Bu yasanın Anayasa Mahkemesi önünde görüşülmesi sürecinde, konunun muhatabının yani hukuk örgütlerinin, avukatların bu düzenlemeye karşı olduğunu göstermek açısından yapılacak eylem ve etkinliklere katılım sağlayacağız. Bu kapsamında biz de bazı eylemlikler örebiliriz" şeklinde konuştu.
AV. YEŞİL: SAVUNMAYI GÜÇSÜZLEŞTİRECEK POLİTİKALARDAN UZAK DURMAK GEREKİR
ÇHD İstanbul Şube Başkanı Avukat Gökmen Yeşil, 'çoklu baro' yasası ile savunmanın güçsüzleştirilmek amacında olunduğunu kaydederek bu duruma göre politika geliştireceklerini dile getirdi. Av. Yeşil, "Özellikle İstanbul'da parçalı bir baro seçimi yaşanıyor ve seçimlere giren grupların hemen hepsinde ÇHD üyesi avukat arkadaşlarımız var, ama ÇHD politik olarak baro seçimleriyle ilgilenmedi. Ancak bu mevcut durum bir baro seçiminden ziyade savunmanın etkisizleştirilmesi, güçsüzleştirilmesi anlamına geldiği için mutlaka yeni duruma ilişkin bir politika geliştirilmesi gerekiyor. Mutlaka yeni barolar kurulacaktır ve 'bunun neresinde durmalıyız?' diye bir siyasetimiz yoktur. Mümkün mertebe, savunmayı güçsüzleştirecek her politikadan uzak durmak gerektiğini düşünüyorum" dedi.
Av. Gökmen Yeşil, mevcut baro başkanlarına bir takım eleştirilerinin olduğunu fakat Türkiye'de kadın ve çocuk hakları, emek gündemi, toplu katliamlar, işkence suçları gibi durumlarda baroların olumlu bir tavrı ve duruşu olduğunu belirtti. Av. Yeşil, "Yapılmak istenen baroların bu güçlü duruşunun parçalanmaya çalışılmasıdır. Mevcut baroların dağıtılıp güçsüz hale getirilerek, muhatap olabilecekleri makul barolar yaratılmaya çalışılıyor. Her zaman bunun karşısında olacağız" ifadelerini kullandı.