21 Eylül 2024 Cumartesi

'Dolaylı vergi yoksuldan değil sermayedardan alınsın'

Halktan alınan dolaylı vergilere ilişkin açıklama yapan Tüketici Hakları Derneği, doaylı vergilerin garibanın, yoksuldan değil, vergisini kaçıran sermayedardan alınmasını istedi.
Tüketici Hakları Derneği (THD), halktan alınan dolaylı vergilere ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada, "Dolaylı vergiler, tüketilen mal ve hizmetlerden yani tüketimden alındığı için dünyada tüketici vergisi olarak tanımlanmakta ve haksız vergi olarak adlandırılmaktadır" denildi.
 
Türkiye'de 2017 yılı rakamlarına göre, toplam vergi gelirleri içinde dolaylı vergilerin oranı yüzde 67-68 civarında bulunduğunu kaydedilen açıklamada, "Bu oran AB ve OECD ülkelerinde yüzde 35 dolayındadır. Yani, Türkiye'de vergiler kazançtan, servetten değil, tüketicilerin zorunlu harcamalarından, tüketiminden alınmaktadır. Ülkemizde vergi yükü yoksul ve dar gelirli tüketicilerin sırtına yüklenmiştir" diye belirtildi.
 
Türkiye, dünya ülkeleri arasında dolaylı vergilerin yani tüketici vergilerinin en yüksek olduğu üç ülkeden birisi. Vergi adaletsizliğine paralel olarak, Türkiye, dünyada gelir dağılımı yönünden de en adaletsiz üç ülkeden birisi olduğunu vurgulanan açıklamada, "Dolaylı vergilerin ve gelir dağılımının adaletsizliği aynı zamanda Türkiye'de vergi kaçağının ve kayıt dışı ekonominin ne kadar yüksek olduğunu ortaya koymaktadır. Türkiye'de vergi kaçıran sermayenin üzerine gidilmemekte, garibanın – yoksulun sırtına yüklenilmektedir. Vergi ve gelir dağılımındaki adaletsizlik ile vergi kaçağı, yoksulluğun ve işsizliğin nedenlerinden birisidir" denildi.
 
THD'nin araştırmasına göre, Türkiye'de nüfusun yüzde 20 dolayındaki kesimi, yani 16 milyon dolayındaki tüketici açlık sınırının altında yaşadığını, nüfusun yüzde 60'dan fazla kesimi yani, 48 milyondan fazla tüketici ise yoksulluk sınırının altında yaşadığına dikkat çekilen açıklamada, "Tüketici Hakları Derneği olarak bunu kanıtlamaya hazırız. İşte, Türkiye'de haksız bir vergi türü olan dolaylı vergiler, yani tüketici vergileri bu halk kesiminden alınmaktadır" diye kaydedildi.
 
Gerek vergi ve gelir dağılımındaki adaletsizlik gerekse fiyatların ve pahalılığın artması yoksulluk ve açlık sınırının altında yaşayan tüketicilerin sayısının artmasına neden olduğu belirtilen açıklmada, "Bugün, en zorunlu ve yaşamsal tüketim malları olan gıda ve şehir şebeke suyundan yüzde 8 KDV alınmaktadır. Bununla birlikte, en temel mal ve hizmetler arasında yer alan doğal gaz ve elektrikten yüzde 18 KDV alınmaktadır. Aynı şekilde, temel hizmetler arasında yer alan iletişim hizmetlerinden ise yüzde 18 KDV ve yüzde 7,5 özel iletişim vergisi (ÖİV) alınmaktadır" denildi.
 
Bununla birlikte, her seçim öncesinde sermaye kesimine vergi afları getirilerek de tüketicilerin sırtındaki haksız ve dolaylı vergi yükünün arttırıldığı vurgulanan açıklamada, "Biz tüketiciler olarak, en zorunlu ve en yaşamsal mal ve hizmetlerden haksız olarak alınan KDV ve ÖİV gibi tüketici vergisinin kaldırılmasını istiyoruz. Garibandan - yoksuldan değil, vergisini kaçıran, vergisini ödemeyen sermayedardan vergi alınsın. Tüketiciler olarak, bu isteklerimizin dikkate alınarak, ülke yönetimince gerekli düzenlemelerin yapılmasını istiyoruz" denildi.