3 Ekim 2024 Perşembe

Diyarbakır 9. ACM siyasi davalardan alındı

Duruşmalarda takındığı sert turum ve taraf olmasıyla eleştirilen Diyarbakır 9. ACM siyasi davalardan alındı, adli davalara verildi. 

Kürt siyasetçilere yönelik takındığı sert tutum, güçlü bir şekilde taraf olmakla eleştirilen, Hakimler ve Savcılar Kurulu'na defalarca "taraflı" davranmaktan şikayet edilen Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi, "anayasal suçlar" olarak adlandırılan siyasi nedenlerle yargılanan davalardan el çektirildi. Mahkeme, adli davalara bakmakla görevlendirildi. HSK kararında, 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği tartışmalı kararlar ve sık sık yapılan şikayetlerin etkili olup olmadığı öğrenilemedi.

Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi hem verdiği ağır cezalar hem de yargılamalar sırasında sanık ya da sanık avukatlarının savunmalarına ve davranışlarına yönelik sert tedbirlerle sık sık gündeme geliyordu.

LEYLA GÜVEN'E VERİLEN CEZA
Diyarbakır 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi, milletvekilliği düşürülen Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven'e siyaset faaliyetleri nedeniyle "örgüt üyeliği" iddiasıyla cezanın üst sınırından 14 yıl 3 ay, iki kez de "örgüt propagandası" yaptığı iddiasıyla 4'er yıl olmak üzere 22 yıl 3 ay hapis cezası vererek, dikkatleri üzerine çekmişti. Mahkeme, hükümle birlikte Güven hakkında tutuklama kararı vermişti.

'ANASOY' KARŞITLIĞI
Mahkeme, Güven'in savunduğu düşüncenin karşısında "kişisel" bir manifestoyu içeren ifadeler kullandı. Güven'in ataerkilliğe karşı anaerkilliği savunan konuşmaları, mahkeme heyeti tarafından "insan soyunun kökünün anneden geldiğinin savunulmasının inkâr içerikli, derinlikten yoksun, nefret yaratan içerik" olarak yorumlandı.

Kararda, ilgili kısım şöyle yer aldı: "Sanığın katıldığı eylem, etkinlik, gösteri ve yürüyüşlerde topluluğa hitaben söylemleri incelendiğinde; söylemlerinin, insanlığın aynı kök atadan gelme tespiti inkârı içerikli, anlam ve içerik derinliğinden yoksun, sistematik şekilde anasoycu hitap tarzına dayalı olduğu, söylemlerin insanda saldırgan duygular oluşturacak biçimde anlamsız bir nefret yaratan içeriği olduğu, silahlı terör örgütünün cebir şiddet içeren faaliyetlerinin 'direniş' ve 'mücadele' olarak gösterilmeye, benimsetilmeye, meşrulaştırılmaya çalışıldığı, devletin silahlı terör örgütü ile ilgili mücadelesinin sivil halka karşı yapılıyormuş gibi gösterildiği, yine söylemlerde şiddetin geçerli ve etkili bir yöntem olduğu görüşünün toplum içinde yayılmasını ve terör eylemlerine neden olan fikir ve kanaatlerin kökleşmesini sağlamak amacının bulunduğu, sanığın bu amaca ulaşmak için belirli bir çaba ve zaman harcadığının sürekli eylemlere katılması ile anlaşıldığı …"

ALÖKMEN'E 10 YIL 6 AY HAPİS
Aynı mahkeme, Halkların Demokratik Partisi Diyarbakır İl Eşbaşkanı Hülya Alökmen için de üst sınırdan ceza vermişti. Mahkeme, Alökmen'e "örgüt üyeliği" iddiasıyla alt sınırından uzaklaşarak, 10 yıl 6 ay hapis cezası verdi ve tutuklama kararı çıkardı.

AYŞE GÖKKAN DAVASI
Aynı mahkemenin en sert tutumu ise Özgür Kadın Hareketi (TJA) Sözcüsü Ayşe Gökkan'ın duruşmalarında görüldü. Mütalaanın açıklandığı duruşmada, mahkeme başkanı avukatlarla tartıştı. Mahkeme salonuna polis yerleştirerek, "duruşmadan atma talimatı verdiğinde, duruşmanın huzurunu bozanları atma" tehdidinde bulunmuştu. Bir avukatın, su almak için ayağa kalkmasına müdahale eden mahkeme başkanı, "Benden izin almadan kalkmayacaksınız" ifadelerinde bulunmuştu. Avukatla yaşanan tartışmanın ardından Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren duruşma salonuna geldi. Mahkeme başkanı, savunma yapan avukatlara yönelik olumsuz tutum nedeniyle söz almak isteyen Eren'e söz vermedi. Eren ısrar edince, polise "Atın bunları dışarı" diye talimat verdi. Eren ve avukatlar polis zoruyla dışarı çıkarıldı. Ardından da Diyarbakır 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde davayla hiç ilgisi olmamasına rağmen bir tanıktan Diyarbakır Barosu yönetimi aleyhine bir beyan alındı.

Diyarbakır Barosu, Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi'ni hem Adalet Bakanlığına hem de HSK'ye şikayet etti.

GÖKKAN'A 30 YIL HAPİS CEZASI
Mahkeme, Gökkan'ın 20 Ekim'de görülen karar duruşmasında, alt sınırdan uzaklaşarak "örgüt üyeliği" iddiasıyla 12 yıl, yine aynı iddiayla 7 yıl 6 ay, "örgüte bilerek isteyerek yardım" ettiği iddiasıyla 7 yıl 6 ay, "örgüt propagandası" yaptığı iddiasıyla da 3 yıl hapis cezası verdi. Gökkan'a toplam 30 yıl hapis cezası veren mahkeme, tutukluluk halinin devamına karar verdi.

Kürt kadın siyasetçilere üst sınırdan ceza verme geleneğini bozmayan 9. Ağır Ceza Mahkemesi, Medeniyetler Beşiğinde Yaşamını kaybeden Ailelerle Dayanışma Derneği (MEBYA-DER) Eşbaşkanı Yüksel Almas'a verilen 10 yıl hapis ile görevden alınarak yerine kayyım atanan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı'ya "örgüt üyeliği" iddiasıyla verilen 9 yıl 4 ay 15 gün hapis cezası kararında imzası bulunuyordu.