Devrimden Baran/Bayram geçti

Bayram yoldaş, Rojava Devrimi'ndeki adıyla Baran yoldaş, komünist ve devrimci mücadelede iz bırakarak aramızdan ayrıldı.

 

Erdoğan faşizminin cellatları planladıkları bir suikastle O'nu aramızdan aldılar.

 

Kürdistan devriminin rüzgarıyla genç yaşta mücadeleye atıldı. '80'li yılların sonu 90'lı yılların başındaki üniversite gençliğinin devrimci mücadelesinde aktifleşti. Bu mücadelede bir kaç kez gözaltına alındı.

 

Ardından örgütünün 90'lı yılların başında askeri ihtiyaçlarında da yeni kadrolardan ilk öne çıkanlardan oldu. İstanbul'da yakalandı. Siyasi polisin ağır işkencelerinde ser verdi sır vermedi. Cezaevini bir eğitim yeri olarak değerlendirmesini bildi.

 

Birlik devrimini coşkuyla cezaevindeyken karşıladı. MLKP'nin kurucu kadrolarından oldu.

 

Yayın çalışmasında yeralırken yeniden işkence ve zindanla tanıştı. Ve yine ser verip sır vermedi. Bu kez kısa sürede zindandan çıktı görevlerinin başına döndü.

 

'96 Ölüm Orucu eyleminde, Demircioğlu'nu ve değişik devrimci örgütlerden çok sevdiği mücadele yoldaşlarını yitirmenin acısını yaşadı.

 

Legal çalışmalarda aktif ve yönetici görevleri sürdürürken Mart 1999'da siyasi polisin saldırısıyla Süleyman Yeter yoldaşla birlikte yeniden işkenceye ve gözaltına alındı. Süleyman yoldaşla ikisi polisin hedefindeydi. Polis iki yoldaştan birini öldürerek MLKP'ye gözdağı vermek istiyordu. Süleyman yoldaşının 7 Mart'ta öldürülmesinin hüznünü yaşadı.

 

Polisin partisine saldırıları karşısında öne çıkarak ileri sorumluluklar üstlendi. Partinin gelişme zorluğu yaşadığı dönemde kararlı devrimci tavır takınarak partisinin gelişmesini ivmelendirmeye çalıştı.

 

İstanbul'da da, Adana ve Kürdistan'da da Parti'sinin çalışmalarını geliştirmeye kendini verdi. Her somut durum ve yere göre yöntemler uygulamak onun tarzıydı. Politik zekasıyla somut koşulların ve alanların özgünlüğünün gerekli kıldığı yöntemleri, alışılmış kalıplara esir olmadan uygulayan yaratıcılığı, çalışma tarzının belirgin özelliğiydi.

 

Durmak bilmeyen çalışkanlığıyla ve büyük küçük iş ayrımı yapmadan işleri yapar, yetinmez, parti işlerinde gördüğü aksaklığa zaman geçirmeden müdahale etmeyi devrimci sorumluluğu görürdü.

 

Son yakalanışı 8 Eylül 2006 saldırısıyla oldu. Bu kez F tiplerinde zindanı yaşadı. Poliste ve zindan girişinde devrimci öncü tavrı girişkence takınan tavrı/tarzı onun ayrılmaz özelliğiydi. Gözaltında o güzel sesiyle marşları başlatarak polisi gayrimeşru sayan açlık grevlerinin ve direnişin moral vericiliğini severek yapardı. Zindan girişindeki soyundurmaya karşı direnişte de öyleydi.

 

Mahkeme salonu onun için, tutukluk nedir bilmez bir özgüvenle davranmanın mücadele alanıydı. Çıkarak yeniden mücadeleye katılmak ön planda olsa da, ajitatörlüğü, keskin politik zekasıyla inancını savunur, yeri geldiğinde en kararlı siyasi savunmasını yapardı. Son mahkemesinde Türkçe ve Kürtçe devrimci inancını, faşizmin zindancı yargısı karşısında yükseltti. Kürtçe savunma yaparken, ana-ulusal dilini savunma sembolü olarak değerlendirir, enternasyonalizmin yüceltici özelliğini ise şöyle ifade ederdi: "Türkçe yapmaktan da geri durmam çünkü Deniz, Mahir, İbrahim yoldaşlarımın dilidir."

 

Bayram/Baran yoldaş, Kürdistan çalışmasının önderliğini yaparken, çalışmanın Kürdistani bir dile, ruha ve tarza kavuşması için yaratıcılığını kullanmaya önem verdi. Sosyalist yurtseverliği yükseltti.

 

F tipi zindandan çıkar çıkmaz, coşkuyla karşıladığı Rojava Devrimi'ne koştu. Yurtsever komünistliğin, enternasyonalist devrimciliğin bitmez enerjikliğiyle, soykırımcı faşizme, politik islamcı çetelere ve emperyalizme karşı Rojava Devrimi'nde önder bir kadro olarak yerini aldı.

 

Bölge halklarının birleşik devrimini inşaya aklı ve emeğini, yeteneğini, cesaret ve girişkenliğini kattı. Hem savaşçı hem de devrimci müziğin bestecisi, hem önder, hem de yüzlerce kadro yetiştiren oldu.

 

HBDH'nin kuruluşu ve geliştirilmesinde O'nun yapıcı çabasının güven vericiliği vardır. Zindan mücadelesinde 12 Eylül faşizmi sonrasının ilk devrimci gençlik kuşağının kendi aralarında daha kuvvetli yoldaşlıkları oluşmuştu. O güvenle ortak mücadeleleri örgütlerlerdi. Baran/Bayram yoldaş da o kuşağın birbirlerine devrimci güven duyanları içindeydi. Bu özelliğini HBDH'de de gösterdi. Yapıcıydı ama diplomasinin resmi dilini sevmez, devrimci açıklığı gösterir, güven vericiliğiyle ortak mücadeleleri örgütlerdi. HBDH'de bu rolünü oynamıştır. Enternasyonal savaşçıların mücadelelerinden coşku aldığını ve yüksek heyacanla birleştiricilik kattığını tahmin etmek zor değil.

 

Baran/Bayram yoldaş, Rojava Devrimi'ne yoksulların devrimciliğinin damga basmasına katkıda bulunduğu gibi özgün önerileriyle önderlik de etti. Komünlerin ve halk meclislerinin egemenliği için çalıştı, göçe karşı kampanyalar yürüttü.

 

Kürdistani bir komünist olarak halkının bölge devriminin öncüsü olmasından onur duyarak, devrimin halkları daha fazla etkilemesi için ve halkların katılımını büyütmeye çalıştı.

 

Erdoğan faşizmi ve işbirlikçileri, O'nu, Batı'da 12 Eylül sonrası ilk devrimci gençlik kuşağının partilerinin yeniden geliştiricisi olması nedeniyle de, komünist hareketin kabına sığmayan önderlerinden olması nedeniyle de, Kürdistan Devrimi'nin halkları ayağa kaldıran inatçılığının öncüsü olması nedeniyle de hedef aldı, kalleşçe suikastle aramızdan ayırdı.

 

Anısı, yetiştirdiği yoldaşları, kurduğu güven verici ortak devrimcilikler, devrim ve komünizm davasında yaşayacak.

 

Güle güle Kürt halkının yiğit ve yetenekli komünist evladı!

 

Devrim daima seninle!