Demokrasi Çağrı Grubu: Ortak bir mücadele ile her şey mümkün

Demokrasi Çağrı Grubu, "Yerel Demokrasi Buluşmaları" kapsamında İstanbul 2. bölge toplantısını Şişli’de bulunan Cemil Candaş Kültür Merkezi'nde gerçekleştirdi.

 

Toplantıya Halkların Demokratik Partisi (HDP) Muş Milletvekili ve Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eşsözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, HDP Şişli, Beşiktaş ve Kağıthane ilçe örgütlerinin yanı sıra siyasi parti temsilcileri ve çok sayıda kişi katıldı.

 

Toplantının gerçekleştiği salona "Şimdi yüzünü yerellere, yerel mücadeleye dönme zamanı" ve "Şimdi yerellerde buluşuyor, demokraside ortaklaşıyoruz" pankartları asıldı.

 

'BU KARANLIKTAN ÇIKMAK MÜMKÜN'

 

Toplantının açılış konuşmasını HDP PM üyesi Prof. Dr. Gencay Gürsoy yaptı. Ülke olarak karanlık bir dönemden geçildiğini söyleyen Gürsoy, bu karanlıktan çıkmanın mümkün olduğunu vurguladı. Adalet sisteminin iktidarın aracı haline geldiğini ifade eden Gürsoy, "Yerel seçimler önümüzdeki dönemde bu ülkenin kaderini belirleyecek önemli aşamalardan biridir. Bu noktada yerel iradeyi geliştirmek ve siyasi aidiyetlerimizi bir kenara bırakarak işbirliğini zeminden hazırlama görevi bizlere düşüyor" diye konuştu.

 

Gürsoy'un konuşmasının ardından kısa bir sinevizyon gösterimi yapıldı.

 

'ORTAK BİR MÜCADELE AĞI KURABİLMEK İÇİN HER KONUDA ANLAŞMAMIZ GEREKMİYOR'

 

Toplantıda konuşmacı olarak ilk sözü alan CHP PM üyesi Zeki Kılıçarslan, geneli etkileyecek olanın yerel olduğunu hatırlatarak ''Yerele baktığımız zaman bizim yollar bulmamız gerekiyor. Sadece seçim için değil, genel olarak farklı kesimleri bir araya getirecek ortak toplumsal girişimleri başarabiliriz. Bunları kendi gettolarımızdaki yapılardan çıkarak ilçe bazında, kent bazında ortak toplumsal girişimlere kavuşturmalıyız. Bütün bunları yapmamız için her konuda anlaşmamız gerekmiyor" diye belirtti. Kadın mücadelesi ve çevre konularına da değinen Kılıçarslan, bu alanlarda ortak ağlar geliştirilmesi gerektiğini vurguladı.

 

'KENDİMİZİ AŞMAK ZORUNDA OLDUĞUMUZ BİR SEÇİMLE KARŞI KARŞIYAYIZ'

 

Konuşmacılardan Adalar Demokrasi Meclisi Üyesi Prof. Dr. Ayşe Erzan, sözlerine Kent Sözleşmesi Taslağı'nda geçen 'Katılımcı Yönetim' maddesinin altını çizerek başladı. Erzan, "Her sokak, her mahalle, her ilçe, her il yerinden yönetilir. Yönetime katılım, mahalle meclislerinin oluşturulması ve kent konseylerine işlerlik kazandırmak yoluyla mümkün olacaktır" dedi. "Biz adalarda sadece muhtarların değil, ihtiyar heyetinin öneminin de altını çizmek istiyoruz" diye konuşan Erzan, tabana en yakın olanların ihtiyar heyetinden oluştuğunu söyledi. Demokrasiye Çağrı Grubu'nun bu atılımının yepyeni şeyler öğrenmelerine yol açtığını söyeyen Erzan, "Tüm bildiklerimizi yeniden gözden geçirerek, kendimizi aşmak zorunda olduğumuz bir seçimle karşı karşıyayız" diye konuştu.

 

'MUHALEFET DAHA CESUR VE CÜRRETKAR OLMALI'

 

Yerel demokrasi kavramı etrafında neler yapılabileceğini konuşmanın çok önemli olduğunu söyleyen yazar Seyfi Öngider, "Yerel seçimlerin yaklaşmış olması dolayısıyla bu konuşmalar yapılıyor olsa da, 1 Nisan'dan sonra ortaya çıkacak tablo her ne olursa olsun bugün burada başlamış olan bu tartışmayla atılabilecek somut örgütlenme adımları devam etsin diye umuyorum" diye ifade etti.

 

Öngider, "CHP'li arkadaşlarımızdan bugün her şey çok güzel olacak kelimelerini duyduk. Ancak henüz somut bir şey yok. Bir siyasi enerji ortaya çıkabilirse bir takım şeylerin değişmesi mümkün olabilir. Ama bunun için muhalefetin bütün örgütleri ve unsurlarıyla daha cesur ve cüretkar olması lazım. Şu anki ana muhalefet partisi CHP'nin artık muhalefet yapması gerekiyor. HDP ile daha cesur ilişki geliştirmesinde büyük fayda var. Eğer ki muhalefet bugüne kadar yaptığını yine yaparsa son 16 seçimde ne olduysa 17. seçimde de aynısı olacaktır" diye belirtti.

 

'ANA MUHALEFET PARTİSİ KENDİSİNE ÇİZİLEN SINIRLAR İÇİNDE HAREKET EDİYOR'

 

Konuşmacılardan son olarak söz alan HDK Eş Sözcüsü ve HDP Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit ise faşizme karşı ortaklaşmanın önemini vurgulayarak, "Demokrasi mücadelesi sokaklarımızdan başlıyor ve ilmek ilmek bütün yerlere yayılıyor. Biz örgütleneceğiz, biz kuracağız. Sermayenin her gün bütün yaşamımızı talan ettiği bir yaşamı dayatıyorlar. Ama tabi ki bir şeyler yapmamız gerekiyor. Benden önceki konuşmacı arkadaşım da dile getirdi. Cesur olmak ve cüret göstermek gerekiyor. Demokrasi cesaretle ve cüret etmekle başlıyor. Ne yazık ana muhalefet partisi kendisine çizilen sınırlar içinde hareket etmeyi tercih ediyor. Oysaki bu sınırları aşabilse daha farklı şeyler görebileceğiz. Ufkumuzu genişletmek zorundayız. Toplumun yüzde 50'si hala direniyor, direneceğiz" diye konuştu. 

 

Ardından serbest kürsüde, toplantıya katılımlar da yerel seçim üzerine değerlendirmelerde bulunup taleplerini dile getirdiler.