22 Eylül 2024 Pazar

Demirtaş: Şu anda 3 AKP?li bir HDP?liyi yargılıyor

Selahattin Demirtaş, mahkemenin reddi hakim talebini reddetmesine ilişkin, "Görevinizi ve yetkinizi kötüye kullanıyorsunuz. Size verilmiş yargıçlık görevini; beni, seçmenlerimi ve siyasi kimliğimi tasfiye etmek ve iktidar lehine güç oluşturmak için kullanıyorsunuz" dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın tutuklu yargılandığı davanın duruşması 2. gününde Sincan Cezaevi Yerleşkesi'nde bulunan duruşma solonunda başladı. Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dava, hakkında hazırlanan ve dokunulmazlığının kaldırılması için TBMM'ye gönderilen 31 fezlekenin toplamından oluşuyor.
 
HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli ve HDP milletvekilleri Meral Danış Beştaş, Mahmut Toğrul, Mehmet Rüştü Tiryaki, Tülay Hatimoğulları, Mensur Işık, Musa Farisoğulları, Selçuk Mızraklı da izleyici olarak duruşmaya katıldı.
 
Demirtaş'ın duruşmasını izlemeye gelen 11 kişilik yabancı heyetten 5 kişi duruşma salonuna alınırken, 6 kişinin akreditesi olmadığı gerekçesiyle içeri alınmadı. Duruşmaya İngiltere'den gelen avukatlar Margaret Owen, Ali Has, İsveç Sosyal Demokrat Parti temsilcileri Eva-Lena Jansson ile Yılmaz Kerimo, Almanya Sol Parti Berlin Eyalet Milletvekili Hakan Taş alındı.
 
Gazetecilerin içeri alınmasına ikinci günde de izin verilmedi. Sadece sarı basın kartı olan gazetecilerin bilgisayar açmasına izin verildi. Duruşmaya Demirtaş'ın onlarca avukatının yanı sıra Diyarbakır Baro Başkanı Cihan Aydın, Özgürlükçü Hukukçular Platformu (ÖHP) üyesi avukatlar ve KHK ile kapatılan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi avukatlar da katıldı. Kimlik tespiti ardından duruşma Demirtaş'ın savunmasıyla başladı.
 
Demirtaş öncelikle dün hem kendisinin hem de avukatlarının yaptığı "reddi hakim" talebinin reddedilmesine ilişkin konuştu. Demirtaş, "Bir mahkeme bu şekilde davranamaz bize. AİHM kararını tanımıyorsanız bunu açıkça yazın 'AİHM kararı bizi bağlamaz' deyin. Hiç değilse siz taraf mısınız değil misiniz, buna siz karar vermeseydiniz, 20. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderseydiniz. 'Biz taraflı değiliz' kararını bile siz verdiniz, bir üst mahkemeye göndermediniz. Aleni bir şekilde suç işliyorsunuz" dedi.
 
'AKLIMLA ALAY EDİYORSUNUZ'
 
"Görevinizi ve yetkinizi kötüye kullanıyorsunuz. Bizim aklımızla alay edemezsiniz. Ben bunu kabul etmem" diyen Demirtaş şöyle devam etti: "Size verilmiş yargıçlık görevini; beni, seçmenlerimi ve siyasi kimliğimi tasfiye etmek ve iktidar lehine güç oluşturmak için kullanıyorsunuz. İtirazlarımızı yok sayıyorsunuz. İlk duruşmadan beri ses kaydını istiyoruz, ara karar veriyorsunuz, 'ses kaydının çözümü dosyada olduğundan talebin reddine...' Ses benim değil diyorum. Sese itirazım var diyorum, getirmiyorsunuz. Aklımızla alay ediyorsunuz."
 
Demirtaş, "AİHM kararı bağlamayacak idiyse Adalet Bakanlığı neden iki senedir orada savunma yapıyordu? Benden daha siyasetçi olduğunuz bu kararla ortaya çıktı. Bu duruşma salonunda siyaset yapanın siz olduğu, reddi hakim talebini reddetmenizle ortaya çıktı. Bu salonda en hukukçu bizmişiz. AİHM kararı buz gibi sizi bağlar. Bu karar için hukuk mücadelesi yürüttük, yok sayılmasını kabul etmiyoruz. Ben, temsil ettiğim iradenin onurunu korumakla yükümlüyüm. Erdoğan'a boyun eğseydim hapiste değil Saray'da olurdum" ifadesinde bulundu.
 
Demirtaş savunmasını şöyle sürdürdü:
"Erdoğan'a boyun eğmediğim için buradayım, bu hukuksuzluğa asla boyun eğmem. Siz de bana boyun eğdiremezsiniz. Verdiğiniz kanun dışı ara kararlarla, bu yargılamayı Erdoğan'ın arzu ettiği şekilde sürdüremezsiniz. Yargılamayı bitirin, bitirmeyin demiyorum bakın. 142 yıl mı isteniyor? 141 yıl verseniz hatırım kalır. Şakam yok, Allah'tan başka da kimseden korkum yok. Ama onurumu ezdirmem burada size.
 
'BİZİ AKP Mİ YARGILIYOR, YARGIÇLAR MI?'
 
"Bize saygınlıkla yaklaşılacaksa mahkemeyi el üstünde tutarız. Ama saygısızlığı kabul etmeyiz. AKP mi yargılıyor bizi, yargıçlar mı? AİHM kararını yok saymak, AKP yaklaşımıdır. Size fısıldanan neyse, buna göre davranamazsınız. Nasıl olur da 5 saat yapılan savunmaya 1 cümleyle ret kararı verirsiniz? Gerekçesiz karar nasıl yazıyorsunuz? Gerekçeli yazmanız lazım. AİHM kararı da geçerli bir neden değilse sizi AKP teşkilatında, toplantıda mı yakalamamız lazım? Bir hakimin siyasi davrandığını başka nasıl ispat edeceğiz? Bundan daha net ispatı nereden getirelim size? Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi'nin kararını bozabiliyor, değil mi? Yani AYM'den üst bir mahkeme. Başka mahkeme yok ki. Sizin siyasetçi olduğunuza karar verdi. Siz, bu karar yokmuş gibi davranıyorsunuz. AİHM kararını ciddiye aldığınıza dair bir şeyler yazsaydınız. Çok üzücü. Ben onurum kırılmış hissediyorum. Sadece, öyle usul falan değil. Mümkünse bugün bitirip gitmek, bir daha gelmemek isterdim.
 
'ŞU ANDA 3 AKP'Lİ BİR HDP'LİYİ YARGILIYOR'
 
"Başından beri adil yargılama koşulları yok. Bunu biliyorum da, şu anda üç AKP'li, bir HDP'liyi yargılıyor. Hissiyatım budur. Samimiyetle söylüyorum. Bu da ağrıma gidiyor. Savunma yapma isteğim yok. Delillerim var, sunma isteğim yok. Ne anlatayım size? Artık neyi ortaya koyalım ki, biz suçsuzuz diye? Rahatsız edici. Gerçekten de çok üzücü. İki yıldır yargılanıyorum, bir sürü ara karar verdiniz, dünkü ara kararınızı okudum, rahatsız oldum. Dünkü ara kararınız büyük bir hakaret. Giderim yatarım ömür boyu, ama böyle bir hakareti kabul etmem. Bunun bugün düzeltilmesi lazım. AİHM 18. madde ihlalini tanıyıp tanımadığınızı tartışmanız lazım. AİHM'e meydan okuyorsunuz. Kanunlara meydan okuyorsunuz. 'Kanunlar bizi bağlamaz' diyorsunuz. Aliya İzzetbegoviç, 'Delilin olmadığı yerde ağır ceza istemenin kendisi delil haline gelir' demişti. Demirtaş'ı bırakacak haliniz yok. Millet diyecek 'E o zaman neden tuttunuz, neden yargıladınız?' Bunu bilecek kadar hukukçu ve siyasetçiyim."
 
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde söz alan avukat Yıldız imrek, 12 Eylül askeri darbe yargısının, 38 yıl önce siyasi bir kararla 17 yaşındaki Erdal Eren'i idam ettiğini hatırlatarak, Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi'nin de siyasi etki altında benzer bir infaz yargılaması yaptığını, bu nedenle hakimlerin reddinin gerektiğini belirtti.
 
'İHLALİ GÖRÜNMEZ KILMAK İSTİYORSUNUZ'
 
Ardından söz alan Demirtaş, "Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) 18. maddeye dayanılarak reddi hakim talebinde bulunuluyor, bir mahkeme salonunda. AKP'nin yaptığı gibi, bir hokus pokusla ihlali görünmez kılmak istiyorsunuz" dedi.
 
'GEREKÇESİZ KARAR YAZAMAZSINIZ'
 
Reddi hakim talebinin reddi kararında imzası bulunan Mahkeme Başkanı ve üyeleri Hakimler ve Savcılar Kurulu'na (HSK) şikayet edeceklerini kaydeden Demirtaş, mahkemenin reddi hakim talebini kabul etmemesine ilişkin eleştirilerine şöyle devam etti: "Gerekçesiz karar yazamazsınız. Bundan mahkumiyet almış bir heyetsiniz. Gerekçe yazmadığınız için 2 yıldır bundan mahkumiyet almış bir heyetsiniz. Niye gerekçesiz tutuklamayı sürdürdünüz diyor. Aynı heyet bir kez daha 2 gündür gerekçesiz karar vermeye devam ediyor. CMK 268/2'ye göre bundan rücu etmenizi bekliyoruz. Yeni bir karar ihdas edin, bunu biz de hak ediyoruz. Buna yetkiniz var. Bu kararla 20'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ne gitmesin ve aramızdaki bu husumet çözülene kadar da isterse haftaya isterse 3 gün sonra ben hazırım, savunma yapmaktan kaçmıyorum, hazırım. Ama halen netleşmemiş, kesinleşmemiş, yazmışsınız ya… AİHM kararı netleşmediği için aramızdaki husumet durumu kesinleşmemiş. Bekleyin kesinleşsin. Bir bakalım 20'ici ACM ne diyecek? Bizim orada da hukuki itirazlarımız olacak, onları da yapalım. Bu kadar bariz, aleni yürütmeyin. Avukatlarım anlattı; Mehmet Emin Bey, Mahsuni Bey baştan beri hakimlerdi bu süreci hep anlattılar. 15 ay merak etmediniz bu Selahattin Demirtaş ne diyecek. Edirne'dedir. 'Bir getirelim savunmasını alalım' demeyen heyet çıkmış bugün bana diyor ki 'davayı uzatıyorsun.'
 
'SAVUNMA YAPMIYORUM'
 
"En azından 50'ye yakın Asliye Ceza davalarından hiçbiri bitmiş değil. Yazışmalar, savunmalar oluyor bitmiyor. 32 tane fezleke birleştirmişsiniz burada, 15 ay boyunca bana soru sormamışsınız, 10 aydır yargılama başlamış, feci bir durum ortaya çıkmış. Politik davrandığınız, mahkeme kararıyla netleşmiş, buna dair reddi hakim yapmışız, buna da dallayıp budaklamaya yoran bir cümle yazmış önümüze sunmuşsunuz. Bunu kabul etmiyoruz. Birazdan; kendi aranızda, hemen istişare yapıp taleplerinin reddine diyebilirsiniz. Ben bu heyetle husumetimiz netleşmeden savunma yapmayı kabul etmiyorum, doğru değil. Beni savunma yapmaya zorlayamazsınız. Usule aykırıdır, bu benim hakkımdır. Önce aramızdaki husumet netleşsin."
 
'BELKİ GÖREVDEN ALINACAKSINIZ'
 
20. Ağır Ceza Mahkemesi'ne "reddi hakim" talebiyle ilgili itirazda bulunacaklarını söyleyen Demirtaş, şöyle devam etti: "20. Ağır Ceza ne diyor?' Biz belki onları reddedeceğiz, başka itiraz haklarımızı kullanacağız. Heyetinizle ilgili durum bir netleşsin, HSK'ya suç duyurusunda bulunacağız. Bakalım belki HSK sizi görevden alacak. Şaşırıyorsunuz değil mi? Belki alacak. Belki diyecekler, bu kadar aleni nasıl politik olur, size de komik geliyor biliyorum; ama değil. Daha önce de izleyici sıralarında milletvekili idim, belediye başkanları KCK davalarında yargılanıyordu. Menderes bilmem ne vardı başkan, Menderes Türel. Orada avukat ve tutuklu arkadaşlarım 'Yargılanacaksınız' dediğinde gülüyorlardı. Devlet biziz diyorlardı, kim bizi yargılayacak? Devlet sizi yargılayacak. HSK'ya sizi şikayet edeceğiz. Bir baktınız pazartesi açığa alındınız. Bir bakalım husumetimiz çözülsün sizinle. Aceleniz ne? Savunma yapmaya hazırım."