3 Ekim 2024 Perşembe

Demir ve Akipa aileleri: Failler yargılanana kadar mücadele edeceğiz

Cumartesi Anneleri, bu hafta gözaltında kaybedilmelerinin 29. yılında İbrahim Demir ve Agit Akipa'nın akıbetini sordu. Demir ve Akipa aileleri, failler yargılanana kadar mücadele etmekten vazgeçmeyeceklerini kaydetti. 

Cumartesi Anneleri, 819. haftalarında açıklamalarını, gözaltında kaybedilişlerinin 29. yılında İbrahim Demir ve Agit Akipa'nın akıbetini sordu.

TAHİR ELÇİ UNUTULMADI
Covid-19 salgını nedeniyle online düzenlenen açıklamaya, Demir ve Akipa aileleri katıldı. Çünkü dosyanın avukatlarından Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi 5 yıl önce katledildi. "Müvekkilden vekile devrolan kanlı tarih" diyen kayıp yakınları, Tahir Elçi'yi andı. 

DEMİR: FAİLLERİN PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ
İbrahim Demir'in oğlu Metin Demir, aile olarak 29 yıldır mücadele ettiklerini dile getirdi. Eski bir mağarada babası ve amcası Akipa'nın işkence görmüş cansız bedenlerine ulaştıklarını belirtti. O günden beri hukuk arayışını sürdüren Demir, "Failler bulunana kadar değil, 819 hafta değil, 8  bin 19 hafta da bu meydanlarda olacağız. Bu faillerin peşini bırakmayacağız" dedi. 

SUZAN AKİPA: CUMARTESİ ANNELERİ'NDEN ALDIĞIMIZ GÜÇLE MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ
Agit Akipa'nın kızı Suzan Akipa ise hayatı boyunca babasını hiç görmediğini dile getirdi. Suzan Akipa, "Çünkü babam Agit Akipa ve amcam İbrahim Demir katledildikleri zaman henüz yeni doğmuştum. Aslında 'babayla birlikte bir yaşam nasıl olur?' sorusunun cevabını hiç veremiyoruz. Ama 'birilerinin senin elinden, ailenden, yaşamından ve yaşamının tam ortasından babanı zorla ve baskıyla almaları, katletmeleri ya da babasız bir yaşam nasıl olur?' sorusunun cevabını bütün hücrelerimizde yaşıyoruz. Bu cevabın en yakın tanıklarıyız, en canlı örnekleriyiz de" dedi.

İlkokulda öğretmenlerle yapılan ilk tanışma derslerini hatırlatın Agipa, "Babanız ne iş yapar?' sorusuyla karşılaştığımızda içimizde bir şeyin koptuğunu, öfkelendiğimizi hatırlıyorum. Ve her defasında umarız bir daha bir öğretmen bu soruyu sormaz' diye düşünüyoruz" diye konuştu.

Suzan Akipa, Cumartesi Anneleri'nden aldıkları güçle mücadeleye devam edeceklerini kaydetti. 

FEHMİ AKİPA: KANIMIZIN SON DAMLASINA KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ
Agit Akipa'nın oğlu Fehmi Akipa da, şunları söyledi: "Yıllar geçse de kanımızın son damlasına kadar bu davanın peşinde olacağız. Olmayan bir TC devletinden adalet bekliyoruz. Ama hiç yılmadan usanmadan kanımızın son damlasına kadar da olsa davamızın peşindeyiz, katillerin peşindeyiz."

'CEZASIZLIĞA SON VERİN'
819. haftanın basın açıklamasını Öykü Dilara Keskin okudu. Keskin, 29 yıldır İbrahim Demir ve Agit Akipa'nın ailelerinin hukuk mücadelesinin yanıtsız kaldığını söyledi.

Keskin, "Demir ve Akipa'nın kaybedilişlerinin 29. yılında bir kez daha iktidarı ve adli makamları göreve çağırıyoruz: Etkin soruşturma ve kovuşturma yürütülmesini sağlama görevinizi yerine getirin. Demir ve Akipa'yı gözaltına alanlar, işkence ile sorgulayıp öldürenler ve sonrasında bu fiilleri inkar edenler üzerindeki cezasızlığa son verin, onların adil bir biçimde cezalandırılmalarını sağlayın" dedi.

NE OLMUŞTU?
36 yaşındaki İbrahim Demir ve 39 yaşındaki Agit Akipa, Şırnak'ın İdil ilçesine bağlı Çukurlu Köyü'nde yaşıyordu. Agit Akipa aynı zamanda köyün muhtarıydı. Köylüler üzerinde ağır bir koruculaştırma baskısı vardı. Köye giriş ve çıkışlar asker kontrolü altındaydı. Köy okulu karakol haline getirilmiş, bazı köylülerin evlerine el konularak askerler yerleştirilmişti. 

İbrahim Demir ve Agit Akipa, askerlerin okulu ve evleri boşaltmaları için önce Kaymakamlığa ardından İçişleri Bakanlığı'na başvurdu. Başvurudan sonra üzerilerindeki baskı daha da arttı. Karakol Komutanı tarafından "sizi yaşatmayacağız" diye tehdit edildiler. 

12 Aralık 1991 tarihinde İbrahim Demir ve Agit Akipa İdil'deki bir taziyeden evlerine dönmek için diğer köylülerle birlikte traktöre bindiler. Traktör yolda askerler tarafından durduruldu. İbrahim Demir ve Agit Akipa Dargeçit Anıtlı Tabur Komutanlığı'na bağlı Ağaçlı mezrasında bulunan Piyade Bölük Komutanı ve askerleri tarafından gözaltına alındılar. 

Jandarma karakoluna giden ailelere, Karakol Komutanı "Onları hiç görmedik" dedi. Bir asker gizlice aileleri "mağaralara gidin" diye yönlendirdi. Yönlendirildikleri bölgeyi köylülerle birlikte karış karış arayan aileler, 13 Aralık 1991 günü girişi taşla örülerek kapatılmış bir mağarada, kayıpların işkence görmüş, gözleri ve elleri bağlanmış haldeki cansız bedenlerine ulaştı. 

Olay hakkında başlatılan soruşturmada İdil Cumhuriyet Başsavcılığı Ağaçlı mezrasında bulunan Piyade Bölük Komutanı Üsteğmen ve ilgili er ve erbaşların "adam öldürme" suçundan şüpheli olduğuna kanaat getirdi. Bunun üzerine 18 Aralık 1991 tarihinde soruşturma açma izni almak için dosyayı Dargeçit Kaymakamlığı İlçe İdare Kurulu'na gönderdi. Dargeçit Kaymakamlığı İlçe İdare Kurulu 20 Mayıs 1992 tarihinde "men'i muhakeme" kararı verdi. 

2011 yılında aileler avukatları Tahir Elçi aracılığıyla İdil Cumhuriyet Başsavcılığı'na tekrar başvuruda bulundu. Yeni bir soruşturma başlatan Savcılık dosyaya ulaşmak için ilgili kurumlara başvurdu. Ancak bütün kurumlar arşivlerinde herhangi bir dosya, bilgi veya belgeye rastlamadıklarını bildirdi. Bunun üzerine İdil Cumhuriyet Başsavcılığı dosyayı kaybeden Dargeçit Kaymakamlığı görevlileri hakkında "görevi kötüye kullanmak"tan soruşturma başlattı(2011/646). Ancak yürütülen soruşturmalardan bir sonuç alınmadı. Sonuçta dosya zamanaşımı gerekçe gösterilerek kapatıldı. Suçun faillerine fiili af sağlandı.