25 Kasım 2024 Pazartesi

Cumartesi Anneleri'nin mücadelesi 23. yılında

Gözaltında kaybedilenlerin aileleri tarafından başlatılan ve Cumartesi Annelerine dönüşen mücadelenin 23 yılı geride kaldı.
Gözaltında kaybedilenlerin aileleri tarafından başlatılan ve Cumartesi Anneleri'ne dönüşen mücadelede 23 yıl geride bırakıldı. Her hafta cumartesi günü saat 12.00'da Galatasaray Meydanı'nda toplanan kayıp yakınları, mücadelenin başlangıcı olan 27 Mayıs tarihinin pazar günene denk gelmesi dolayısıyla bugün tekrar Galatasaray'da buluştu.
 
CHP milletvekillerinden Sezgin Tanrıkulu, Ali Şeker ve CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, HDP Milletvekili adayı Ali Kenanoğlu, İHD, kayıp yakınları ve yanı sıra çok sayıda kişinin katılımıyla mücadeleye devam denildi.
 
Cumartesi Anneleri mücadelesinin sembol ismi olan Hasan Ocak'ın annesi Emine Ocak sağlık sorunlarından dolayı katılamadığı için etkinliğe mektup yolladı. Mektubu kızı Maside Ocak okudu. Emine Ocak mektubunda şu ifadelere yer verdi:
"Sağlık sorunlarımdan dolayı bugün aranizda değilim ama aklım, yüreğim sadece bugün değil her zaman Galatasaray'da yan yana gelenlerle.
 
"Biz bir Hasan'ı kaybettik. Hasan'ımı gözaltına alıp işkence yaparak bizden aldılar. Hasan ilk değildi. Evladım arayan ilk ben değildim. Son olsun istedim. Hiçbir evlat işkence görmesin, öldürülmesin. Hiçbir anne evladını kimsesiz mezarlarda aramasın istedim.
 
"3-4 kayıp yakını, ailem ve bizi destekleyenlerle birlikte tam 23 yıl önce buraya geldik. Bu meydan okul oldu hepimize. Bu meydan mezar oldu mezar-sız annelere. Bu meydanda dertlerimizi söyledik. Bu meydanda birbirimize sarıldık. Bu meydanda her bir araya gelişimiz, bizim için umuttur.
 
"Biz bu meydanda toplandığımız için anneler evlatlarına sarılabiliyor. Ama bizim bulunmayı bekleyen daha çok kayıbımız var. Bizim evlatlarımızı gözaltında kaybedenler hala elini kolunu sallayarak geziyor. İşte bu yüzden biz bu meydandan vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz.
 
"Burada birlikte oturduğum arkadaşlar beni/bizi bırakıp gözleri açık gittiler. Ben onların yerine de soruyorum şimdi, 'evlatlarımıza ne yaptınız?' Bana cevap verin, bize yer gösterin çocuklarımız nerede?
 
"Galatasaray bizimdir. Evladım, eşini, babasını, kardeşini, dedesini, ninesiııi arayanlarındır. Kaybedilen evladın, eşin, kardeşin, anne babanın mezar yeridir. Tüm kayıplarımızın bir mezarı olana kadar, herkese, her kapıya. her meydana adalet gelinceye kadar susmuyorum ve unutmuyorum.
 
"Sizde unutmayın. Sakın susmayın. Susarsak, unutursak adalet hiç gelmeyecek."
 
Okunan mektubun ardından 23 yıldır Galatasaray Meydanı'nda olan Murat Yıldız'ın annesi Hanife Yıldız konuştu. Yıldız, "23 yıldır sesimizi iktidardakilere duyuramadık. Artık sesimizi çocuklarımız duyuracak" dedi.
 
Yıldız'ın ardından konuşan Hayrettin Eren'in kardeşi İkbal Eren ise "23 yıldır bu ülkede abimi arıyoruz. Bu mücadeleyi annelerimizden aldık. Şimdi bu adalet arayışını çocuklarımıza bırakıyoruz. Vazgeçmeyeceğiz. Kemiklerimizi bulununcaya dek" ifadelerini kullandı.
 
Kayıplardan Hüseyin Taşkaya'nın kızı Serpil Taşkaya, adil bir toplumda barış ve bir arada yaşamın yolu geçmişle yüzleşmek olduğunu belirterek, "Biz 23 yıldır bunu anlatmaya çalıştık. 23 yıldır bizi burda biraraya getiren tek şey sevgidir. Sorumlular yargılamanın müddetçe burda olmaya devam edeceğiz" dedi.
 
Kayıp yakınlarından Besna Tosun ise 2. kuşak olarak bu mücadelenin bir devamcısı olarak burda olduğunu söyledi. "Sizde ses verin. Kimse kaybolmasın" diye seslenen Tosun, "Bize direnmeyi öğreten annelerimize söz veriyoruz. Sizler rahat uyuyun diye mücadeleye devam edeceğiz. Onların katillerini her yerde haykıracagiz" diye kaydetti.
 
Cumartesi insanlarından Sebla Arcan ise basın açıklamasını okudu.  İnsanlık onurumuza sahip çıkıyoruz diyen Arcan, devletin güvenlik güçlerince gözaltına alınarak kaybedilenlerin aileleri ve insan hakları savunucuları olarak, 23 yıl önce bugün 27 Mayıs 1995 tarihinde 'Kayıplarımızı İstiyoruz!' diyerek Galatasaray'a çıktıklarını belirtti.
 
Kayıpları aramanın kaybedilme nedeni olduğu bu korku ve suskunluk ortamında "Yaşanan inkârı ve adaletsizliği kanıksamak da inkâr ve adaletsizliği üretmek kadar utanç verici olduğu kaydeden Arcan, 'Kanıksamıyoruz! Susmuyoruz! Unutmuyoruz!' diyerek Galatasaray'a çıktıklarını ifade etti.
 
Arcan, tüm baskılara, polis şiddetine, gözaltılara ve tutuklamalara rağmen kaybedilen evlatlarımızdan ve Galatasaray'dan vazgeçilmediğini hatırlatarak, "Galatasaray'a çıkışımızın 23. yılında bir kez daha ilan ediyoruz; hakikat ve adalet mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz" dedi.