24 Kasım 2024 Pazar

Cumartesi Anneleri Hasan Gülünay'ın akıbetini sordu

Cumartesi Anneleri, 1008. hafta eyleminde Hasan Gülünay'ın dosyasını kamuoyuyla paylaşarak, Gülünay'ın akıbetinin açığa çıkarılmasını istedi.

Cumartesi Anneleri, 1008. hafta eyleminde bir kez daha Galatasaray Meydanını çevreleyen polis bariyerlerinin önünde yan yana geldi. Gözaltında kaybedilenlerin fotoğrafları ve karanfillerin taşındığı eylemde basın açıklamasını gözaltında kaybedilen Ferhat Tepe'nin ablası Ayşe Tepe okudu.

32 yıldır kendisinden haber alınamayan Hasan Gülünay'ın dosyasını kamuoyuyla paylaşan Ayşe Tepe, 23 Mayıs 1992'de Artvin'de gözaltında işkenceyle katledilen Ali Ekber Atmaca'nın üzerinden İstanbul'da aynı mahallede yaşadığı Hasan Gülünay'ın kimliği çıktığını söyledi.

Bu nedenle Hasan Gülünay'ın polis tarafından aranmaya başladığını ifade eden Tepe, 20 Temmuz 1992'de Tarabya'daki evinden işe gitmek üzere çıkan Hasan Gülünay'dan bir daha haber alınamadığını belirtti.

Tepe, şöyle devam etti: "Hasan'ın işyerini telefonunu arayan bir kişi, Terörle Mücadele Şubesi'nden aradığını ve Hasan Gülünay'ın gözaltında olduğunu bildirdi. Ancak, savcılık ve İstanbul Emniyeti'ne başvuran ailesine, Hasan'ın gözaltında olmadığı ve arandığı söylendi. Bu durum üzerine aile, memleketlileri olan ve o dönem İstanbul Emniyetinde üst düzey yetkili olan Hüseyin Kocadağ'la görüştü. Kocadağ, aileye 'Hasan Gülünay sağ, içeride işkence yaraları iyileştikten sonra gözaltına alındığını açıklayacaklar' dedi. Aile bu bilgiyi kamuoyuna duyurdu."

'AİLE VE TANIKLARIN EVİ BASILDI'
Hasan Gülünay'la aynı tarihlerde gözaltında tutulan bir tanığın, ağır işkence görmüş bir kişinin yanlışlıkla kendi bulunduğu hücreye atıldığını ve bu kişinin "Ben Hasan Gülünay, beni gözaltında kaybetmeye çalışıyorlar" dediğini, yanlışlık fark edilince de apar topar götürüldüğünü anlattığını hatırlatan Tepe, bu iki açıklamanın ardından aile ve tanığın evlerinin polis tarafından basılarak tehdit edildiklerini kaydetti.

"19 Temmuz 1992 tarihinde gözaltına alınan H.K, Gayrettepe'de günlerce işkence gördüğünü ve  işkencecilerin kendisine 'Hasan Gülünay'yı öldürdük, sıra sende' dediğini açıkladı" ifadelerini kullanan Tepe, Gülünay ailesinin yetkililere yaptığı başvuruların reddedildiğini, bunun üzerine ailenin 2013'te AYM'ye başvurduğunu söyledi.

'DEVLETİN YÜKÜMLÜLÜĞÜ DEVAM EDİYOR'
AYM'nin 2016'da sadece "yaşam hakkı kapsamında etkili soruşturma yürütme yükümlülüğünün ihlal edildiğine" hükmettiğini ancak zamanaşımı gerekçesiyle soruşturmanın yeniden açılmadığını belirten Tepe, şöyle devam etti: "Zorla kaybetme suçu, doğası gereği devam eden bir suçtur. Bu suç, zorla kaybedilen kişinin bedeni bulunmadıkça ve akıbeti açığa çıkarılmadıkça işlenmeye devam eder. Dolayısıyla devletin Hasan Gülünay dosyasında gerçeği açığa çıkarma ve failleri cezalandırma yükümlülüğü devam etmektedir. Bu yüzden siyasi ve adli makamları bir kez daha Gülünay dosyasında uluslararası hukuktan kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmeye ve ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için etkili bir giderim yolu sunmaya çağırıyoruz."

Eylem, Galatasaray Meydanına karanfillerin atılmasıyla son buldu.