24 Kasım 2024 Pazar

Çocuk istismarına mağduriyet kılıfı- Güneş Söğüt

Kadın hareketleri yıllardır sokakta, erkek egemen devletin yaratığı eşitsiz cinsiyetçi politikalara karşı mücadele ediyor. Daha önce birleşik kadın iradesinin ve eylem hattının gücüyle iptal ettirdiğimiz bu yasaya akrşı yine sokak da cevap olma zamanı.
Uzun bir süredir tartışılan ve kadın hareketin itirazları üzerinden geçici de olsa rafa kaldırılan, "çocuk evliliklere" af tartışması yeniden AKP tarafından gündemleştirildi. MHP’li vekiller bu yasayı meşru kılmak için mağdurlardan bazılarını Meclis’te toplayarak basın toplantısı yaptırdı. Basın önüne çıkarılan genç kadınlar titrek ve bir o kadar ürkek ses tonlarıyla bu yasanın çıkmasını istediler ve eşleriyle ne kadar ‘mutlu’ olduklarını erkek vekiller eliyle kanıtlama çalıştılar.
 
2019 Mart seçimleri öncesi istismarın, taciz ve tecavüzün kadınlar üzerinden erkekler eliyle yeniden bir kez daha nasıl meşrulaştırıldığını görmüş olduk. Görünürde "çocukları istismardan koruma yasası" gerçekte ise istismarı devlet eliyle teşvik etme ve istismarcıları, tecavüzcüleri koruma yasası çıkarılmak isteniyor. Seçimler öncesi topluma güya "istismarı önlüyoruz" mesajı vermek istiyorlar. Tabii toplum bu yalana inanırsa. Bu tasarının, TÜRGEV yurtlarında yaşanan toplu taciz ve istismarın üzerini örtme amacı taşıdığı açıktır. Aynı zamanda giderek yaygınlaşan Kur-an kurslarında imamların çocukları istismar etmesini teşvik yasa tasarısı olarak da okuyabiliriz. AKP ve onun küçük ortağı MHP’nin cinsiyetçi, milliyetçi, istismarcı politikaları da her geçen gün hız kazanıyor. Politik, ekonomik olarak her geçen gün alanı daralan faşizm, baskı ve zorbalık dışında toplumsal rıza üretememektedir. Tam da bu yasalarla toplumsal zemin üzerinden kendine yol bulma telaşında. Bunu yaparken kendi karşıtlılığını da yarattığının farkında değil. Cinsiyetçi, erkek egemen iktidarına alan açan AKP, toplumu da gerici, cinsiyetçi temelde daha fazla ayrışmaya, yozlaşmaya ve çürümeye doğru sürüklüyor.
 
Bu yasayla ne yapılmak isteniyor?
   
AKP ve küçük ortağı MHP adım adım muhafazakâr bir toplum yaratma inşasında kadınları dizayn  ederek yola çıktılar. Kadınları dizayn etmenin yolu, elbette toplumsal cinsiyetçi görevlerle buluşmasını sağlamak ve bunun tüm alt ve üst yapısını oluşturmaya çalışmaktı. Kadınların kaç çocuk doğuracağından, "annelik üniversitelerine " ve "eşe karşı kadınlık görevleri"ne kadar her şey bir bir tariflendi, bunun için kolaylıklar sağlandı. Yeter ki kadınlar itaat etsinler diye her yöntemi devreye soktular. Çocuk yaşta evlilik yasası ise gelinen son nokta gibi, şimdilik. Sözüm ona mağdur olan 10 bin erkeği kurtarma adına yapılacak yasa değişikliğinin sadece bir kereliğine mahsus olmayacağı açıktır. Bu yasayla çocuk yaşta evliliklerinönü açılacak, çocuk istismarı, tecavüz için de meşru zemin yaratılacaktır. Yasalar bu zemine göre düzenlenecek, ‘erkeğin mağduriyet’ zemini ve teorisi üzerinden özelikle göçmen kadınlar ve çocuklara yönelik istismar, taciz, tecavüz "evlilik" müessesesi aracılığı ile meşrulaştırılacak. 
 
Yasanın, iddia edildiği gibi ‘bir defalık’ değil sürekli olacağı aşikardır. Bu düzenleme ile zorla tacizci ve tecavüzcüyle evlendirmelerin yolu açılacak. Bunun bugün bir kez dahi olsa yasal olarak af edilmesi suçtur. Her gün onlarca kadının tacize, tecavüze, çocukların istismara uğradığı bir dönemde bu düzenlemenin gündeme getirilmesi erkek-devlet aklının kadın ve çocuk düşmanlığında geldiği düzeyi gösteriyor. Kadınların, çocukların hiçbir biçimde devlet tarafından korunmadığı bir süreçte devlet eliyle geliştirilen bu yasa değişikliği erkeği kutsayan, kadını aile içine hapseden, kız çocuklarını eğitim ve öğretimin dışına iten bir yasa. Buradan da anlaşılması gereken devlet yeniden yapılandırılırken kadını-çocuğu evlilik-istismar üzerinden yeni yasalarla yapılandıracak.
 
Devlet eliyle her dönem inşa edilen toplumsal erkeklik bugün bu yasa tasarısı ile yeniden inşa edilmeye çalışılıyor. Bu yasanın kadınlara istismar- taciz-tecavüz dışında başka bir şey vaad etmiyor. Kadın hareketleri yıllardır sokakta, erkek egemen devletin yaratığı cinsiyetçi, kadın düşmanı politikalara karşı mücadele ediyor. Daha önce birleşik kadın iradesinin ve eylem hattının gücüyle iptal ettirdiğimiz bu yasaya karşı yine sokak da cevap olma zamanı. 
 
Bu yasa aynı zamanda çeşitli kadın kesimlerini de bir araya getirmek için bize olanak da sunmaktadır. Çocuk evlilikleri, istismar ve tecavüz tüm toplum için hassas bir gündemdir. Toplumsal çürümenin girdabına girmemiş toplumsal kesimlerin bu yasaya karşı etkin bir mücadeleye seferber edilmesi olanaklıdır. Birleşik toplumsal bir zemin üzerinden erkek devletin teşhirini de kapsayan bir biçimde ortak örgütlenmenin ve eylemlerin koşulları yaratılabilinir. Bu yasaya karşı geliştirilecek mücadele hattı aynı zamanda önümüzdeki toplumsal mücadelenin büyütülmesi için işaret fişeği de olabilir. Yasaya karşı politik çalışmanın yönü geniş toplumsal kesimleri kapsamaya dönük olduğu gibi ajitasyon, propaganda çalışması özellikle aydınlanma toplantıları, paneller, sokak gösterileri, ev toplantıları biçiminde örgütlenebilir. 
 
Bu yasayı çöpe atmanın yolu tam da sokakta esnek, birleşik örgütlenme yaratmaktan geçiyor. Devletin bu dönem tüm demokratik haklara dönük topyekûn saldırılarına karşı kadın hareketi birleşik cevap verebilir. Kadınlar Birlikte Güçlü tam da bu konu için özel bir rol oynayabilir.