2 Ekim 2024 Çarşamba

ÇHD: Devlet işkencecisini koruyor, güvende değiliz

Suç işleyen devlet görevlilerinin avukatlık ücretlerinin devlet tarafından karşılanmasına ilişkin yönetmelik değişikliğine dair açıklama yapan ÇHD, "Devlet, işkencecisini korumak konusundaki kararlılığını açıkça ortaya koydu ve bunu yasalarla da resmileştirdi" dedi.

Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İşkenceyle Mücadele Komisyonu, suç işleyen devlet görevlilerine avukatlık ücreti verilmesini düzenleyen yönetmelik değişikliğiyle ilgili "Güvende değiliz" başlıklı bir açıklama yaptı.

Açıklamada, "terör" kavramının genişletilmesine paralel olarak yönetmeliğin kapsamının da genişletildiği ifade edildi.

'SOKAKTAKİ VATANDAŞIN KENDİNİ GÜVENDE HİSSETMESİ MÜMKÜN DEĞİL'
Siyasi iktidarın her koşulda işkencecinin yanında olduğunu ve devlet adına işlenen suçu sahiplendiğini açıkça ortaya koyduğuna dikkat çekilen açıklamada, işkence olayların her geçen gün arttığı kaydedildi. Açıklamada, "İşkence haberlerinin sıradan ve olağan hale gelmiş olduğu; işkencesiz bir soruşturma ve kovuşturma sürecinin istisna haline geldiği bu süreçte oldukça açık bir mesaj veriyor: Devletin, işkencecisini korumak konusundaki kararlılığını halihazırda kürsülerde, mecliste, yandaş medya kanallarında açıkça ortaya koyduğu ve bunu yasalarla da resmileştirdiği bir süreçte sokaktaki herhangi bir vatandaşın kendini güvende hissetmesi mümkün değildir."

26 Ocak 2008 tarih ve 26766 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan "Terörle Mücadelede Görev Alan Personelin, Bu Görevlerinin İfasından Doğduğu İddia Edilen Suçlardan Dolayı Yapılan Soruşturma ve Kovuşturmalarda Müdafi Olarak Belirlediği Avukat Veya Avukatların Ücretlerinin Ödenme Usul ve Esaslarına Dair Yönetmelik"; 13 Ekim 2020 tarih ve 31273 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan bir başka yönetmelikle değiştirildi.

Yönetmelik değişikliğiyle, "terörle mücadelede görev alanların" soruşturulduğu veya yargılandığı durumlarda seçeceği üç avukatın ücreti devlet tarafından ödenecek. Kapsama mülki idare amirleri de dahil edildi.

YÖNETMELİKTEN ÇIKAN SONUÇ
ÇHD İşkenceyle Mücadele Komisyonu’nun açıklamasında şu ifadeler yer aldı: "Bugün 'terör' kavramı AKP ve sermaye sahiplerinin ihtiyaçlarınca belirlenmekte ve toplumsal muhalefetin yasal ve demokratik haklarını kullandığı her eylem, sadece muhalif olmasından ötürü 'terör' eylemi olarak damgalanıyor.

"En ufak hak arayışının devlet tarafından en şiddetli biçimde karşılandığı böylesi bir ortamda terör kavramı; muğlaklığı ve muğlaklığının yol açtığı sınır tanımaz genişlik sebebiyle meşruiyetten yoksunken 'terörle mücadele eden görevli' tanımının kapsamı ise yine AKP ve sermayedarların ihtiyaçlarına yönelik olarak genişledikçe genişliyor.

"Yönetmeliğin ilk hali suç işledikleri iddiasıyla aleyhlerinde yürütülecek soruşturma ve kovuşturmalarda avukat desteği sağlarken; yapılan değişiklikle birlikte, "mağdur, şikayetçi, katılan, davalı veya davacı" sıfatlarının varlığı halinde de avukatlık ücreti desteğinin sağlanacağını düzenlemiştir.

"Oldukça genişleyen kapsamdan çıkan sonuç şu şekildedir:

"İşkence yapan, görevi sırasında suç işleyen personel şüpheli veya sanık sıfatıyla,

"İşkence yapan, görevi sırasında suç işleyen ve bunu meşrulaştırmak için işkence mağduru aleyhine gerçeğe aykırı olarak 'görevli memura mukavemetten' bahisle tutanak tutan personel mağdur, şikayetçi veya davacı sıfatıyla,

"İşkence yapan, görevi sırasında suç işleyen personel hakkında ve çoğunlukla verilen zararın tazmin edilmesi için açılacak olan hukuk davalarında davalı sıfatıyla yönetmeliğin kapsamına giren personel bu yardımdan faydalanabilecektir."