2 Ekim 2024 Çarşamba

Çelik: Komünistler NATO ve Rusya işgalciliğine hayır demeli

ACTİT tarafından düzenlenen "Emperyalist savaş ve işgale karşı devrimci tutum" panelinde konuşan Marksist Teori dergisi yazarı Olcay Çelik, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin ardından başlayan savaşın NATO ile Rusya arasındaki sürtüşmenin geldiği son nokta olduğuna dikkat çekti.

AvEG-Kon'a bağlı Türkiyeli Göçmen İşçileri Kültür Derneği (ACTIT) Paris'teki dernek binasında "Emperyalist savaş ve işgale karşı devrimci tutum" paneli düzenledi. Panelde konuşan Marksist Teori dergisi yazarı Olcay Çelik, Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın başlangıcında bazı kafa karışıklıkları yaşandığını belirterek, Ukrayna'ya yönelik saldırının uzun bir süredir planlandığını vurguladı. Çelik, yaşananları, "Uzun süredir devam eden NATO ve Rusya arasındaki sürtüşmenin geldiği son nokta" şeklinde değerlendirdi.

NATO'nun esas amacının Rusya ve Çin'i yani kendisine rakip olan iki emperyalist gücü çevrelemeyi sürdürmek olduğunu belirten Çelik, Ukrayna'nın uzun süredir çatışmanın merkezlerinden biri olduğunu söyledi ve çatışmanın tarihsel gelişimine değindi.

Çelik, Ukrayna burjuvazisinin her hareketinin ülke komünistlerine yönelik olduğunu ve yüzde 20 oy alan Komünist Parti'nin kuvvetleri, sendikalar ve muhaliflerin ezildiğini, tam bir darbe yapıldığını, söz ve örgütlenme özgürlüğünün yok edildiğini vurguladı.

Çelik, "Donbass ve Luhansk bu süreçte direnerek özerklik ilan etti. Rusya buradaki tepkilerden faydalanarak saldırısının malzemesi haline getirdi. Ama her durumda özerkliğin haklı bir talep olduğunu bilmek gerekir. Özerk yönetime saldırılarıyla devam eden mevcut yönetim ve NATO bu savaşın sorumlusudur. Açık savaştan kirli savaşa geçiş oldu" dedi.

NATO'nun Ukrayna'da İngilizlerin daha aktif olduğu 10 üs kurduğunu ve askeri yardımda bulunduğunu belirten Çelik, Rusya'nın Ukrayna'yı işgale kalkışmasını NATO'nun öngördüğünü kaydetti. ABD ve AB ile Rusya ve Çin emperyalistleri arasındaki savaşın yansımalarının yaşandığını belirten Çelik, ABD/AB emperyalistlerinin Rusya'yı Çin'den koparmayı, NATO yanlısı bir Rusya yaratmayı hedeflediğini söyledi.

ABD/AB ve Rusya arasındaki savaşın niteliğinin emperyalist olduğunu vurgulayan Çelik, işçi ve emekçilerin bu savaştan çıkarı olmadığını, emperyalistler arasında bir tercih yapılamayacağını söyledi.

Emekçi sol harekette Rusya'nın emperyalistliği üzerine kafa karışıklığı bulunduğunu belirterek Lenin'den örnek veren Çelik, Rusya'nın askeri gücü ve ham madde kaynakları ele alındığında emperyalist bir ülke olduğunu kaydetti.

Rusya Devlet Başkanı Putin ve Avrupa devletlerinin yaptığı anti-Stalinist açıklamaları hatırlatan Çelik, "Ortada komünizm yok ama antikomünizm var. Avrupa'yı Stalin'den arındırma savaşı boyutuna taşındı. Putin savaş deklarasyonunu açıklarken önce Lenin'e ve Stalin'e vurarak başladı ve, 'Bunları başımıza Bolşevikler getirdi. Ulusların kaderini tayin hakkını tanıyoruz ama Ukrayna hariç' dedi" şeklindeki açıklamaları hatırlattı.

Akıllara takılan bir sorunun ise bu savaşın nereye gideceği olduğunu belirten Çelik, "3. dünya savaşını NATO emperyalizminin planladığını düşünmemiz için yeterince sebep yok yani doğrudan amacı bu değil. İçinde bulundukları kapitalist krizi bununla aşmak değil. Tekellerin durumu, küreselleşme, pazarların iç içe girmiş üretimi bunun önünde engel" dedi.

Türkiye'nin pozisyonuna da değinen Çelik, emperyalist çelişkilerden faydalanma politikası izlendiğini söyledi. Bunun ucunun da Suriye ve Rojava'ya değdiğine vurgu yaptı.

Yapılması gerekenler hakkında ise Çelik, "Ukrayna işçi sınıfının ve komünistlerinin yapması gerekenin, burjuvaziye bu savaş bizim savaşımız değildir demesidir. Ve biz bu çağrıyı Rusya ve Ukrayna işçi sınıfına yaparız. Komünistler NATO ve Rusya işgalciliğine hayır demeli ve kendi iktidarlarının yıkılması için mücadele etmeli. Özerk bölgelerin kendi kaderini karar hakkını yanlış bir şekilde kullanılmış olsa bile tanırız. Donetks halkına özerk durumlarını ve emperyalist güçlere yaslanılmaması gerektiğini söyleriz" şeklinde ifade etti.

Çelik, son olarak Neonazi örgütlenmelere ve bunun Avrupa'da yaratacağı tehlikelere değinerek Avrupa'nın bunun altyapısını ördüğünü söyledi. "Paralı askerler olarak Ukrayna'ya gönderiyor. Bu silahlanmış faşistler geri dönecek. Kitlelerin kapitalist krize karşı Avrupa'da devrimci kalkışmaya yönelmemesi için faşizm yeniden diriltiliyor. Bu savaşa ilk olarak böyle bakmak bu gerçeği görmek lazım. Ukrayna'daki her direnişte neredeyse Nazi simgesi var. Kendi proletaryasını ezme araçlarını yaratıyorlar. İki emperyalist bloğa hayır demek lazım" diyerek sözlerini noktaladı.

Panel soru-cevap ve görüşlerin ifade edilmesiyle sonlandırıldı.