2 Ekim 2024 Çarşamba

Buldan: Tutsakların ölümünün sorumlusu iktidardır

Partisinin Meclis toplantısında haftalık gündeme ilişkin konuşan Buldan, hasta tutsakların durumuna dikkat çekti. Hapishaneleri toplama kampına  dönüştüren işkence uygulamalarından vazgeçilmesini istedi. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin haftalık Meclis grup toplantısında gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi. Milyonların faşizme karşı tarihi bir coşkuyla Newroz alanlarını doldurduğunu hatırlatan Buldan, halkların "Zulüm varsa direniş de var" diyerek inancı ve cesareti her alanda büyüttüğünü kaydetti. 

Hasta tutsaklara yönelik iktidarın düşman hukukuna dikkat çeken Buldan, hapishanelerden cenazelerin çıktığını belirtti. Ölümlerin siyasi sorumlusunun insan hakları ve hukuk yerine 12 Eylül darbecilerini referans alan iktidar olduğunun altını çizen Buldan, "Sincan Cezaevi'nde tutulan yüzde 80 engelli Mehtap Şentürk hakkında ‘mevcut tedaviden yeterli yarar görmediği' saptanmasına rağmen cezaevinde kalabilir raporu verildi. Diyarbakır'da son 20 günde infazları ertelenen 4 tutsaktan ikisi dışarıda hayatını kaybetti, diğer ikisi ise tutuklanıp yeniden cezaevine konuldu. Bu kişilerden biri felçli, diğerinin de hastalığının tedavisi yok. Arkadaşımız, yoldaşımız Aysel Tuğluk da cezaevindeki ağır hasta tutsaklardan biri olup hepsiyle aynı hikayeye sahiptir. Kendisine demans tanısı konulmasına ve cezaevinde tek başına yaşamını idame edemeyecek olmasına rağmen tahliyesi engellenmektedir. Kinle, intikamla, düşmanlıkla hareket eden bir iktidar ve devlet aklı, sadece insanlığı değil adaleti öldürmekte, karanlığı da büyütmektedir. Adalet çöktüğünde, hukuk ortadan kalktığında ülke çöker, toplum çöker, insanlık çöker, vicdanlar çöker" dedi. 

Buldan hapishaneleri toplama kampına dönüştüren işkence uygulamalarına derhal son verilmesini istedi. 

Artan yoksulluğa değinen Buldan, emekçi yoksul halkların bu düzene alışmadığını ve alışmayacağını söyledi. Buldan, "İşçisiyle, emekçisiyle, emeklisiyle, üreticisiyle, kadınıyla, genciyle, ezilenleriyle, tüm farklı kimlik ve inançlarıyla tüm güçlerimizi birleştirmek, bu düzeni değiştirmek için, irademizi de itirazımızı da sesimizi de sözümüzü de birleştirmek ve büyütmektir" diye konuştu. 

İktidarın seçim kanunu ile kendi siyasi krizini çözme arayışında olduğunun altını çizen Buldan, şöyle devam etti: "Bugün Genel Kurul'da görüşülecek yasanın özü tam da budur. Bunun için ne yapıyorlar? YSK'yı ve il-ilçe seçim kurullarını eşi görülmemiş dalavere yöntemleriyle tümden ele geçirmeye çalışıyorlar. Ama bunlar boşunadır, nafiledir. Siz hilecilikte ustaysanız, halk da bu hileleri bozmakta ustadır. Öyle bir fark yiyeceksiniz ki, YSK da seçim kurullarınız da hileleriniz de sizi kurtarmaya yetmeyecektir. Sevgili Sırrı Süreyya'nın meşhur deyimiyle xim-xiş olacaksınız! Küçük ortakları için barajı yüzde 7'ye indiriyorlar, diyet ödüyorlar. Ver başkanlığı, al barajı alışverişidir bu. Kürtler Meclis'e girmesin diye koydukları barajı şimdi küçük ortakları MHP Meclis'e girsin diye indiriyorlar. Biz bu barajı yıkalı tam 7 yıl oldu. 7 Haziran'da yıkmıştık, geçersiz kıldık. Bir anlamı kalmayınca da şimdi kendileri için indirmek zorunda kaldılar. Ne diyelim, hayırlı uğurlu olsun! Ama halk size gereken cevabı sandıklarda verecek, haberiniz olsun. Bu getirilen seçim yasası teklifi ile ilgili arkadaşlarımız komisyon sürecinde HDP'nin tutumunu ortaya koydu, koymaya da devam edecek. Genel Kurul'da da demokratik muhalefetimizi en güçlü şekilde yapacağız. Bizim tutumumuz, bütün siyasi partilerin parlamentoda temsiliyetinden yanadır. Her zaman bunu savunduk, savunmaya devam edeceğiz."

Buldan, HDP'siz değişim hesapları yapanların gelecekte esamesinin okunmayacağını vurguladı.