2 Ekim 2024 Çarşamba

Buldan: Kazanacağız, yolumuz açık olsun

Partisinin grup toplantısında konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, ekonomik krizin bedelini sarayın ödeyeceğini kaydetti. Buldan, "Hakikat ve adalet kazanacaktır. Herkes kazanacaktır. Hepimiz kazanacağız. Yolumuz açık olsun" dedi. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin grup toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'nin bugün karşı karşıya olduğu büyük çöküşün nedenlerini anlamak için yakın geçmişin tarihinde yaşananları irdelemek gerektiğine işaret eden Buldan, "Ülkeyi kuşatan açlık, yoksulluk, yolsuzluk, demokratik hak ve özgürlüklerin ortadan kaldırılması, kayyım rejiminin her yere yayılması, siyasi kumpaslar, hukuksuzluklar, darbeler, mafya ve çeteler, bütün bu kirlenme ve çürümeler Kürt sorunu ve demokrasi sorunlarının çözümsüzlüğünün bir sonucu olarak karşımızdadır" dedi.

'15 ŞUBAT SİYASAL HAFIZALARDAKİ DÖNÜM NOKTASI'
PKK Lideri Abdullah Öcalan'a yönelik 15 Şubat 1999'da gerçekleştirilen uluslararası komplonun üzerinden 23 yıl geçtiğine dikkati çeken Buldan, "Bugün 15 Şubat. Ortadoğu'nun, Kürt sorununun ve Türkiye'nin gidişatını belirleyen, aslında krizlerin de temellerinin atıldığı bir sürecin siyasal hafızalardaki dönüm noktasıdır. Sayın Öcalan'ın Türkiye'ye getirilişiyle başlayan ve İmralı tecrit ve çözümsüzlük sisteminin kurulmasıyla devam eden sürecin üzerinden 23 yıl geçti. 23 yılda yaşanan gelişmeler, uluslararası komplo ve oyunların, Türkiye'yi ve Ortadoğu'yu kriz ve çatışma sarmalının içerisine sokma, Kürt sorununu kullanarak, Türkiye'ye ekonomik ve siyasi olarak uluslararası sistemin ipoteği altına alma hedefleri açısından amacına ulaştığını ortaya koymaktadır" diye belirtti.

'FATURAYI SARAY ÖDEYECEK'
Buldan, "Tüm bu anlattığım çözümsüzlük siyasetinin sonuçlarını büyük bir ekonomik çöküş olarak yaşıyoruz. AKP iktidarı ve küçük ortağı Türkiye'yi bir buhran dönemine soktu. Türkiye'yi felakete doğru götürüyorlar. Açık söylüyorum: AKP-MHP İttifakı, halkı her gün kadre uğratan bir iktidardır. Bu iktidar bir felaket iktidarıdır. Bakın! Bugün, milyonlarca emekçi 2022 yılının ilk tam zamlı maaşını aldılar. Bu zam; emekliler için yüzde 25, çalışanlar için yüzde 30'du. Bu ülkenin emekçileri ve emeklileri bugün aldıkları maaşın tamamını yüzde 127 arttırılan elektrik, yüzde 100'ün üzerinde zamlanan doğalgaz ve gıda faturalarına, yüzde 200'ün üzerinde zamlanan akaryakıta, yüzde 100'ün üzerinde artan kiralarına harcadılar. Emekçilerin, emeklilerin elinde maaş adına tek bir kuruş dahi kalmadı. Cüzdanları bugün boşaldı. Zammın keyfini yaşayan ise Saray'dakiler ve yandaşları oldu. Çünkü Saray fatura ödemiyor. Sarayın faturalarını halk ödüyor, halklar ödüyor. Elektrik faturası kirasını geçen esnafların, faturası 3 katına çıkmış hanelerin kendi dertleri yetmiyor bir de sarayın faturalarını ödüyor. Yurttaşlarımız hiç merak etmesin, en büyük siyasi faturayı da ilk seçimlerde bu saray iktidarı ödeyecektir" dedi.

'SOYGUN VE HARAÇ FATURASI'
Enerjinin özelleştirilerek beşli çeteye peşkeş çekildiğinin altını çizen Buldan, "Türkiye'nin kaynaklarını yutan bir çete var biliyorsunuz. Adı 5'li çetedir. Önce Türkiye'nin kurumlarını, yollarını, havalimanlarını, limanlarını, fabrikalarını, derelerini, ovalarını bu çetelere hibe ettiler. Yetmedi, enerjiyi de verdiler. Şimdi onlar kâr etsin diye 84 milyonun cebine, vergisine, alın terine göz diktiler. Bunların anlayışına göre 84 milyonun kaybetmesinin hiçbir önemi yoktur, yeter ki 5'li çeteleri hep kar etsin, hep kazansın. Hanelere, iş yerine, esnafa gelen yüksek elektrik faturaları Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin soygun ve haraç faturasıdır. Herkeste bunu böyle bilsin" diye konuştu. 

Krizi yaratanın iktidar olduğunu ve halkların bunu unutmayacağının altını çizen Buldan, "Isparta halkını 5 gün boyunca elektriksiz bırakan, Isparta başta olmak üzere birçok kentte insanları elektriksiz soğukta donduran sizin iktidarınızdır" diye tepki gösterdi. 

'SELAM OLSUN DİRENENLERE'
Ülkenin dört bir yanına dalga dalga yayılan direnişleri işaret eden Buldan, "Buradan; Selam olsun Darinda Çorap işçilerine, selam olsun İstanbul'a–Migros Depo emekçilerine, selam olsun Çorlu'ya-Şenoba Tekstil işçilerine, selam olsun Eskişehir'e-Osmangazi Elektrik Dağıtım işçilerine, selam olsun Antep'e-Artemis Halı işçilerine, selam olsun yemek sepeti emekçilerine, selam olsun fabrikanın işyerinin önünde hakkını almak için direnen tüm işçi ve emekçilere. Halkın bu coşkun akan selini durduramayacaklar. İşte umut buradadır. Cesaret buradadır! Bu düzeni değiştirecek güç buradadır. Bu mücadele, iktidarın yaşattığı kara kışı bahara, yaza dönüştürme mücadelesidir. Büyüyen bu itirazlar, yükselen sesler, aynı zamanda büyük değişimin de işaretidir. Habercisidir. Halkı muma mahkûm edenlerin mum gibi eriyeceği günlerin yakın olduğu müjdecisidir. Bu örgütlü kötülük düzeni değişmeden ekonomi asla düzelmez. Soygunlar, hırsızlıklar bitmeden halk gün yüzü görmez. Refaha ulaşmaz. Bu adaletsizlik düzeni değişmeden adalet de demokrasi de bu ülkeye gelmez. Bakın, ülkeyi sadece ekonomide değil, demokrasi ve adalette de çökerttiler. Her alanı yıkıma uğrattılar" diye konuştu. 

'HEPİMİZ KAZANACAĞIZ'
Demokrasi ittifakının önemine değinen Buldan, şöyle konuştu: "Bu birliktelik: Herkes için yaşanabilir bir ülke içindir. Özlemini duyduğumuz barış içindir. Gerçek bir adalet düzeni içindir. Herkesin hakkını koruyan hukuk içindir. Demokratik yeni bir anayasa içindir. Özgürlük içindir. Alın teri ve emeğin hakkı içindir. Kadınların özgürlüğü içindir. Yoksulluğu ve yolsuzluğu bitirmek içindir. İnsan onuruna yaraşır, bir yaşam içindir. Demokratik bir Cumhuriyet'te yeni bir yaşamı kurmak içindir. İnanın ki bu mücadele ortaklığı kazandığında tüm Türkiye kazanacaktır. Demokrasi büyük kazanacaktır. Barış kazanacaktır. Hakikat ve adalet kazanacaktır. Herkes kazanacaktır. Hepimiz kazanacağız. Yolumuz açık olsun."