KADIN
Buldan: Bu topraklarda kayyum zihniyeti değil kadın yaşayacaktır
Kadın Seçim Beyannamesi'nin deklare edilmesi etkinliğinde konuşan Pervin Buldan, "Demokratik zeminde yükselttiğimiz mücadelemizle bu faşist bloka kaybettirmek için çalışmalarımızın startını verdik. Bu bizim temel stratejimizdir. Az kaldı, gasp edilen belediyelerimizi özgürleştireceğiz. Bu topraklarda kayyum zihniyeti değil, kadın yaşayacaktır" dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi, 31 Mart yerel seçimler kapsamında göstereceği kadın belediye eşbaşkan adaylarını, Diyarbakır'da düzenlediği etkinlikle tanıttı. Etkinliğe HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Dirayet Dilan Taşdemir, HDP kadın milletvekilleri, Parti Meclisi, HDP belediye kadın adayları, MYK ve Kadın Meclisi üyeleri katıldı.
Yöresel kıyafetleri ile salonu dolduran kadınlar, zılgıtlarla halaya çekti. Kadınlar "Bijî berxwedana zindanan", "Jin jiyan azadî", "Leyla Güven onurumuzdur", "Kadın yaşam özgürlük" ve "Şehit namirin" sloganları attı. HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, salon girişinde zılgıtlar ve alkışlarla karşılandı. Daha sonra etkinlik yapılan saygı duruşu ile başladı. Etkinlikte ilk olarak "Yerel yönetimler kadın tarih belgeseli" konulu sinevizyon gösterimi yapıldı. Ardından HDP Kadın Meclisi'nin "Jin bi hev re" sloganı ve MKM'li sanatçıların hazırladığı şarkının tanıtımı yapıldı.
Ardından HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan konuştu. Buldan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
"Bizler kadınlar olarak bir seçime daha büyük bir emek ve iddia ile hazırlanmanın coşkusunu yaşıyoruz. Kadın seçim bildirgemizi açıklamak üzere burada toplandık. Konuşmama başlamadan önce hak ve özgürlük mücadelesine ışık tutan, katkı sunan tüm kadın yoldaşlarımın anısı önünde saygıyla eğiliyorum. Leyla Güven'i, zindanlarda ve sürgünde açlık grevinde olan yoldaşlarımızı selamlıyorum.
"Bugün tam 95 gündür Leyla Güven Diyarbakır'da, yoldaşlarımız cezaevinde ve sürgünde bedenlerini açlığa yatırdılar. Sözünüz sözümüz, direnişiniz direnişimizdir. Yine başta sevgili Figen Yüksekdağ olmak üzere Gültan Kışanak, Sebahat Tuncel, Selma Irmak, Aysel Tuğluk ve demokratik kadın mücadelemizin emektarı tüm seçilmişlerimize, üyelerimize cezaevlerindeki tüm kadın arkadaşlarımıza Amed'den yürek dolusu sevgilerimizi gönderiyoruz.
'YAŞASIN KADN MÜCADELEMİZ'
"O kadar doğru bir yerde durmuşuz ki bizden o kadar korkmuşlar ki zindanların kapısını sonuna kadar açmışlar kadınlara. Kadınlar her yerdedir, bu nedenle direniş de kadınların olduğu her yerdedir. Roza'nın dediği gibi vardık varız, var olmaya devam edeceğiz. Kadın Leyla'dır Amed'de direniyor, kadın Sebahat'tir, Selma'dır Gültan'dır zindanlarda direniyor. Kadın Dilek'tir sürgünde direniyor. Kadın Parlamento'da direniyor, kadın sokaklarda, meydanlarda, yaşamın her alanında direniyor. Biz kadınlar bu direniş geleneğini devraldık. Yaşasın özgürlük tutkumuz, yaşasın haklı mücadelemiz.
'DEVRİM İÇİNDE DEVRİM YAPIYORUZ'
"31 Mart 2019 yerel seçimlerine çok az bir süre kaldı. Bu seçimlere muazzam bir mücadele geleneği ile hazırlanıyoruz. Biz devrim içinde devrim yapıyoruz. Mücadele ederken kadın özgürlüğünü geleceğe ertelemiyoruz. Siyasetin bütün kademelerinde eşit temsiliyet için önce kota sistemini uyguladık. Daha güçlü bir kadın için kadın kotasının yetersiz olduğunu gördük ve eşbaşkanlık sistemini uygulamaya başladık. 2014 seçimlerine eşbaşkanlık sistemi ile girdik. Kazandığımız belediyelerin tamamında eşbaşkanlık sistemini uygulamaya başladık. Bakın partiler belediye başkan adaylarını açıkladılar. AKP'nin 75 ilde açıkladığı adaylardan sadece 1'i kadın. Diğer partiler de çok farklı değil. Bütün il ilçe ve belde belediye başkan adaylarımızın biri kadın biri erkek.
"Kadın belediyelerdeki karar süreçlerine etkin dahil edilmesi için kadın grupları oluşturduk. Ancak bu ülkede güzel şeyleri hazmedemeyenler belediyelerimize gaspçı bir darbe ile yöneldi. AKP demokratik zeminde elde edemediği belediyelerimizi hukuk dışı yöntemlerle gasp etti. Başta kadına yönelik şiddetle mücadele eden kadın kurumları olmak üzere tüm kadın kazanımlarını kaldırmaya çalıştılar. Kadınları adeta sömürüye, şiddete mahkum ettiler. Belediyelerimize karşı yine bu hükümetti. Nitekim AKP hükümetinin kadın karşıtı politikalarının bir sonucu olarak kadına yönelik şiddet, baskı, sömürü günden güne ağırlaşarak sürmektedir. Cinsiyet eşitsizliğini sorun olarak görmeyen AKP iktidarı boyunca kadınların payına ölüm, yoksulluk, eşitsizlik ve adaletsizlik düştü.
'KADINLAR BİAT ETMEZ BOYUN EĞMEZ'
"Sevgili Gültan Kışanak ve Sebahat Tuncel'e 14 yıl hapis cezası verildi. Kadını korkutarak tüm ülkeyi korku ve tecrit altına alacaklarını düşünüyorlar ama yanılıyorlar. Gültan Kışanaklar, Sebahat Tunceller biat etmez, boyun eğmez. Kadınlar başı dik, kararlı bir şekilde yürümeye devam ederler. Bunu böyle bilsinler. AKP'nin derdi kadının ta kendisidir. Biz de diyoruz ki kadın AKP'nin derdi olmaya devam edecektir. Buradan bir kez daha söylüyoruz, mecbur ve mahkum değilsiniz. Kadın hareketinin onlarca yıllık mücadelesini sahiplenen ve kadınlarla birlikte biz varız.
"Özgür kadın, özgür toplumdur. Bizler tüm farklılıklarımızla dünyada bir ilki gerçekleştirdik ve kadın özgürlük mücadelesine öncülük ediyoruz. HDP kadın hak ve özgürlüklerinin garantisidir. Kadınların her gün erkekler tarafından öldürüldüğü ülkemizde HDP kadınların hayatta kalma garantisidir. HDP'nin savunulması kadının savunulmasıdır.
"Tek adam rejiminin, AKP-MHP faşist bloku ile ülkeyi karanlığa boğmaya çalıştığı bir dönemde 31 Mart Yerel Seçimleri'ne gidiyoruz. Demokratik zeminde yükselttiğimiz mücadelemizle bu faşist bloka kaybettirmek için çalışmalarımızın startını verdik. Bu bizim temel stratejimizdir. Az kaldı, gasp edilen belediyelerimizi özgürleştireceğiz. Bu topraklarda kayyum zihniyeti değil, kadın yaşayacaktır.
'BÜTÜN TEKÇİLERE KARŞI ÇOKUZ'
"Eşit haklara sahip aidiyetlerin birlikte kuracağı yaşamın gücüne, zenginliğine inanıyoruz. Başka bir yaşam mümkün ve bu yeni yaşamın öncüsü HDP'dir. Halklarımız bu tarihi misyonla çalışmalarını umutla, canla ve başla yürütmektedir. Kazanan Türkiye halkları, kazanan kadınlar, kazanan barış ve demokrasi olacaktır. HDP ile kadın yaşamına sahip çıkıyor. Bu nedenle yerelde demokrasi yerelde özgürlük için kadınlar dayanışma ile 31 Mart'ta kendi sözünü söyleyecek. Bu seçimlerde yaşama düşmanlığı biz kadınlar gerileteceğiz. Kadınlarımızın yoksulluğun ağır yükü altında ezilmesine izin vermeyeceğiz. Bir lokma için hiçbir insanımız, kadınımız, gencimiz diyar diyar gezmesin istiyoruz. Bizler kadınlarımız gençlerimiz doğduğu yerde doysun istiyoruz. Kadınlar kentlerinde korkmayacaklar, kadınlar kentlerinde şiddet görmeyecek, ölmeyecekler. Kadınlar kentlerinden göç etmek zorunda kalmayacaklar. Kadınlar bu ülkede özgür ve eşit koşullarda yaşayacaklar. Çünkü bizler kentleri kadınlarla yöneteceğiz. Bu yerleri geri alacağız. Bizler tek adam, erkek rejimine ve bütün tekçilere karşı çokuz, çoğuluz ve rengarengiz. Biz kadınlar bütün alanlarda el ele omuz omuza güç birliğini haykıracağız. Çünkü biz söylediğimizi yaparız. Kentlerimiz, sokaklarımız, köylerimiz bizimse, belediyelerimiz de bizimdir. O nedenle biz kadınlar bir kez daha tercihimizi kendimize yapıyor, oyumuzu kendimize kullanıyoruz."
Daha sonra PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle 95 gündür açlık grevi eylemini sürdüren DTK Eş başkanı Leyla Güven ve cezaevlerinde sürdürülen açlık grevi eylemlerini konu alan sinevizyon gösterimi yapıldı.