Buldan: AKP ile 31 Mart'ta görüşeceğiz

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin grup toplantısında konuştu. Hayatını kaybeden Mazlum Doğan'ın annesi Kebire Doğan için başsağlığı dileyen Buldan, HDP MYK üyemiz Tuna Aydın'ın tutuklanmasının ve Antep Milletvekili Mahmut Toğrul'a verilen cezanın hukuksuzluk olduğunu belirtti.

 

Yerel seçimlere ilişkin konuşan Buldan, birçok demokratik kitle örgütü ve Kürt partileri ile görüştüklerini vurgulayarak çalışmalarının ikinci aşamasını oluşturan adaylık başvurularının değerlendirilmesi, yerellerde ittifak ve ortaklık görüşmeleri, adayların netleştirilmesi sürecini en kısa zamanda başlatacaklarını söyledi.

 

"AKP'nin kaybedeceği yerel seçimler, meşruiyeti zaten tartışmalı olan tek adam rejimini Saray'a hapsedecek ve çözülme sürecini hızlandıracaktır. Bu açıdan 31 Mart'ı, özellikle 7 Haziran'ın, 1 Kasım'ın, 16 Nisan'ın ve 24 Haziran'ın bir devamı olarak görüyoruz ve bu seçimlere böyle yaklaşacağız" diyen Buldan, baskı ve ekonomik kriz ile gelen yoksulluk ve işsizlikten herkesin rahatsız olduğunu kaydetti.

 

Faşizme karşı toplumun tüm ezilen kesimlerini bir araya getirerek bir demokrasi cephesi oluşturma görevlerinin devam ettiğini ifade eden Buldan, "Halkın güncel ekonomik, demokratik talepleri etrafında kurulacak ilkeli ittifaka kapımız şimdiden açıktır. Yoksulluğa karşı her tür dayanışmayı güçlendirmeye de hazırız" dedi.

 

ŞEFFAFLIK İLKEMİZDİR

 

"Belediyecilik anlayışımız halkın doğrudan yönetimde söz sahibi olması, kendi yaşamı ve yaşam alanı konusunda politika belirleyicisi olması anlayışına dayanıyor. Bu amaçla kurulacak ittifakların ancak bu demokratik talepleri ortaklaştıran kesimlerin bir araya gelmesiyle kurulabileceğinin, bu kesimlerin ihtiyaçları etrafında örgütlenebileceğinin farkındayız" diyen Buldan, görüşmeleri halkın bilgisi dahilinde ve tek bir oylarının dahi pazarlık konusu yapılmadan sürdürüleceğini söyledi.

 

Kayyumların yaptığı usulsüzlük ve yolsuzlukların Sayıştay raporlarıyla belgelendiğini belirten Buldan, "Önce belediyelerimizi sıfır borçla gasp ettiler. Sonra da belediyelerimizin kaynaklarını gasp ettiler. Bunlar aynı zamanda 17-25 Aralık kayyumu!" diye konuştu.

 

KAYYUMLARIN YOLSUZLUKLARI BELGELİ

 

En büyük yolsuzluğun Van'da yapıldığını ve kayyumun yol yapım onarım maliyeti 300 bin TL iken yandaş şirkete 3.5 milyon TL ödeme yaptığını, nakit yetersizliği nedeniyle elektrik faturasını ödeyemeyen Ağrı Belediyesi'nin kayyumunun, kasadaki parayı amaç dışı kullandığını, Diyarbakır kayyumunun ise mülkiyeti belediyeye ait taşınmazları muhasebe kayıtlarına almadan AKP'li belediye ve müftülüklere peşkeş çektiği örneklerini veren Buldan, "31 Mart, halklarımızın baharına dönüşürken, gaspçı kayyumlar da sandıklarda sonbahar yaprakları gibi teker teker dökülecek!" dedi.

 

AKP İLE GÖRÜŞME TARİHİ: 31 MART

 

HDP ile AKP'nin gizli görüşme yaptığı iddialarına yönelik "Görüşmüyoruz ama görüşeceğiz. Saatini tarihini de buradan verelim. AKP ile 31 Mart tarihinde sandıklarda görüşeceğiz" diyen Buldan, "Biz müzakere değil mücadele ediyoruz" diye konuştu.

 

"Geçen hafta Meclis komisyonundan geçirilen torba yasayla doktorların çalışma hakkı başta olmak üzere birçok hakkı gasp edildi. Haksız bir şekilde ihraç edilen 7 bin sağlık emekçisinin ve 2 bine yakın tıp fakültesi mezununun bu ülke sınırları içerisinde mesleğini icra edememesi için AKP adeta duvar örüyor" diyen Buldan, doktorların çalışma hakkının gasp edildiğini belirtti.

 

Bir yanda hastane olmayan il ve ilçeler varken, hastalar birçok bölümde il il dolaşırken, öte yandan var olan hastanelerde yeteri düzeyde doktorun olmadığını vurgulayan Buldan, AKP'nin şehir hastanelerine "müşteri garantisi" verme derdinde olduğunu ifade etti.

 

YAŞAM SARAY'IN PENCERESİNDEN GÖRÜNMÜYOR

 

"AKP Genel Başkanı Saray'da istihdam ettiği yandaşlara bakınca ülkede işsizliğin azaldığını sanıyor. Sarayda istihdam artmış olabilir. Saray'ın penceresinden, o kalın duvarlarından, şaşalı binalardan dışarı baktığınız zaman halkın yoksulluğunu, perişanlığını elbette görmezsiniz" diyen Buldan, ülkenin iflasa doğru gittiğini belirtti.

 

"Her gün kapanan işyerlerine bir yenisi ekleniyor. Her yerde işçi kıyımı yaşanıyor. İşçilere sefalet ücreti reva görülüyor. İş cinayetleriyle işçiler ölüme sürükleniyor; bunları görmüyorlar. 3'üncü Havalimanı işçileri insanca yaşam istediği için tutuklandı. Flormar işçileri 183 gündür grevde. Cargill işçileri 200 gündür eylemde. Sendikaya üye oldukları için işten atılan TARİŞ işçileri gözaltına alındı. Biz buradan bütün işçilerin bu onurlu direnişini selamlıyor ve sahipleniyoruz" diyen Buldan, Trabzon'un Tonya ilçesinde fabrika üretimi durduğu için köylüler sütlerini yerlere dökmek zorunda kalırken iktidarın zenginleştiğini kaydetti.

 

LEYLA GÜVEN'İN GREVİ KİŞİSEL DEĞİL

 

HDP Hakkari Milletvekili ve DTK Eşbaşkanı Leyla Güven'in açlık grevinin kendisine yönelik hukuksuzluğa karşı değil bir halkın iradesine yönelik saldırılara ve hukuksuzluklara karşı olduğunu vurgulayan Buldan, tecridin ve hukuksuzluğun son bulmasının sadece bu toprakların değil Ortadoğu'daki tüm halkların yararına olduğunu söyledi. "Ortada bir halkın varlığını, onurunu, kimliğini korumaya yönelik bir sorun vardır. Bunu hala bilmeyenler, görmeyenler artık görmelidir, duymalıdır" diyen Buldan, Kürt sorununun kişi sorunu olmadığını ifade etti. 

 

"Kuzey Suriye'deki özgürlükçü yönetimi yıkmakla tehdit eden Erdoğan, bir Fransız Gazetesi'ne yazdığı mülakatta, "Ortadoğu'da demokratik özgürlükçü yönetimi destekliyoruz" diyor. Özgürlükçü yönetim dediği nedir, El Nusra'dır, kafa kesen, kadına tecavüz eden IŞİD'tir" diyen Buldan, Efrin'deki yağma ve talanın devam ettiğini ve kadınlar ile kız çocuklarına karşı suç işlendiğini kaydetti.

 

AKP-IŞİD İŞBİRLİĞİ BELGELENDİ

 

"Pentagon tarafından hazırlanan ve ABD Kongresi'ne sunulan raporda da belirtildiği üzere Saray Rejimi'nin Suriye'de Kürtlere yönelik saldırılarının tek kazananı DAİŞ olarak belirtilmektedir. Bu rapor DAİŞ-Türkiye işbirliğinin de aynı zamanda bir belgesidir" diyen Buldan, şöyle devam etti:

"Şimdiye kadar Efrin sınırında duvar ören Türkiye, istila sonrasında çetelere para kaynağı sağlamak ve işgali devam ettirmek amacıyla Efrin'e doğrudan sınır kapısı açmıştır. Efrin'de çetelerin talan ettiği zeytinler Cenevre Savaş Sözleşmesi'ne aykırı bir şekilde hem Türkiye içinde hem de Türkiye dışında pazarlanmaktadır. Bunlar IŞİD'le petrol ticareti yapıyordu bir zamanlar Sarraf'la altın ticareti yapıyordu. Şimdi ÖSO'nun yağlamadığı zeytinlerin pazarlamasını yapıyor."

 

Bugün AİHM'de görülen Cizre davasını Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran ve Şırnak Milletvekili Hüseyin Kaçmaz'ın takip ettiğini söyleyen Buldan, "Güçlenerek, milyonlar olarak, omuz omuza vererek, eşitçe ve özgürce bir yaşamı hep birlikte kuracağız. Bu karanlık günleri mutlaka aşacak, aydınlık günlere hep birlikte kavuşacağız" dedi.