Beyazıt'ta YÖK protestosu yapıldı
Çeşitli üniversitelerden öğrencilerin oluşturduğu topluluk, YÖK'ün kuruluş yıldönümü dolayısıyla Beyazıt'ta eylem yaptı. İstanbul Üniversitesi önünde bir araya gelen öğrenciler, Yüksek Öğretim Kurulu'nun (YÖK) kaldırılmasını talep ederek üniversitelerde yaşadıkları baskıları kamuoyuyla paylaştı.
“YÖK kalkacak, polis gidecek, üniversiteler bizimle özgürleşecek”, “Beyazıt faşizme mezar olacak” sloganlarını atan öğrencilere açlık grevi direnişçisi Semih Özakça da görüntülü bağlantıyla desteklerini iletti. Eylemde dün yaşanan, öğrencilere yönelik faşist saldırı protesto edildi. Dün metroya binmek isteyen öğrencilere saldıran bir grup öğrencileri darp etmişti. Üniversite içinde ve dışında sürekli tehdit ve şiddete maruz kaldıklarını belirten öğrenciler, dinci ve faşist grupların bizzat polis ve rektörlük eliyle desteklendiğini kaydetti.
Öğrenciler adına bir konuşma yapan Roza Kahya, “Tam 36 yıl önce, 12 Eylül darbesinin ardından 6 Kasım 1981'de, darbeciler tarafından üniversitelerde asayişi sağlamak bahanesiyle , bir baskı ve kontrol aygıtı olarak Yükseköğretim Kurulu (YÖK) kuruldu. Amacı darbecilerin yarattığı baskı ortamıyla birlikte kitlesel öğrenci hareketini bastırmak, akademisyenleri susturmak, üniversitelerdeki emek mücadelesini yok etmek olan YÖK, bilim üzerinde tahakküm kurmak, üniversitelerin yapısını darbecilerin istediği şekilde yönlendirmek ve akademik demokratik mücadeleyi denetim altında tutmak için kullanılan bir aygıt olarak karşımıza çıktı.” dedi.
ÜNİVERSİTELER KARAKOL HALİNE GETİRİLİYOR
“YÖK düzeni bugün iktidarın her yönden çıkarları doğrultusunda görevini yapmayı sürdürüyor. OHAL-KHK rejimi ile birlikte AKP/Saray iktidarı etrafında toplanan sermayedarların amaçlarına uygun araçlardan birisi olma görevini üstleniyor. YÖK bugün, 12 Eylül'den farksız olarak artık daha da otoriter, piyasacı, hukuk dışı, muhafazakar bir denetim kurumu olarak karşımızda duruyor” diyen Kahya, “Üniversiteler karakol haline getirilmekte, polis ve güvenlik eşliğinde öğrencilere ve akademisyenlere yönelik baskılar artırılmakta, üniversiteler özgür ve eleştirel fikir üretimi yok etmeye çalışan rektörler ve dekanlar eliyle AKP iktidarının egemenlik sahası haline çevrilmektedir” diye belirtti.
Kahya sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Üniversitelerin kapıları muhalif öğrencilere kapatılıp, soruşturmalarla tehdit edilmeye devam edilirken, kampüslerin kapıları cihatçı-faşist çetelere açılmakta, polis-çete-özel güvenlik işbirliğiyle öğrenci hareketi abluka altına alınmaya çalışılmaktadır.
AKP/Saray iktidarının özgürlüklerini elinden aldığı, yaşam alanlarına saldırıları sürdürdüğü gençliğe vadedebileceği hiçbir şey yoktur. Gençlik yapılmak istenenin farkındadır. İktidar gençliği baskı altında tutmaya, susturmaya, sindirmeye, soruşturmalarla, gözaltılarla, tutuklamalarla tehditler savurmaya ne kadar devam ederse etsin gençlik ayaktadır. Eşit, özgür, demokratik, laik bir ülke için, zifiri karanlığa karşı mücadeleyi her geçen gün yükseltecek, tüm mücadelerde er önde yer almaya devam ederek faşizme biat etmeyeceğiz.”
Öğrenciler eylemin ardından dün saldırıya uğradıkları Vezneciler'e yürüyerek burada yaşadıklarını anlattı. Bu arada polis Beyazıt Meydanı'nın tüm girişlerini tutarak kimlik kontrolü ve arama yaptı. Ayraca çoğu İstanbul Üniversitesi öğrencisi keyfi bir şekilde okula alınmadı.