2 Ekim 2024 Çarşamba

'Beyazıt, Halepçe, Gazi: Unutmadık unutmayacağız'

Dersim Emek ve Demokrasi Platformu Mart ayında yaşanan katliamlar için hesap sormaya devam edeceklerini haykırdı ve siyasi iktidarın katliamlardaki rolüne dikkat çekerek, demokrasi ve özgürlük için mücadeleyi sürdüreceklerini vurguladı.

Dersim Emek ve Demokrasi Platformu Gazi, Beyazıt ve Halepçe katliamlarına ilişkin Sanat Sokak'ta basın açıklaması yaptı.

Gazi katliamının yıldönümünde gerçekleştirilen eylemde platform bileşenleri adına açıklamayı Ergin Tekin okudu. Mart ayında yaşanan katliamları hatırlatan Tekin, 12 Mart 1995'te yaşanan Gazi katliamının Türkiye siyasi tarihine kara bir leke olarak geçtiğini söyledi. Kahvehanelerin taranmasının ardından başlayan Gazi ayaklanmasına yönelik katliam emrini veren dönemin İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu, Emniyet amiri Necdet Menzir, Mehmet Ağar ve İçişleri Bakanı Nahit Menteşe'nin ödüllendirildiklerini vurgulayan Tekin, 17 kişiyi katleden polislerin cezalarının Yargıtay tarafından bozulduğunu hatırlattı.

Gazi katliamının Alevileri hedef alarak mezhep çatışmasını kışkırtmak amaçlı düzenlenen bir özel harekat operasyonu olduğunu ifade eden Tekin, halka karşı işlenmiş suçların araştırılarak gerçeklerin ortaya çıkması talebini dile getirdi.

'EGEMENLER FAŞİST TERÖRÜ ARAÇ OLARAK KULLANIYOR'
Tekin, 16 Mart 1978'de 7 öğrencinin katledildiği Beyazıt katliamının 43 yıldır aydınlatılmadığına da işaret ederek, Beyazıt katliamı ve sonrasında yaşananların egemenlerin faşist terörü araç olarak kullandığını ortaya serdiğini dile getirdi. "Askeri darbeye giden yolun yapı taşlarından biri olan bu katliam, daha sonra Sivas, Maraş ve Malatya'da kitlesel kıyımlara kadar vardırılmıştır. Aktörleri ve saldırı tarzı değişse de, katliam zihniyeti, cezasızlık kültürüyle birleşerek kendini yeniden üretmeye devam etmektedir. 10 Ekim Ankara Gar ve Suruç katliamlarında yine aynı faşist şiddet sarmalı kullanılarak kitlelerin politik mücadeleleri zayıflatılmaya çalışılması, günümüzde de bu zihniyetin devam ettiğinin acı örnekleridir" diyen Tekin, Beyazıt katliamı davasında yaşanan hukuksuzlukları hatırlattı.

'KÜRTLERE KARŞI KATLİAMCI ZİHNİYET SÜRMEKTEDİR'
16 Mart 1988'de yaşanan Halepçe katliamının ise Kürt halkına karşı işlenmiş bir insanlık suçu olduğunu vurgulayan Tekin, Saddam diktatörlüğünün Kürt ulusal özgürlük mücadelesini boğmak için 5 bini aşkın insanı kimyasal silahlarla katlettiğini söyledi. Tekin, "Bugün Saddam diktatörlüğü olmasa da Kürtlere karşı katliamcı zihniyet farklı biçimlerde varlığını sürdürmektedir. Halkımızın yıllardır devam eden geleceğini özgürce belirleme ve bölge halklarıyla barış içinde yaşamaya dayalı mücadelesi, emperyalizm ve işbirlikçi bölge gericilikleri tarafından boğulmaya çalışılmaktadır" ifadelerini kullandı ve kendilerine dayatılan acılı tarihi değiştirecek gücün halkın demokrasi ve özgürlük mücadelesinde olduğunu ifade etti.

Tekin, sözlerine şöyle devam etti: "Dersim Emek ve Demokrasi Platformu olarak, tüm bu katliamları kınadığımızı, hesap sormaya devam edeceğimizi, unutmayacağımızı ve unutturmayacağımızı bir kez daha yineliyoruz ve katliamların son bulacağı, katliam yapanların yargılanacağı, özgür, bağımsız, demokratik bir ülke mücadelemizden vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha belirtiyoruz."