Batman'da kayıp yakınları Mahmut Demirel’in akıbetini sordu
Kayıp yakınları ve İHD Batman Şubesi, 2 Nisan 1994 tarihinde Batman'da "kimliği belirsiz" kişilerce kaçırıldıktan sonra bir daha haber alınamayan Mahmut Demirel’in akıbeti soruldu.
Kayıp yakınları ve İHD Batman Şubesi, eylemlerinin 627’nci haftasında Gülistan Caddesi’ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde toplandı. "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" yazılı pankart ile kayıpların fotoğrafının açıldığı eylemde, 2 Nisan 1994 tarihinde Batman'da "kimliği belirsiz" kişilerce kaçırıldıktan sonra bir daha haber alınamayan Mahmut Demirel’in akıbeti soruldu.
Açıklamayı okuyan İHD Şube Yöneticisi Hüseyin Elçi, tüm kayıplar bulunana dek eylemlerine devam edeceklerini söyledi. Elçi, Mahmut Demirel’in hikayesini okudu.
Demirel’in kaybedilme hikayesi şöyle: "Kayıp yakını acılı kardeş, abisi ile ilgili olarak şunları anlatmaktadır; ‘Abim Mahmut Demirel 1965 doğumlu idi. Şoförlük yapıyordu. Batman merkezinde ‘Çarşı-İpragaz şehir içi hattında çalışıyordu. 02.04.1994 tarihinde, kimlikleri belli olmayan şahıslar tarafından kaçırıldı. Aradan 24 yıl geçmesine rağmen kendisinden, ölü ya da sağ olduğuna dair hiçbir bilgi alamadık.
"Abim, evli ve çocuk sahibiydi. Evine ve çocuklarına çok bağlıydı. Evinden işine, işinden evine gider gelirdi. Abim Mahmut kaybolduktan sonra, ailece, akıbetiyle ilgili araştırma yaptık. Topladığımız bilgileri bir dilekçeyle Batman Cumhuriyet Savcılığı’na ve Emniyet Müdürlüğü’ne başvurduk. İfadelerimiz alındı. Ne var ki bugüne kadar bize bilgi verilmedi.
ACIMIZ 24 YILDIR DİNMEDİ
"O gün bu gündür, ailenin bütün fertlerinin gözleri yollarda kaldı. 24 yıldır, acılarımız dinmedi, yüreğimizdeki ateş sönmedi. Ateş düştüğü yeri yakar. Bizim yüreğimiz yandı. Başkalarının yüreği yanmasın. 24 yıldır evimizde bayram yapmadık; yüzümüz gülmedi. Abimin hasretiyle yattık; O’nun hasretiyle kalktık… Hala da umutlarımızı yitirmedik; yitirmek de istemiyoruz. Belki de kapımızı çalan biri o olabilir, diye bekliyoruz.
"Acı çeken bir kardeş olarak, tüm vicdan sahibi kişilere sesleniyorum; Kimin elinde bilgi veya belge varsa, bize veya İHD’ye ya da sorumluluk sahibi bir kuruma iletsin. Abim sağ ise, nerede olduğunu; ölmüş ise, nereye gömüldüğünü söylesinler."
Açıklama oturma eylemiyle son buldu.