25 Kasım 2024 Pazartesi

Bakanlık: Havalimanı işçilerinin taleplerini eylemlerden sonra dikkate aldık

Ulaştırma Bakanlığı, İstanbul Havalimanı işçilerinin taleplerinin Eylül ayındaki eylemlerden sonra dikkate alındığını itiraf etti.
HDP Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit'in İstanbul Havalimanı işçileriyle ilgili soru önergesine yanıt veren Ulaştırma Bakanlığı, işçilerin taleplerinin 14 Eylül'de yapılan eylemin ardından dikkate alındığını bildirdi. Bakanlık bu yanıtı verirken, tahtakurularının temizlenmesi, yemeklerin ve servislerin iyileştirilmesi, kötü davranışlarda bulunan amirlerin değiştirilmesi, ücretlerin tam ve zamanında verilmesi gibi taleplerle yapılan eylem nedeniyle 5'i sendikacı 26'sı işçi 31 kişinin tutukluluğu ise sürüyor.
 
Bakanlıktan verilen yanıtta İstanbul Havalimanı inşaatının başından bu yana 170 bin kişinin çalıştığı, şu anda çalışan sayısının 32 bin 949 olduğu bilgisi verildi. Yüklenici firmanın projede çalıştırdığı işçilerin takibi hususunda Ulaştırma Bakanlığı'nın görevi bulunmadığı ileri sürülen yanıtta, "Ölümlü kazalara ve yaralanmalara ilişkin yapılanlarla ilgili Aile, Çalışma Ve Sosyal Hizmetler Bakanlığından temin edilmesi" istendi.
 
Yüklenici firmanın 14 Eylül 2018 Cuma günü yaşanan olaylar sonrasında işçilerin taleplerini dikkate alarak taşeron işçilerle bire bir görüşmeler yaptığı, işçilerin taleplerini taşeron şirket yetkililerine ilettiği, işçilerin mağduriyetinin giderilmesi için köprü vazifesi üstlendiği iddia edilen yanıtta, koşulların iyileştirilmesine yönelik yapılanlar şöyle sıralandı:
 
-Yüklenici firma, hizmet aldığı şirketleri bilgilendirerek, uyarılarda bulundu, personel sayısı artırıldı.
 
-İşçi bloklarında haftada 2 gün olan ilaçlama 6 güne çıkarıldı.
 
-5 günlük giysi ve bakım paketi dağıtıldı.
 
-1600 adet yeni yatak ve 2000 adet yeni nevresim alındı.
 
-Mevcut servis sayısı artırıldı, günlük sefer sayısı önce 537'den 603'e daha sonra 645'e çıkarıldı.
 
-İşçilerin yaşam alanlarında iyileştirmeler yapıldı.
 
Yanıtta gözaltılarla ilgili Ulaştırma Bakanlığında bilgi bulunmadığı savunuldu.