Bêrîvan Omer: Belediyeleri komünler, belediye ve halklar meclisleri denetliyor
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Bölgesinde belediye seçimleri için az bir zaman kaldı. Özgür Rojava programına katılan Cizîr Kantonu Belediyeler Birliği Eşbaşkan Yardımcısı Bêrîvan Omer, yapılan yasal düzenlemelerle meclisler oluşturduklarını ve böylece belediye eşbaşkanlarının halkın talepleri ve onayıyla çalışmalar yürüteceğini söyledi. Kadınlar ise bu çalışmalar da özel rol oynayacak. Belediyelerin yüzde 10 bütçesi kadınlar için ayrılmak zorunda. Ve çalışmaların kararını da Kadın Meclisleri alacak.
Kuzey ve Doğu Suriye'de belediye seçimleri 11 Haziran'da yapılacak. Seçimler öncesinde yapılan düzenlemelerle halkın belediye yönetimleri ve karar mekanizmalarına daha etkin katılımı sağlandı. Belediye bütçelerinin yüzde 10'unun kadınlar için kullanılması ve kadınlar için yapılacaklara da belediyeler bünyesindeki Kadın Meclisleri tarafından karar verilmesi yasalaştı.
Cizîr Kantonu Belediyeler Birliği Eşbaşkan Yardımcısı Bêrîvan Omer, Özgür TV'de yayımlanan Özgür Rojava programında, seçim hazırlıkları sürerken, Rojava-Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik özellikle geçtiğimiz yılın sonunda başlayan ve sonrasında da devam eden alt yapı tesislerine yönelik saldırılar sorunları artırdı. İşgal saldırılarının ortaya çıkardığı sorunlar, halk belediyeleri için yapılan yasal düzenlemeler, kadınların bu çalışmalardaki etkilerinin yanı sıra seçim sürecinin nasıl işletileceğine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İŞGAL SALDIRILARININ NEDEN OLDUĞU SU SORUNUNU ÇÖZMEYE ÇALIŞIYORUZ
Kuzey ve Doğu Suriye topraklarına dönük işgal saldırıları belediye hizmetlerini aksattı mı? Belediye seçimlerine ilişkin hazırlıklar nasıl bir siyasi konjonktürde gerçekleşiyor?
2023'ün sonu ve 2024'ün başında gerçekleşen saldırıların özellikle su konusunda belediye çalışmalarına çok büyük olumsuz etkileri oldu. Havalar ısınıyor. Bütün Hesekê bölgesinde su sorunu var. Ama Serêkanîyê işgalinden sonra artık su bulunması çok sorun oldu. Bir diğeri Fırat suyu sorunu. Türk devleti tarafından Fırat'ın üzerine inşa edilen barajlar nedeniyle su seviyesini düşüyor, Fırat kuruyor. Ve bu, su ihtiyacı olan bölgelere su verilmesini engelliyor. Bunlar önce de sorundu, biz bütün gücümüzle çözmeye çalışıyorduk. Ama son süreçte bu sorun tüm Cizîr genelinde yaşanmaya başladı.
Cizîr geneli için bu sorunu değerlendirecek olursak; Qamişlo'da su sorununu çözmek zor değil, çünkü yer altı su kaynakları var. Ama bu suyu çıkartmak için enerji gerekiyor. Biz bu suyu çıkartmak için Rojava'daki enerjiye yaslandık. Bütün elektrik istasyonları hedef alındı ve artık su her yerde kesildi. Büyük kentlerde bu sorun eskiden daha hızlı çözülebilirdi; çünkü su bulunan merkezler vardı. Kuzey Doğu Suriye'nin köylerine, özellikle Cizîr'in köylerine gittiğinizde her köyün kuyusu var. Her köy merkezi bir noktadan elektrik alıyordu. Elektrik kalmadı. Sadece bir köyden bahsetmiyoruz. 400 köy susuz kaldı. Biz bunu büyük bir sorun olarak ele aldık. Nasıl çözeceğimizi düşündük. Her yere jeneratör mü bulacağız? Güneş enerjisi mi kullanacağız? Bunlar zaman istiyor. Bu insanlar suya muhtaç. Jeneratörler ayrıca çevre kirliliği yapıyor. Bunlar bugüne kadar yüz yüze kaldığımız engeller oldu. Bu sorunları adım adım çözmek istiyoruz. Ama böyle devam ederse, yaz sürecinde büyük sıkıntılar önümüze çıkacak.
Belediyelerin bu süreçte durdurulan birçok projeleri de vardı. Örneğin sınıra yakın bütün projeler durduruldu. Gerçekleştirmek istediğimiz stratejik projemiz, çöplerin geri dönüşümü projemizdi. Bunun için birçok kişi ile görüştük. Bölgemizde bu projeyi gerçekleştirerek çöp sorununu çözmek istiyorduk. Saldırılardan sonra tüm bu projeler durduruldu. Bu her zaman olağanüstü hal durumunda olmamıza ve stratejik çalışmalar yapamamamıza yol açtı. Saldırılar devam ettiği sürece uzun vadeli plan yapamıyoruz.
İtfaiye gibi kurumlarımız sürekli ateş söndürmeye mecbur kaldı. Kuzey ve Doğu Suriye'nin üzerindeki kuşatma bölgelerimizde projeleri uygulamamıza fırsat vermiyor. Tüm bu durumlar belediyelerin olağanüstü durumda olmasına yol açtı. Bu en büyük sorundu. 2024 yılında halk toplantısı yaptık, her bölge kendi projelerini belirlemişti. Fakat saldırılarda vurulan petrol bölgelerinden dolayı Kuzey ve Doğu Suriye'nin bütçesinin büyük çoğunluğu; su, elektrik sorunlarının çözümüne gitti. Bunların hepsi belediye bütçesine etkide bulundu.
Şu an genel olarak durum şöyle; Türk devletinin saldırıları olacak mı olmayacak mı hiçbir garantimiz yok. Belki seçimlerden önce saldırılar olabilir. Ama biz hangi koşullarda olursa olsun demokratik sistemimizi tavsatmamak için çabalıyoruz. 'Birilerini bırakalım olağanüstü durumlarda devam etsinler' de diyemiyoruz. Buda çözüm değil. İnandığımız kriterlerimiz var. Ne durumda olursak olalım o kriterlerin devam etmesi gerekir. Son saldırılar döneminde halkın duruşu gerçekten çok olumluydu. Herkes yerinde kaldı, yardımcı olmak için çabaladı. Bu konuda sırtımız sağlam.
Ne saldırı olursa olsun, ne durumda olursak olalım, bu seçimlerin sonuçlanması gerekir. Bu durumda seçimler nasıl olur diye birçok soru oldu. Yani biz durumu beklersek demokratik sistemimiz gerçekleştirilemez.
HALKIN KURDUĞU KOMİTELER 2012'DE BELEDİYELERE DÖNÜŞTÜ
Rojava devriminde halk belediyelerinin kuruluş sürecini hatırlatabilir misiniz? 10 yıllık süreçte halk belediyeciliği ne tür sonuçlar açığa çıkardı, ne tür kazanımlar elde edildi?
Arap baharı bizim bölgemizde de yaşandı. Suriye rejimi bu dönemde bölgelerimizi bırakıp gitti, ayaklanmaya katılan insanları yakalamak ve katletmek ile meşgul oldu. Kendisini korumaya almak için hizmet etmeyi bıraktı. 2012'de Rojava'da yaşayanlar bilir. Her taraf çöp doluydu, su yoktu, yakıt yoktu, ekmek bulunamıyordu. Mahallelerde bir araya gelen insanlar kendileri hizmet için komiteler kurdu. Bu komiteler çöpleri topluyordu, ekmek, su ihtiyaçlarını karşılıyordu. Sonradan o komiteler belediye oldu. Belediyeler, Özerk Yönetim ilanından önce 2012 yılında kuruldu. 2012'nin sonunda ilk belediye Qamişlo'da kuruldu. O zamana kadar mahallelerde komiteler vardı, Qamişlo'da 7 belediye vardı. Bu belediyeler yavaş yavaş örgütlenmeye başladı.
İLK SEÇİMLER 2015'TE
2014'te Özerk Yönetim'in ilan edilmesi ile birlikte belediyeler resmiyet kazandı ve bütün kentlerde ilan edildi. Yeni özgürleştirilen bölgelerin belediyeleri kuruluyordu. Belediye seçimleri ilk kez 2015 yılında Kuzey ve Doğu Suriye'de yapıldı. O dönem Belediye Meclisleri kuruldu, eşbaşkanlar belirlendi. 2015 çalışmalarını çok başarılı olarak değerlendiriyoruz. Çünkü bağımsız belediye meclisleri seçildi. Bu 2017'ye kadar devam etti. 2017 yılında da komün ve kent meclisleri seçimleri gerçekleşti. O meclisten de belediyeyi yönetecek bir grup belirlendi. Bir dönem, 2 kanton oluştu, kimi değişiklikler oldu. 2022 sonunda ise belediye konferansları örgütlendi. Konferansta, süreç değerlendirmesi yaptık. 2015'in, 2017-18'in olumlulukları nelerdi sorularına yanıt aradık. Şu nasıl bir sürece doğru gidiyoruz sorusunu yönelttik. Bu şekilde Belediye Kanunlarının yazım temelleri oluştu. Konferans sonuç bildirgesinde birçok karar yer aldı. Artık yeniyiz, yapamayız kimi durumlarda merkeze göre gitmeliyiz diyemeyiz. İnandığımız kriterlere göre, merkezilikten uzak ve bölgeselliğe göre hareket ediyoruz. Artık belediyelerin bir yaşı var. 12 yıl. Yani artık yapamıyorum, bilemem diyemezsin.
Birde 2012 sürecine baktığımızda o dönem çalışan sayısı çok azdı. Fakat şimdi tecrübe edinen, öğrenen ve bu işleri yürütebilen çalışan sayısı çok fazla. Buda sistemi yavaş yavaş örgütlememizde bizim için bir kazanım oldu. Yeni belediye sistemleri sonuç bildirgesinde çok fazla değişiklik var. Biz eski ya da yeni sistem demiyoruz, önceki sistemin devamı diyoruz. Gerçekten de şimdiki çalışmalar için o bir temeldi. Eğer o zaman belediye çalışmaları yürütülmeseydi, eşbaşkanlık sistemi korunmasaydı, belediyeler içerisinde kadın örgütü korunmasaydı, bugün ayrı bir örgütlenme olarak kadın meclisini kuracağız diyemezdik. O adımlar bugün daha büyük ve özgüvenli adımlar atmamızı sağladı.
YERELDEN YÖNETİM İÇİN BELEDİYELER BİRLİĞİ KURULDU
Kuzey ve Doğu Suriye Toplumsal Sözleşmesi geçtiğimiz aylarda güncellendi. Buna bağlı olarak belediyeler sisteminde ne tür değişiklikler yapıldı?
İkinci Belediyeler Konferansı gerçekleştikten sonra sonuçları Halklar Meclisine sunuldu. Çünkü o zaman Toplumsal Sözleşme hazırlıkları yapılıyordu. Sonuçlar mecliste onaylandı. Belediyelerin merkezi biçimde değil daha çok yerelden yönetime ağırlık vermesi için Belediyeler Birliği altında örgütlenmesi kararlaştırıldı. Belediyeler Birliği, Kuzey ve Doğu Suriye'de yeni bir adım, ilk defa uygulayacağız. Toplumsal projemize, ölçülerimize; toplumsal ekoloji, kadın özgürlükçü ve demokrasi ilkelerine baktığımızda buradan başladığını görüyoruz.
Belediyelerin kendi alanlarında/yönetimlerinde daha aktif olması ve belediyelerin üstünde bürokratik karar mercilerinin azaltılması hedefleniyor. Seçimlere kadar olan dönemde ya da eski dönemde diyelim hem Kuzey Doğu Suriye hem de kantonların ayrı ayrı Belediyeler Bakanlığı ve Belediyeler Komitesi vardı. Belediyeler bir çalışma yaptığında bütün bunlardan onay almak zorundaydı. Bunlar hem çalışmaların gecikmesine hem de belediyelerin kendi bölgelerinde karar alma hakkını yitirmesine neden oluyordu. Bu en belirgin değişiklik oldu. Ancak içerikte de değişiklik oldu.
BELEDİYELERİN TEK İŞİ TEMİZLİK, SU TEMİNİ DEĞİLDİR
Bir öğrenilmişlik vardı, "Belediyenin işi temizliktir, su teminidir" gibi, bunun kırılmasına dönük adımlar da var. Belediye bir toplumsal hizmet kurumudur. Toplumun tüm sorunlarına çözüm üretmek zorundadır. Örneğin kültür alanında çalışmalıdır, çünkü bölgemizde bazı toplumların kültürü tehlikededir. Anadili tehlikededir; anadilden uzaklaşma veya anadilde eğitim görme imkanından yoksun kalma söz konusudur. Bazı bölgelerde tabelalar tek dillidir. Üç dilin olduğu bölgeler var. Bazı insanlar okuyamıyor. Kürtçe eğitim gören çocuklar bunları anlayamamakta. Belediyelerin üç dilli olması gerekir.
Toplumsal kültürün korunması için belediyelerin çalışmalar yürütmesi gerekiyor. Kadınlar için özellikle, spor, savunma, şehirlerde kadın yaşamını zorlayan şeylere dönük çalışmalar yapılmalı. Şehirlerimiz, gerçekten de kadın ve çocuk yaşamına uygun değil. Tek kişi tarafından yönetilen, tek yanlı şehirler kurulmuş, biz bunun kökeninin nerede olduğunu biliyoruz. Sistemi kuranların kadınlar olmadığını biliyoruz. Ne sokaklarda gece aydınlatması, ne çocuğunu bırakıp bir iş yapabileceği, ne de dinlenebileceği bir yer var. Bütün bunların olmaması, bir sorun olduğu anlamına geliyor, bunların çözülmesi lazım. Engellilere ve yaşlılara bakım, sokaklarda yaşamak zorunda kalan, dilencilik yapanlar -özellikle de çocuklar bakımından- sorunlarının çözülmesi gerekiyor.
Ekonomi alanında, nasıl yerel toplumsal ekonomiyi güçlendirebiliriz diye düşünmeli belediyeler ve bazı kooperatifler kurmalı. Şehirlerde yaşayan yoksullara yardımcı olmalı. Onları kooperatifler biçiminde örgütlemeli. Bütün bunlar belediyelerin yapması gereken şeyler; ama tek başına değil tabii ki kurumlarımız da var.
Kültür sanat kurumumuz, ekonomi kurumumuz, diğer kurumlarımız var. Bütün bunlarla birlikte sorunları çözmemiz gerekiyor. Gençler için istihdam alanı yaratabilir. Yine Kadın Meclisi, yeni belediye yasasıyla onaylandı. Gerçekten kadınlar olarak çok mutluyuz. Çünkü artık Kadın Meclisi, kadın projeleri için kararlar alıp genel meclisi bilgilendirecek ve projelerini uygulayabilecek. Bu da kadınlar bakımından bir güç kaynağı olacak. Çünkü biliyorsunuz daha önce belediyelerde kadınlar için çok fazla sorun çıkıyordu, muhatapların anlayamadığı durumlar vardı. Kadınlar sorunun kaynağını, nasıl çözüleceğini daha iyi anlıyor, daha fazla birbirine yardımcı olabiliyor. Hem de kadınlar için bir eğitim yeri oluyor. Çünkü belediyeler kadınlar için bir yenilik. Suriye'de kadınların belediyelerdeki varlığı çok sınırlıydı. 20 yıllık bir istatistik yaptığımızda, Rojava şehirlerinde kadınların belediyelerdeki oranı yüzde 4 civarında. Bu bir sorun. Belediyelerde çalışabilecek kadınları eğitebilirsek bu gücümüzü kullanabiliriz.
İLÇE BELEDİYELERİ KENDİ KARARLARINI KENDİLERİ ALIYOR
Diğer taraftan eskiden ilçe (küçük şehir) belediyeleri şehir belediyelerine bağlıydı. Bu kaldırıldı, artık ilçe belediyeleri de kendi başlarına belediye. Şehir belediyelerine bağlı değil, kendi meclislerini oluşturuyor, kendi bölgelerine dair kararları kendileri alıyor. Bu da olumlu bir değişiklik. Çünkü bazen ilçe belediyelerinin ihtiyaçları kulak ardına atılabiliyordu. Daha fazla şehir belediyelerine yöneliniyordu. Çünkü daha büyük ve nüfus daha fazlaydı, sorunlar da daha fazlaydı. Bundan dolayı da ilçe belediyeleri geri kalıyordu. Bu ayrışmayla artık kendi bütçesine sahip, kendi çalışmalarını yürüten, kendi kararlarını alan belediyeler olacaklar. Tabi sonuçta meclisler halktan seçilmiş olacak, bundan dolayı da karar alma hakkı olacak. Ve tabi karar alma hak ve görevi yasayla belirlenmiş kurallar çerçevesinde olacak. Yasalarda her şeyin açıklıkla yazılmış olduğunu söyleyebiliriz. Halkla yapılan toplantılara önem verildi. Örneğin belediyede on kişi oturup Qamişlo şehri için şöyle bir proje uygulayalım diyemez. Bütün komün ve meclislerle toplantılar yapılması, halkın davet edilmesi, bu toplantılarda sorunların aktarılması, öne çıkan sorunların tespit edilmesi, ardından bütçenin belirlenmesi ve önceliklere göre sorunların çözülmesi gerekiyor. Bu da halkın belediyelerle ilişkilerini geliştirmeye dönük bir adımdır.
Suriye rejimi döneminde şeffaf olmayan işler yapılıyordu. Hangi esaslarla bir proje belirlenmiş, halktan toplanan bütçe veya imkanları, temizlik için, su için alınan yardımları nasıl kullanıyordu şeffaf değildi. Artık her üç ayda bir belediyelerin halk toplantıları örgütlemesi gerekiyor. Hangi çalışmaları yapmışsa, maddi imkanlarını nasıl kullanmışsa, hangi temelde kararlar almışsa, neye bağlı olarak bir sokağın, bir parkın genişletilmesi veya daraltılması kararı almışsa, bütün bunları halk ile paylaşması gerekiyor.
BELEDİYELERİ KOMÜNLER, BELEDİYE MECLİSLERİ, HALKLAR MECLİSLERİ DENETLİYOR
Bir karar daha var ki bu, belediye başkanlarının kendilerini daha fazla halkın hizmetinde görmelerini sağlıyor. Belediyelerin denetimi üç ayrı yerden yapılıyor; komünler, belediye meclisleri ve halklar meclisi. Belediye eşbaşkanları, kentin denetimi altında. Bütün bunlar belediyenin halkın ihtiyaçlarına göre çalışmasını sağlıyor. Merkezi bir denetim yok. Bütün denetim mekanizmaları kentin içinde. Bu durumda meclisler ve komünler belediyelerin iyi çalıştığını gördüklerinde, belediyeler çok daha hızlı karar alıp çalışabilecek.
KENTTE YAŞAYANLARIN YÜZDE BEŞİ BAŞVURURSA SEÇİMLER YENİLENEBİLİR
Yine yeni yasada onaylanan bir maddeye göre, seçimlerden altı ay sonra, kentte yaşayan insanlardan yüzde beşi belediye başkanlarının iyi çalışmadığını görürse, Yüksek Seçim Komiserliğine başvurarak referandum talep edebilir. Seçimlerin yenilenmesini isteyebilir. Böylece eşbaşkanlar değiştirilebilir. Bu da şöyle bir ölçü getiriyor; kim kentin yönetimini üstlenmişse halka göre hareket etmek zorunda. Bunu söylediğimizde bunun belediye sistemi için bir engel olduğunu söylemiyoruz. Esas ilkemiz belediyelerin halk için çalışması olduğundan, yarını garantilemek istiyoruz. Çünkü dışarıdan bir denetim yok, halk denetimi var. Bunun halk ve belediyeler arasındaki güven ilişkisinin gelişmesine hizmet edeceğine inanıyoruz.
BÜTÇENİN YÜZDE 10'U KADIN PROJELERİNE AYRILMAK ZORUNDA
Yine yeni olmayan ancak belediyelerde de uygulanacak olan bir ilkemiz bütçenin yüzde 10'unun kadın projelerine ayrılması. Bunu yönetme hakkı da yalnızca Belediye Kadın Meclisindedir. Yani her yıl bütçenin yüzde 10'u yalnızca kadın ve çocuk projelerine ayrılıyor, her ay için de belediye gelirlerinin yüzde 10'u kadın ve çocuk projelerine ayrılıyor. Bu da bütün belediyelerin kadın ve çocuk projeleri geliştirmesine olanak sunuyor. Bütçe küçük yalnızca bu çalışmaları yapabiliriz diyemez. Yüzde 10 zorunlu olarak kadın projelerine ayrılıyor.
İHTİYAÇ DAHİLİNDE KİMSESİZ ÇOCUKLAR İÇİN MERKEZLER KURUYORUZ
Su sorunu, yaşlı bakımı, kimsesizlere dönük toplumsal bakım ve sahiplenme hizmetleri, önleyici sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi alanında nasıl adımlar atıldı, projeleriniz nelerdir?
Şimdiye kadar, bu yönde pek bir hizmet verilemedi. Çünkü bütün bu sorunlarla ilgilenen ayrı yerler vardı. Örneğin yaşlı bakımıyla, Özerk Yönetimin bir bakanlığı; kadın projeleriyle, Kadın Bakanlığı ilgileniyordu, bunların tamamı merkezi örgütleniyordu. Yeni yasada değişiklik oldu, ama verili koşullarda bazı çalışmalar yürüttük. Örneğin Qamişlo'ya yakın bir köyde kimsesiz çocuklar merkezimiz var. Sokaklarda kalan çocukları oraya götürüyoruz. Eğer anne babaları varsa onları tekrar sokakta bırakmamak şartıyla ailelerine veriyoruz. Aynı zamanda sorunlarını çözmeye çalışıyoruz. Örneğin Hesekê'de birçok aileye çocuklarını geri verdiğimizde, ekonomik durumlarının çok kötü olduğunu, onları mecburen dilenciliğe çıkardığını gördük. Belediye anne ve babaya iş imkanı sunarak sorunu çözdü. Ancak burada bir başka sorun var. Bazı çocukların anne babası yok ve birlikte kaldıkları insanlar tarafından şiddete maruz kalıyorlar. Onları bu merkezde tuttuk. Merkezimizde zaten bu çocuklarla diyalog kurmak konusunda uzman çalışanlar var. Onlara okuma-yazma öğretiyorlar. Bakıyorsun 12 yaşında çocuklar okuma-yazma bilmiyor, çevresiyle sağlıklı bir ilişki kuramıyor, bunlar bizim için çok ağırdı. Bundan dolayı büyük sayıda bir çalışan ekibinin o merkezde konumlanması gerekiyor. Çocuklar burada 18 yaşına kadar kalabiliyor. Bu süre içerisinde onlara bir şeyler öğretmek zorundayız ki buradan çıktıklarında kendi yaşamlarını sürdürebilsinler. Ya bir iş imkanı yaratmalıyız ya da onu üniversiteye göndermeliyiz, okumaya devam etmesini sağlamalıyız. Bunların bu merkezin sorumluluğunda olması gerektiğini düşünüyoruz. En iyi olan da çocukların çoğunluğunun ailelerinin olmasıydı, hedefimiz bu çocukların aileleriyle yaşamasıydı. Bundan dolayı da ailelere gidip sorunu onlarla çözmeye çalışıyoruz. Çocuklar için bir sürü kreş ve bakım evi var. Örneğin sekiz aylıktan üç yaşına kadarki çocuklar için ayrı, üç yaşından beş yaşına kadarki çocuklar için ayrı yerler var. Cizîr bölgesinde 7 tane küçükler için, 3 tane de 3-5 yaş için olan yerler var.
KADIN BARINMA MERKEZLERİ İNŞA EDİLİYOR
Şimdi yersiz kalan kadınların barınması için bir merkez inşa ediliyor. Binanın bir bölümü bitmiş, bir bölümünde de sona yaklaşıyoruz. Başka bir şehirden çalışmaya gelen kadınlar da burada kalabilecek. Çünkü hala toplumumuzda kadının tek başına kalması, kirada kalması hoş karşılanmıyor. Kadınlar da rahatsızlık duyuyor veya korkuyor. Ya da hiç kimsesi kalmamış, tek başına yaşayan bir kadın var diyelim, güvende olmadığını düşünüyor, bu merkezde yaşayabilir. Ya da aile içinde sorunlar yaşayan, baskıyla karşı karşıya olan, belli bir yaşa gelmiş ve tek yaşamaya karar vermiş, çalışmasına imkan tanınmamış kadınlar bu merkezde yaşayabilir. Burada kalan kadınlardan sembolik, Özerk Yönetimin belirlediği taban ücretin çok küçük bir bölümüne denk bir ücret alınacak.
Kadın örgütünde de bu konu tartışılıyor, bu merkezde kadınlar nasıl yaşayacak, ne tür ihtiyaçları olacak diye.
Bunun dışında kadınlar için Qamişlo ve Hesekê'de spor merkezi, Dêrîk ve Qamişlo'da yemekhaneler var. Eğitimlerini tamamlamamış kadınlar var. Mesela bir iş yapmak istiyorlar, bir fırın açıyoruz, yalnızca kadınlar çalışabiliyor, onlar için iş imkanı oluşuyor. Yeni sistemde zorunlu olarak belediyeler; yaşlılara, çocuklara, engellilere ve, kadınlara yer bulacak. Tabi eğer ihtiyaç varsa, çünkü bunlara ihtiyaç duyulmayan şehirlerimiz var.
Örneğin Amûdê gibi küçük bir şehirde yaşlılar için bir yer yapma ihtiyacı yok. Yaşlılar aileleriyle yaşıyor. Sokaklarda kalan çocuklar az. Bazı küçük şehirlerde böyle bir kültür var, ne yaşlılarını ne de çocuklarını sokakta bırakmıyorlar. Biz bu yerellerde bu kültürün böyle kalmasını tercih ediyoruz. Toplumun kendi sorunlarını çözmesi daha iyidir. Ancak büyük şehirlerde, çok fazla birikme olmuş. Dışarıdan, başka bölgelerden gelen insanlar olmuş, yaşam imkanları zorlu, toplumsal sorunlar çoğalmış, biz bu toplumsal sorunları çözmeye çalışıyoruz, tabi sorunların olmaması çok daha iyi.
KADIN DANIŞMA MERKEZİ AÇTIK
Biz ilk kez belediye bünyesinde, şiddete karşı Kadın Danışma Merkezi açtık. Daha önce kadın bölümü vardı, bunların belediyelerle ilişkisi vardı. Toplumda şiddete uğrayan kadınlar için kurum vb. açma muhatabı biz değildik. Ama şimdi bunu belediyenin görevi haline getirdik. Böyle kurumlar ne kadar çok olursa şiddete uğrayan kadın sayısı da azalır.
Uzun vadeli projelerden birisi de, sorunlarını kimseye açamayan, güvenemeyen genç kadınlar için bir merkez açmaktır. Kadınlar yaşadıkları sorunları anlattığında isim verilmeden sorunları çözmeyi hedefliyoruz. Genç kadınlar birçok sorun yaşıyor. Ailesine vb. anlatacak gücü ve inancı kendinde göremiyor, korkuyor. Yarın sorununun daha da büyümesinden korkuyor. Ya da sorunlar çok küçük ama psikolojisini etkiliyor. Çünkü önüne çözüm koyacak, yol gösterecek kimseyi göremiyor. Bunlar hem bedensel olarak hem de çevre ilişkilerini etkiliyor. Evde erkek şiddeti gören kadınları kimse görmüyor. Yaşanan intiharların çoğu 18-20 yaş arasında. Bu yüzden bunu önümüze bir proje olarak aldık.
2016'dan 2023'e kadar ekoloji ve belediye bir bölümdü. Şimdi ekoloji bölümü özel olarak kendisini örgütlüyor. Ekolojik belediyeler olarak çalışmalar yürütülecek. Bütün kurumların ekoloji bölümlerinin olması gerekir, bu temel bir ölçüttür. Çalışmaları çoğunlukla ağaç dikimiydi, çöp sorununun çözümüydü. Çünkü bu sorun bölgemizde çok büyük bir sorundu.
Bu konuda Hesekê'de bir ilk örnek oluşturuldu. Dört komün, evlerden çöp çıkartma çalışmalarına başladı. Bir yıldır bu çalışma yürütülüyor. O dört komün kendi çöplerini topluyor ve sonra geri dönüşüm yerlerine götürüyor. İnsanlar mahallelerimiz temizlendi diyorlar. Komünler ile hayata geçirilen bu proje çok önemliydi. Biz bu projeyi yavaş yavaş geliştirmeye çalışıyoruz. Kimi yerlerde ormanlık yaptık. Örneğin Mîzgefte ormanlık alanları gibi yerler yaptık. Navkurê gibi çöplük alanlar için projeler yaptık. Çöplüğü kentten uzak bir yere taşıdık. Oranın yerini ise ormanlık yaptık. Eğer ekolojik bir sistem inşa ediyorsak, o zaman pratiğimizi daha da geliştirmek durumundayız. Bu konuda ekoloji kurumları ile çalışmalarımızı birçok alanda birlikte yürütüyoruz.
ESAD REJİMİ BELEDİYELERİ HALKA HİZMET GÖTÜRMÜYOR
Esad rejiminin belediye hizmetleri, çalışmalarında engelleyici yaklaşımları var mı?
Şu anda Esad rejiminin Hesekê ve Qamişlo'da belediyeleri var. Genel olarak diğer kentlerde belediye çalışmalarını sonlandırmış durumdalar. Önceki dönemlerde halka hizmet götürülmediği için özellikle Cizîr bölgesinde Hesekê, Qamişlo gibi kentlerde yollar vb. her yer yıkık. Özellikle Qamişlo'da şu an alt yapı sorunu. Kanalizasyon suyu gitmiyor, çünkü Suriye rejimi buranın alt yapısını 50 yıl önceki bir kente göre yapmış. Kent çok değişti, nüfus çoğaldı, evler çoğaldı. Bunların hiçbiri daha düzelmemiş.
Hesekê ve Qamişlo gibi kentlerde sadece adı, bir binası var belediyenin, ama bir çalışma yapmıyorlar. Resmiyeti ya da yıllık bir projeleri yok. Örneğin onlara başvuran halk için bir karar veriyorlar, sonra halk belediyesine gelip o kararın öyle olmadığını görüyorlar. 2011'den itibaren Suriye rejimi belediyelerinden çıkan kararlar üzerine araştırmalar yapıyoruz. Örneğin bir tarlayı iki kişiye vermiş, birinin tarlasını başkasının üzerine yaptırmış. Artık kimse halk belediyesinin onayı olmadan rejim belediyesine gitmiyor. Çünkü orada verilen bir kararın yarın hiçbir resmiyetinin olmayacağını biliyorlar. Su ya da temizlik konusunda da onların hiçbir rolü yok. Örneğin Elok su istasyonu konusunda, Fırat nehri konusunda Türk devleti ile aralarında anlaşma var. Ama su sorununun çözümü için hiçbir adım atmıyorlar. Bu sorunla en fazla Halk Belediyeleri ilgileniyor. Diğer bölgelerde, kentlerde tamamen bu alanlardan çekildiler, vazgeçtiler. Toplumsal anlamda, kadınlara dönük hizmetleri de yoktu.
KADIN ÖRGÜTLERİ KENDİ ADAYLARINI BELİRLİYOR
Seçim hazırlıkları, aday belirleme süreçleri devrim topraklarında nasıl gelişiyor? Kadınlar bu süreçte nasıl yer alıyor?
Kuzey Doğu Suriye'de seçim çalışmaları, Toplumsal Sözleşmeden sonra belirlendi. Belediye seçimleri birinci adımdı. Tarihler belirlendi ve artık herkes kendisini buna hazırladı. Bu sene diğerlerinden farklı olarak kadın ön seçimleri ayrıca yapıldı. Kadın örgütleri kendi adaylarını diğer örgütlerden ayrı olarak belirledi. Bu kadın iradesini daha fazla öne çıkartan bir adımdı. Kadınlar tarafından seçilen kadın, hem kadınlara hem de kadın örgütüne karşı kendisini sorumlu görecek.
Yerel yönetimlerde kadının varlığı çok önemli. Söylemiştim kentlerimiz kadın rengi ile inşa edilmemişti. Şimdi birçok kadın rol oynuyor. Önce kadınların ön seçimleri yapıldı, bitti. Bu ön seçimleri Kongre Star Rojava bölgesinde gerçekleştirdi. Zenûbya kadın topluluğu da sonradan özgürleştirilen Tebqa, Reqa, Minbic gibi bölgelerde ön seçimleri gerçekleştirdi. Sonra Rojava bölgesinde Kongre Star ve PYD arasında ittifak oluştu. Diğer bölgelerde Zenûbya ve Suriye Gelecek Partisi arasında ittifak oluştu. Bu ittifaklar ile genel ön seçimler yapıldı. Bu ittifakların eşbaşkanları belirlendi. Çalışmalar devam ediyor. Partiler ittifaklar konusunda görüşmeler yapıyor. Şimdi yeni bir ittifak oluştu. 3 farklı parti bir araya gelip adaylarını belirlemiş. Özerk Yönetim, ittifakların seçimlere girecek isimleri bildirmeleri için bir süre belirledi. Belirlenen kriterlere uygun olup olmadığına bakılacak ve sonra aday olarak ilan edilecek ve belirlenen adayların halk içerisinde tanıtımı yapılmaya başlanacak.
DEMOKRASİNİN İNŞASI İÇİN OY VERİN
Önemli olan bu süreçte halkın sandıklara gitme oranıdır. Bölgemizde oy verme kültürü sorunludur. Kimi istiyoruz ya da hangi ittifakı istiyoruz biz kendimiz belirleyelim. Artık kimse gelip bizim yerimize bizi yönetemez. Ya da yarın sorunlarımıza oluşturulacak çözümlere sahip çıkalım. Suriye rejimi seçimleri döneminde kim adaydı kimse tanımıyordu. Çünkü seçilecek kişiler belliydi. Hatta Suriye başkanları bile önceden belliydi. Halk içerisinde bu kültürü değiştirmek çok zor. 2015'te de bu halk için yeni bir şeydi. Bu partinin sayısı fazla kesin onlar çıkacak, bu kişi şu aileden o çıkacak diye düşünüyordu. Ama farklı kişiler çıktı, halk oyunu kime verdiyse onlar çıktı. Bu büyük mutluluk kaynağı oldu. Halkın aynı coşkuyla bu seçimlere katılmasını istiyoruz. Şu anda bunun için çalışma yürütülüyor. Aday tanıtımları yapılıyor, parti üyesi olmayan bağımsız kişilerin seçimlere katılım başvurusu ve basın yoluyla tanıtım yapabilmesi için yol açılmış durumda. 11 Haziran'da bölge seçimleri yapılacak.
Bölgemizde demokrasinin inşa edilmesini isteyen herkes gidip oy versin, oyumuz irademizi belirliyor.