'Ayten Öztürk için adalet ve hakikat talebinden vazgeçmeyeceğiz'
Cumartesi Anneleri, 32 yıl önce bugün gözaltında kaybedilen Ayten Öztürk için adalet ve hakikat talebini yineledi.
Cumartesi Anneleri, 1009. hafta eyleminde bir kez daha Galatasaray Meydanını çevreleyen polis bariyerlerinin önünde yan yana geldi.
Gözaltında kayıpların fotoğraflarının ve karanfillerin taşındığı eylemde basın açıklamasını İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri okudu.
32 yıl önce bugün gözaltında kaybedilen Ayten Öztürk'ün hikayesini kamuoyuyla paylaşan Yoleri, Öztür ailesinin Dersim'de yaşadığını ifade etti.
"Tunceli İl Özel İdaresi'nde şef olarak çalışan Baba Hıdır Öztürk, Mayıs 1992'de Tunceli İl Jandarma Alay Komutanı Mustafa Sabri Yazgankıran tarafından üç kızı ile birlikte alay komutanlığına çağrıldı. Albay, 'aklınızı başınıza alın' şeklindeki tehditlerin ardından onları 'Polis Ahmet' diye bir kişi ile tanıştırdı. Albayın tanıştırdığı kişi aslında MİT ve JİTEM adına çalışan 'Yeşil' kod adlı Mahmut Yıldırım'dı. Yıldırım, üç kardeşi sorguladı, telefon ve adres bilgilerini aldı" diyen Yoleri, bundan kısa bir süre sonra hemşire ve mühendis olan kardeşlerin Dersim'den sürüldüğünü, Ayten Öztürk'ün Dersim'de kaldığını söyledi.
'İŞKENCEDEN TANINMAYACAK HALE GELDİ'
Öztürk'ün Akpınar'da Tunceli İl Özel İdaresi'ne ait bir fabrikada çalıştığını belirten Yoleri, şöyle devam etti: "27 Temmuz 1992 akşamı mesai çıkışı sonrası içinde dört kişi bulunan beyaz bir arabayla kaçırıldı. Kaçırılan Ayten Öztürk, 8 Ağustos 1992'de Elazığ Karşıyaka Kartaltepe mevkiinde, bir eli dışarıda kalmış şekilde gömülü olarak bulundu. İşkenceden tanınmayacak hale gelmiş Ayten Öztürk'ün kimlik teşhisi giysilerinden yapılabildi. Ancak işkence bulguları otopsi raporunda yer almadı, doktorlar detaylı otopsi yapmadı. Açılan soruşturma hızla kapatıldı."
'JİTEM ELEMANLARI İTİRAF ETTİ'
"Bizzat JİTEM komutanı Cem Ersever ve JİTEM elemanı Abdülkadir Aygan, Ayten Öztürk'ün Yeşil ve ekibi tarafından OHAL Valiliği'nce, Yeşil'e tahsis edilen beyaz Land-Rover araç ile kaçırıldığını, daha sonra Diyarbakır JİTEM'e götürüldüğünü ve burada üç gün boyunca işkence gördükten sonra infaz edildiğini açıkladı ve bu açıklamalar basında da yer aldı" diyen Yoleri, ailenin tüm başvurulara rağmen sonuç alamadığını ifade etti.
'2022'DE ZAMANAŞIMINDAN DÜŞÜRÜLDÜ'
2013'te Anayasa Mahkemesi'ne yapılan başvuruda AYM'nin etkili soruşturma yükümlülüğünün ihlal edildiğine karar verdiğine işaret eden Yoleri, şu ifadeleri kullandı: "Kararın bir örneğini ihlal sonuçlarının ortadan kaldırılması için Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdi. Hazırlanan iddianame kabul edilerek dava açıldı ve Musa Anter'in öldürülmesiyle ilgili süren davayla birleştirildi. Ancak Ayten Öztürk'ü kaçıranlar, işkence ile katledenler, bedenini kaybedenler ve insanlığa karşı bu suçu örtbas edenler biliniyor olmasına rağmen, dosyada tanıklar, deliller, itiraflar olmasına rağmen dava, 21 Eylül 2022'de zamanaşımından düşürülerek cezasızlıkla sonuçlandı."