3 Ekim 2024 Perşembe

Aydeniz: Bu Kürt halkının özgürlük destanıdır

DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, 6. kongrelerinin tarihi bir süreçte gerçekleşeceğine dikkat çekti. "Sarayları yıkacağız" diyen Aydeniz, Kürt halkının özgürlük destanının süreceğini vurguladı. 

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), 27 Şubat'ta "Örgütlü toplumla özgür yaşama doğru" sloganıyla gerçekleştireceği 6. Olağan Kongre öncesi Esenler, Bağcılar ve Sancaktepe ilçesinde halkla bir araya geldi. Yüzlerce kişinin katıldığı buluşmada DBP Eş Genel Başkanları Saliha Aydeniz ve Keskin Bayındır açıklamalarda bulundu.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Esenler İlçe binasında gerçekleşen buluşmaya DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz katıldı. Buluşmaya, Özgür Kadın Hareketi (TJA) aktivistleri, HDP il ve ilçe örgütleri ile çok sayıda yurttaş katıldı. Buluşmanın yapıldığı salon DBP bayrakları ve sarı-kırmızı-yeşil balonlar ile süslenirken, Kürtçe ve Türkçe "Özgür toplumla özgür yaşama doğru" ve "Kadınların özgür geleceği için örgütleniyoruz" sloganlarının yer aldığı dev pankartlar asıldı. Buluşma öncesi halk çalınan şarkılar eşliğinde halaya durdu.

Buluşma demokrasi ve özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenler adına yapılan saygı duruşu ile başladı. "Şehit namirin" sloganlarının ardından DBP Parti Meclisi (PM) üyesi Eşref Yaşar açılış konuşmasını gerçekleştirdi. Eşref, katılımcıları selamlarken, 6. Olağan Kongreye gitmeden önce tüm kentlerde halk toplantıları düzenlemeye başladıklarını aktardı.

DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, "Sarayları yıkacağız" diyerek konuşmasına başladı. Önemli bir süreçte kongreye gittiklerini söyleyen Aydeniz, "Tarihi bir süreçte kongremizi gerçekleştiriyoruz. Süreç bize önemli bir misyon veriyor. Bu kongre bizim için kaçınılmaz bir gereklilikti. Çünkü bu devlet Kürt, genç, kadın, din düşmanlığı ile ayakta kalmaya çalışıyor. Bu iktidar ayakta duruyorsa bugün bu anlayışından dolayı ayaktadır. Kürt halkı 40 yıldır direniyor ve Kürt halkı inşa edilmek istenen faşizme karşı duracak ve kongremiz de buna cevap olacak" dedi.

PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin toplumun her alanına yayıldığını vurgulayan Aydeniz, "Abdullah Öcalan'ın sesi geldiğinde demokrasinin geleceğini biliyorlar. İmralı'nın kapılarını daha sıkı bir şekilde kapatıyorlar. Sayın Öcalan'ın rol ve misyonunu yerine getirmemesi için elinden geleni yapıyorlar. İmralı kapılarını kim açacaksa biz onlara destek çıkarız. Sayın Öcalan ile biran önce görüşmenin sağlanması gerekiyor. Eğer samimilerse bıraksınlar Sayın Öcalan kendisi kendi sözünü söylesin. Hiç kimse Sayın Öcalan adına söz söyleyemez ve Kürt halkının aklını ve örgütlülüğünü karıştıramaz" diye ekledi.

Hapishanede şu an insanlık suçunun işlendiğini kaydeden Aydeniz, en büyük tecridin siyasi tutsaklara uygulandığını vurguladı. Aydeniz, "Tüm cezaevlerini Diyarbakır cezaevi gibi yapmak istiyorlar. Zindanlarda tutsaklara tasfiye etmeye çalışıyorlar. Ama seksenlerde Sakine ve yoldaşlarının yaptığı gibi bu planlar boşa çıkarılacak. Gültan Kışanak'ın söylediği gibi gözümüz kulağımız cezaevlerinde olacak. Buradan tekrarlıyoruz bu sözümüzü. Cezaevlerini yalnız bırakmayacağız" ifadelerini kullandı.

Ülkedeki ekonomik ve siyasal krize de değinen Aydeniz, çözümün 3. yolun inşasında olduğunun altını çizdi. 3. yolun "Demokrasi İttifakı" olduğunu ifade eden Aydeniz, "Bizler DBP olarak bu ittifak oluşana kadar HDP'nin yanında olacağız. Bu ittifaka destek veriyoruz. Demokrasi İttifakı sadece seçim için düşünülmemeli bu ittifak özgür bir yaşam içindir. Çağrımızdır; bu ittifakın korunması ve büyütülmesi gereklidir. Bu ittifaka her kesimin destek vermesi gerekiyor. Yan yana gelmeli ve demokratik platformumuzu inşa etmemiz gerekiyor. DBP olarak altını çiziyoruz Demokrasi İttifakı Türkiye'nin demokrasisi için kalıcı kılınmalı" şeklinde konuştu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Demokrasi yolu Diyarbakır'dan geçiyor" sözlerini de hatırlatan Aydeniz, "Bu yol için bir harita çizilmesi lazım. Kürtlerin anadillerinde eğitimin öngörüldüğü, kayyım politikalarının bertaraf edildiği, tecrit politikasının bitirilmesini önüne koyan bir yol haritası gerekiyor. Sadece söz ile olmaz. Bu sözün altının doldurulması gerekiyor. Bu söz bizim için kıymetlidir ama artık eskisi gibi sadece sözde kalmamalıdır" diye belirtti.

HDP'nin Bağcılar İlçe Örgütü'nde halkla bir araya gelen DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır ise Kürt halkı üzerinde sürdürülen kirli politikalara işaret etti. Yapılan her toplantı ve kongrenin Kürt halkı için büyük önem taşıdığına dikkati çeken Bayındır, "Devlet  AKP-MHP öncülüğünde Kürtlerin özgürlük yürüyüşünü durdurmak  istiyor. Bu yüzden her yerde  2023 diyor. Çünkü bir yüz yıl daha Kürtlerin kendi kimliklerinde ve özgürlüklerinde mahrum bırakılarak Türklük ideolojine mahkum etmek istiyor. Bu yüzden Kürtlerin elde ettiği kazanımlarını bertaraf etmek için savaş politikalarına sarılıyor. Devletin yüzyıllık çökertme planı Kürtlerin mücadelesi sayesinde boşa çıkarıldı ve 2021 yılında Kürtler kendi destanlarını yazdı. Bu destan Kürt halkının özgürlük destanıdır" dedi.

Bayındır konuşmasının devamında, şunları söyledi: "Bu yüzden AKP-MHP iktidarı iki haftadır bazı manipülasyon haberlerle yayıyor özellikle Erdoğan ‘Edirne'deki İmralı'ya hesap verecek‘ diyor. Bu bir kirli bir oyundur. Bu tür haberlerle Kürtler arasında şüphe uyandırmaya çalışıyor. Biz hepimiz biliyoruz Kürt halkı 2021 Newroz alanında duruşuyla Kürt halk önderi sayın Öcalan'a bağlılığını gösterdi. Bu yüzden hiçbir kirli siyaset  halk ve Öcalan arasında giremez. Ne Edirne ne de İmralı arasında hiçbir sorun yoktur birlik vardır. Bu sözlerin bu manipülasyonların bizim nazarımızda, halkın nazarında  kıymeti yoktur."

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Demokrasinin yolu Diyarbakır'dan geçer" söylemine atıfta bulunan Bayındır, "Bu sözler bizim için yeni değil, 1999'da Mesut Yılmaz'da aynı şeyi söylemişti. 23 yıldır ne Türkiye ne de Türkiye demokrasisi ilerlemedi. Ne Kürt sorunun çözümüne ilişkin bir politika geliştirilmedi. Bu aldatmacadan ibarettir. Eğer samimi iseler Kürt sorunu konusunda somut adım atsınlar. Kürt ve Türkiye halkları için iyi politikalar üretsinler. Eğer bu sadece söylemlerden ibaret olacaksa buna kimse inanmaz. Bu yüzden Türkiye muhalefeti eğer siyaset yapmak ve Türkiye demokrasinin ilerlemesini istiyorsa Kürtler arasında bir siyaset yürütmek istiyorsa Kürt sorununda projelerini açıkça belirtmelidir. Kürt halkı HDP öncülüğünde üçüncü yol çizgisinde her gün büyüyerek genişliyor. Bu ittifak Türkiye parlamentosunda tarihi bir role sahiptir. Bu üçüncü yol Türkiye siyasetini belirleyecek  bu yüzden ne muhalefetin ne de iktidarın söylemleri bizim için bir anlam ifade etmiyor" şeklinde konuştu.