Aslan: Kürt halkıyla ortak hareket eden güçler cezalandırılmak istendi
EMEP Partisi Genel Başkanı Seyit Aslan, Kobanê davasından çıkan kararın Kürt halkını yalnızlaştırmayı amaçlayan bir karar olduğunu belirtti. Ortak hareket eden güçlerin özel olarak cezalandırılmasını içeren karara karşı, etkin bir mücadele yürüteceklerini söyledi.
Kobanê davasının 16 Mayıs'ta görülen karar duruşmasında aralarında Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş'ın da olduğu siyasetçilere ceza yağdı. Kobanê davasında, 2024 1 Mayıs'ı ve Gezi davalarından rehin tutulanlar için adalet mücadelesi tartışması başladı. Bu kapsamda görüşmeler yapıldı, yapılmaya devam ediliyor. DEM Parti'nin 18 Mayıs günü üç kentte gerçekleştirdiği eylemlere de emekçi sol güçlerin başkanları, sözcüleri, temsilcileri katıldı.
'ÖRGÜTLÜLÜĞÜMÜZÜ VE DAYANIŞMAMIZI GÜÇLENDİRMELİYİZ'
Emek Partisi (EMEP) bu mücadelenin nasıl örgütleneceği ve kendilerini nasıl konumlandıracaklarına ilişkin ETHA'ya değerlendirmelerde bulundu. EMEP Genel Başkanı Seyit Aslan, dayanışmanın örgütlenmesi için etkin mücadeleyi sürdüreceklerini söyledi. Kobanê davasında çıkan kararın sermayenin, saray rejiminin Kürt sorunu ve genel olarak da siyasal hak ve özgürlükler bakımından izlemeye devam edeceği politik hattın göstergesi olduğunu söyleyen Aslan, "'Normalleşme' ve 'Yumuşama' söylemleri açısından, sömürülen ve ezilen halkların talepleri bir sınırı oluşturuyor. Kürt sorunu konusunda içeride ve dışarıda baskı, terör, operasyon sermaye iktidarının yöntemi olmaya devam ederken, işçi ve emekçilerin her gün daha da yoksullaşmasını dayatan 12. kalkınma planı ve orta vadeli programdan (OVP) taviz vermemek de bu politik hattın ekonomiye dair yanını oluşturuyor. Bu halklar ve demokratik güçler açısından, beklentiye dayalı tutumlardan uzak durulması gerektiğini gösterdiği gibi, iktidarın bu politikalarını, ortağı MHP'nin dayatmalarıyla açıklamak, ona indirgemek de başka bir körlük olacaktır" dedi.
'PARTİMİZ HER ALANDA ETKİN MÜCADELEYİ SÜRDÜRECEK'
Saray rejimini korumak için, en gerici sermaye politikalarının uygulandığını belirten Aslan; emek, barış ve demokrasiden yana olan güçlerin ortak hareketinin de önemine dikkat çekti. "Kobanê davasından çıkan karar, Kürt halkını yalnızlaştırmayı amaçlayan bir karar olarak, ortak hareket eden güçlerin özel olarak cezalandırılmasını da içeriyordu" diyen Aslan, saray iktidarının tüm baskı politikalarıyla birlikte aynı zamanda gerileyen de güç olduğunu dile getirdi. Aslan, şöyle devam etti: "Emek, barış ve demokrasiden yana güçler olarak bu politikalara karşı örgütlülüğümüzü ve dayanışmamızı güçlendirmeliyiz. Partimiz, dün olduğu gibi, bundan sonra da bu dayanışmanın örgütlenmesi için her alanda etkin bir mücadeleyi sürdürmeye devam edecek."