KADIN
Ankaralı kadınlar: Leyla'nın sesine ses olmalıyız
Açlık grevindeki Leyla Güven'e destek olmak için bir araya gelen Ankaralı kadınlar, "Leyla'nın sesine ses olmalıyız" çağrısı yaptı.
Ankaralı kadınlar, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle 93 gündür açlık grevinde olan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven'e destek için basın toplantısı düzenledi.
Hotel Midi'de düzenlenen basın toplantısına siyasi parti, sendika, demokratik kitle örgütü temsilcileri katıldı. Açıklama yapan Nur Aytemur, Güven'in talebinin yasal olduğunu belirterek, "Leyla Güven'in yaşaması için icra makamında oturanlara ve topluma bir çağrı yapmak istiyoruz. Leyla'nın bu eyleminde Türkiye hapishanelerindeki 300'ü aşkın siyasi mahpus da ses verdi. Hapishanede süresiz-dönüşümsüz açlık grevini sürdürenler arasında sevgili Sebahat Tuncel ve Selma Irmak da bulunuyor. Leyla Güven'in talebi yasaldır, hukukidir, insanidir. Leyla Güven her mahpusun hukuki hakkı olan ailesiyle ve avukatlarıyla görüşme hakkının sağlanması talebiyle açlık grevine başlamıştır" dedi.
'BAKANLIĞI YASALARA UYMAYA ÇAĞIRIYORUZ'
Tecridin bütün yaşam alanlarına dönük olduğunu dile getiren Aytemur, "Leyla Güven barış, adalet ve demokrasi mücadelesinden tanıdığımız kız kardeşimiz, kadın siyasetçi ve bir anne. Geç olmadan, geç kalmadan tamamen hukuki olan talebi karşılanmalıdır. Başta Adalet Bakanı olmak üzere yetkilileri kendi yasalarına uymaya çağırıyoruz. Bizler Leyla'ya ses olan kadınlarız" diye konuştu.
'İKTİDARIN ADIM ATMASINI BEKLİYORUZ'
EMEP Ankara İl yöneticisi Şükran Doğan ise iktidardan adım atmasını beklediklerini söyleyerek, "Siyasi iktidarın hem demokrasi hem de kişiye göre farklı hukuk anlayışı Leyla Güven'i açlık grevine götürdü. Uzun mücadele sonucunda, cezaevi koşullarında yıpranmış bir bedeninin dayanması daha zor oldu. Sıvı almakta zorlandığını biliyoruz. Yaşaması için iktidarın gerekli adımları atması gerekiyor. Güven, talebini çok net ifade etti" ifadelerini kullandı.
'LEYLA'YA SES OLMAK İÇİN'
Halkevleri Kadın Sekreteri Nebiye Merttürk de Güven'in sesine ses katmak istediklerini belirterek, "Leyla'yı yaşatalım. Pek çok kadın erkek ve devlet şiddetiyle aramızdan alınmaya çalışılıyor. Kadınlar hep birlikte Leyla Güven yaşasın diye bir kişi daha eksilmek istemiyoruz. Dolayısıyla Leyla Güven'in taleplerine ses olmak için bugün burada bulunuyoruz" dedi.
'ONURLU MÜCADELESİNE DESTEK OLMALIYIZ'
İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şube Yöneticisi Nuray Çevirmen de "Cezaevinde mahpus olan bir kişinin vücut ve ruh bütünlüğünü korumak devletin yükümlülüğü altındadır. Kendi infaz yasasına muhalefet ediyor, uygulamıyor. Tecride karşı Leyla Güven mücadele içerisindedir. Kadınlar olarak onun bu onurlu mücadelesine destek olmalıyız. Tecridi parçalamalıyız" diye konuştu.
'LEYLA'NIN SESİNE SES OLMAK DURUMUNDAYIZ'
SES Eş Genel Başkanı Gönül Erdem ise tecridin bir sağlık sorunu olduğunu söyleyerek, "Açlık grevlerini tıbbi bir süreç olarak yaklaşmamak lazım. Açlık grevleri, tecrit politikalarına karşı yapılan bir eylem. Süreç uzadıkça tıbbi sorular yaratmaya başlıyor. Leyla Güven'in yaşı, cezaevi koşullarını değerlendirdiğimizde hayati açıdan kritik bir eşikte diyebiliriz. Cezaevindeki her bir açlık grevi eylemcisinin bağımsız heyetler tarafından görülme hakkı vardır. Hekim seçme hakkı var. İkinci bir görüş alma hakkı vardır. Bu bir lütuf değil, bir haktır. Ankaralı kadınlar olarak Leyla Güven'in başlattığı bu sese ses olmak durumundayız" dedi.
'YAKLAŞIK 12 BUÇUK KİLO VERDİ'
DTK Başkanlık Divanı Sağlık Meclis Üyesi Zelal Bilgin de Güven'in sağlık durumuyla ilgili bilgi vermek için basın toplantısına telefonla bağlandı. Bilgin şu bilgileri verdi: "Sağlık durumunun çok iyi olduğunu söyleyemeyiz. Sağlık sorunlarının kötüye gittiği bir dönemin içindeyiz. Yaklaşık 12 buçuk kilo kaybı var. Sürekli düşük tansiyon var. Kokuya, sese karşı ciddi bir hassasiyeti var. Kas ve eklem ağırlarından kaynaklı; otururken, uzanırken rahat edemiyor. Uyku problemi var. Sıvı alımında zorlanma var. Bilincinde herhangi bir sorunla karşı karşıya değiliz. Leyla Güven, politik geçmişi güçlü olan, talepleri net olan biri. Telafisi mümkün olmayan doku kaybına neden olabilir. Kalıcı hasarlarla bitirdiği bir dönemin içine de girilebilir."
Bilgin, Elazığ Cezaevi'ne bir heyetin gittiğini ve oradaki süresiz-dönüşümsüz açlık grevinde bulunan tutukluların ihtiyaçlarının karşılanmadığı bilgisini de verdi.